Şifreli kilit, bir kapıyı açmak için belirli bir sırayla döndürülmesi gereken bir dizi pimden oluşur. Bir kullanıcı gerekli pin sayısını seçer ve kombinasyonu ayarlamak için kadranı çevirir. Bir yay pimleri tek tek serbest bırakır ve doğru sıraya ulaşıldığında kapı açılır.

Birçok kişi şifreli kilidi eşyalarını güvende tutmanın güvenli bir yolu olarak düşünse de nasıl çalıştıkları konusunda bazı kafa karışıklıkları var. Örneğin, bazı insanlar bir kapıyı açmak için kadrandaki dört yönün de kullanılması gerektiğine inanırlar. Diğer insanlar yalnızca belirli sayıların gerekli olduğuna inanır ve hatta bazıları belirli sayıların gereksiz olduğunu düşünür. Yanlış anlaşılmaları gidermek için, şifreli kilitlerin nasıl çalıştığını ve ne için en iyi olduklarını inceleyelim.

Tüm kapılar, dört yönün her biri için ayrı bir kilit gerektirir. Örneğin, önde ve arkada kilit gerektiren bir kapının iki kilidi olacaktır: her yönde bir tane. Ayrıca şifreli kapı kilidi, tüm iç kapılar, içeriden emniyete almak için iç konumda ek bir kilit gerektirir. Bunun nedeni, çoğu hırsızın evlere dış kapılardan girmesidir. Dış kilitleri emniyete alırken iç odalarda ne bulurlarsa alıp kaçacaklar. Şifreli kilitler değerli eşyaları korumanın yanı sıra, odaların içeriden ve dışarıdan istenmeyen girişlere karşı korunmasına da yardımcı olabilir.

X-Ray Sistemi Ne İşe Yarar?

X-ray bir elektromanyetik radyasyon şeklidir. Bazı atom türleri nötronlar tarafından bombalandığında üretilirler. Bir x-ışınının dalga boyu çok kısadır ve muazzam miktarda enerjiye sahiptir. Bir röntgen, içinden geçtiği malzemenin türüne bağlı olarak yanık ve felç gibi çeşitli etkilere neden olabilir. X ışınları gözlerinizden geçerse ölümcül olabilir, bu nedenle özel gözlükler ve hatta tam vücut kurşun giysiler insanları bu tehlikeli ışınlardan korur. Doktorlar, hastaların organlarını ve yapılarını incelemek ve insan vücudunun içinin görüntülerini oluşturmak için x-ışınlarını kullanır.

X-ışınları, dalga boyu 0,01 ile 10 mikrometre arasında olan bir tür elektromanyetik radyasyondur. Adı x-ışınlarına atıfta bulunsa da, bunlar daha kısa dalga boyuna sahip olan tek elektromanyetik radyasyon türü değildir. Gama ışınları da bu kategoriye girer. Mikrodalga veya radyo dalgalarının aksine, x-ışınları gözlerimiz tarafından algılanamaz. Bunun yerine, röntgen kameraları ve röntgen jeneratörleri gibi çeşitli araçlar tarafından algılanırlar. X-ışınları, bir hedefi nötronlarla bombalamak için radyoaktif bir madde kullanılarak üretilir. X RAY üretildikten sonra havada nispeten kolay yayılır, ancak metal veya taş gibi iletken olmayan maddelerden geçtiklerinde güç kaybederler.

X-ışınları çok kısa dalga boyuna sahip oldukları için muazzam miktarda güce sahiptirler. Bir röntgenden gelen güç gözlerinize zarar verebilir, ancak doktorlar ve diğer tıp uzmanları gerektiğinde bunları kullanırlar. Bir röntgendeki yüksek enerji seviyeleri, nesnelere geleneksel ışıktan çok daha iyi nüfuz etmesine neden olur.

El Dedektörü Kullanımı

Elde taşınan el dedektörü tarafından yayılan elektromanyetik dalgalar, karada veya suda metal nesneleri bulmak için kullanılabilir. Örneğin, bir depremden kurtulan, kaybolan bir nesneyi veya birinin düşürdüğü cep telefonunu aramak isteyebilir. Bir dedektör inşaat ve endüstriyel ortamlarda da kullanılabilir; işçiler, işleri için gerekli olan su veya diğer kaynakları bulmak için bunları kullanabilirler. Bu

El dedektörleri elektromanyetik dalgalar göndererek ve yansıyan dalgaları izleyerek çalışır. Bu işlem insan elinin varlığını tespit eder. Bir kişi metal bir nesneyi hareket ettirirse, dalgalar nesneyi kimse hareket ettirmiyorsa olacağı kadar yansımaz.

Sonuç olarak, birileri kaynakları veya hayatta kalanları ararken tehlikeli bölgelerde gezinmek için bu tekniği kullanabilir. Bu cihazlar aynı zamanda kayıp kişileri aramada da yardımcı olur. Örneğin, bir kasırga bir kasabaya zarar vermiş ve birkaç kişiden habersiz bırakmış olabilir. El dedektörü kullanmak kimseye zarar vermez; bunun yerine, bu insanların bulunmasına ve kurtarılmasına yardımcı olacaktır.

Henüz tam olarak fark edilmemiş olsa da elde taşınan el dedektörü birçok kullanımı, günümüz dünyasında büyük potansiyele sahip olduklarını göstermektedir. Bu cihazlar şu anda yalnızca belirli sektörlerdeki profesyoneller tarafından kullanılabilir, ancak teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki, yakında bu cihazlara telefonu olan herkes erişebilir. Bunlar hem endüstriyel hem de askeri kullanımların yanı sıra doğal afetler ve diğer acil durumlarda kaynak ve kayıp kişileri bulmayı içerir. O zamana kadar, bunların bizim için ne yapacağını bekleyip görmemiz gerekecek.