AB ülkeleri, Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasını istiyor
Türk düşmanlığının giderek tırmandığı batı ülmelerinde, Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasını isteyenlerin sayısı hızla artıyor. Almanya'da halkın çoğunun Suriye'nin kuzeydoğusuna düzenlediği askeri harekât nedeniyle Türkiye'nin NATO'dan çıkartılmasından yana olduğunu ortaya koyan anketi yorumlayan Rus askeri uzman Oleg Faliçev, Batı’nın etki alanının Türkiye’ye artık dar geldiğini belirtti.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) YouGov kamuoyu araştırma şirketine yaptırdığı ankete katılan Almanların yüzde 58'i, Türkiye'nin NATO'dan çıkartılmasını isterken, yüzde 61'i, bu ülkeye ekonomik yaptırımlar uygulanmasını, yüzde 69'u ise silah ve teçhizat ihracatının tamamen durdurulmasını talep etti.Voenno-Promışlennıy Kuryer (Askeri ve Sanayi Kurye) gazetesi köşe yazarı, emekli Albay Oleg Faliçev, Sputnik’e demecinde Almanya’daki duyguların Brüksel’in duruşunu ne derece yansıttığı sorusuna yanıt aradı ve Batı’nın ambargo uygulaması durumunda Rusya’nın sağlayacağı askeri teçhizatların Ankara’nın ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağını değerlendirdi.“Öncelikle sadece bir ülkede yapılan sosyal araştırma henüz herhangi bir şeyi ifade etmiyor.İkincisi, Türkiye aslında NATO’ya derinlemesine entegre olmuş durumda ve bu bloğu temsil eden ülkelerle büyük ekonomik bağları var.Büyük bir Türk diasporasının yaşadığı Almanya da bu ülkelerin arasında. Bu çok önemli bir faktör ve Türkler, Alman ekonomisine büyük katkı sağlıyor.Üçüncüsü, eğer beklenmedik bir şekilde Türkiye’nin NATO üyeliği konusunda karar alınacak olursa, bu ancak ABD’nin onayı ile yapılabilir, oysa bu ülke şimdilik bu yönde sert eylemler ve açıklamalarda bulunmuyor” diyen Faliçev, sözlerini şöyle sürdürdü:“Silah ve askeri teçhizat eksiğinin Rusya tarafından telafi edilme olasılığına gelince, her şeyden önce Rusya-Türkiye ilişkilerinin yükselen bir eğride geliştiği belirtilmeli. Bunu sadece ticari-ekonomik ilişkilerin genişlemesi ve ticaret cirosunun büyümesi değil, aynı zamanda silah teslimatları, özellikle de S-400 Triumf füze savunma sistemlerinin teslimi ile bağlantılı askeri bileşenin güçlendirilmesi de gösteriyor.”
'Potansiyel var, her şey Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri büyütme yönündeki kararına bağlı'
Rus uzman, “Tüm NATO ülkelerinin yerine geçebilir miyiz? Silahların önemli bir kısmını Türkiye’ye Rusya’nın tedarik edebileceği ortada. Her şeyden önce (Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’ın bu yakınlarda Moskova’daki MAKS-2019 fuarına yaptığı ziyaret sırasında gündeme gelen uçaklar, özellikle de ihracata yönelik büyük bir potansiyele sahip Su-35 avcı uçakları, ayrıca yeni füze savunma sistemleri söz konusu. Bu sistemlerin kullanımı için Türk uzmanların ve askeri personelin hazırlık ve eğitimini sağlayabiliriz” dedi ve ekledi:“Diğer silah türlerine gelince, bakmak gerekir. Biz Türkiye’ye oldukça yüksek teknik özelliklere sahip tanklar tedarik edebiliriz. Motorları daha üstün motorlarla değiştirilmesinden tutun, yenilenen optik cihazlarla, termal görüntülü nişan alma, mermi önleme sistemleriyle donatılarak yii bir modernizasyondan geçen T-72M3 tankları olabilir.Ortadoğu’da Pantsir-S1 gibi sistemlere çok ciddi bir talep var. Bu hareketli füze-topçu hava savunma sisteminin dünyada benzeri bulunmuyor. Türkiye’ye teslim edilebilecek diğer Rus askeri teçhizatları sıralamaya devam edebiliriz. Örneğin hafif silahlar, diğer askeri otomobil ve zırhlı araç türleri. Yani potansiyel var, ancak her şey, Türkiye’nin askeri ve siyasi yönetiminin Rusya ile ilişkileri büyütme yönündeki kararına bağlı olacak.”Faliçev, “Erdoğan’ın, kendisine yapılan ve önde gelen NATO ülkelerinin istihbarat servislerinin desteği olmadan yapılamayacak saldırı girişiminden sonra kendisi için çok önemli bir sonuç çıkardı. Bu saldırı, Erdoğan için dümeni sert bir şekilde Rusya’ya çevirdiği bir dönüm noktası oldu. Suriye, ortak dil bulduğumuz ve askeri-siyasi ilişkilerimizin güçlendirilmesine katkıda bulunan bir başka unsur. Batı için, Türkiye’yi etki alanında tutmak giderek zorlaşıyor. Diğer yandan Batı’nın etki alanı da Türkiye’ye artık dar geliyor” ifadelerini kullandı. Kaynak Sputniknews- Çeviri; Erkan Kurtuluş
