9019,57%-1,65
39,16% 0,32
44,47% 0,28
4152,82% -0,45
6636,80% -0,11
CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın 2 günlük Malatya ziyaretinde depremin ağır hasarı ortaya kondu: Depremin 54. gününde, çiftçi ve besicilerin traktörleri, iş makineleri, tonlarca kayısısı hala göçük altında!
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız ve ilçe yöneticileriyle birlikte Malatya’da iki gün boyunca depremzede ziyaretleri gerçekleşti. Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca depremzedelerin problemlerini birinci ağızdan dinleyip birlikte çözüm üretmek üzere Darende İlçesi’nde esnaf ziyaretlerinde bulundu, Kız yurdunda kalan depremzedeleri ziyaret etti. Darende Ziraat Odası’nda yöneticileri dinleyen Gülizar Biçer Karaca; üreticilerin yaşadığı sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metnine atıfta bulunan Gülizar Biçer Karaca; afet ve kriz
yönetimine dair neler yapacaklarını köylülerle paylaştı: “Afet sonrası hak sahipliği kavramını yeniden düzenleyerek hakkaniyeti sağlayacağız. Afet sonrasında evleri “oturulmaz” hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara geçici barınma imkanları sunup, eşya ve kira yardımı yapacağız. Toplanan afet vergilerinin, afetin zararlarını azaltacak tedbirler ve afet sonrasındaki normale dönüş ile rehabilitasyon çalışmaları için harcanmasını sağlayacağız.”
Bölgede depremin ardından barınma ve eğitime erişim engelleri, tarımsal ve hayvansal üretim faaliyetleri gösteren üreticinin mağduriyeti, pazardaki fiyatların çok yüksek olması ve ticari hayatın durmasına dikkat çeken Gülizar Biçer Karaca; Malatya’nın köyleri, bu devletin köyü değil mi? Çiftçiye, üreticiye, depremzedeye hala gitmeyen desteğin sorumluları kim? diyerek tepkisini dile getirdi.
Darende Şendere ve Çınar Köylerinde, Malatya Yazıhan’da Çivril ve Fethiye Köyleri’nde, Hekimhan İlçesi’nde alan incelemesinde bulunan Gülizar Karaca’ya ahırları, tarlaları, yaşanamaz hale gelen hasarlı evlerini gezdiren depremzedeler devlet bizi unuttu, gelen giden yok diyerek taleplerini CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca aracılığıyla iletti.
Geçimini kayısı üretimiyle sürdüren çiftçiler ve besiciler; zorla yerlerinden edilerek köylere uzak olan Darende merkezdeki konteynerlere yerleşmeye zorlandığını anlattı. Kayısı yetiştiricileri tarlasını bırakıp gidemediğinden, ahırı olanlar ise hayvanlarını bırakamadığından konteynerlere gitmelerinin gerçekçi olmadığını ifade etti. Evsiz, çadırsız, konteynersiz kalan vatandaşlar Gülizar Biçer Karaca’ya topraklarını ve hayvanlarını satıp gitmek zorunda kalmak istemediklerini ifade etti.
Ahırında enkazdan güç bela kurtarabildiği 3 ineği olan köylünün anlatımıyla işte acı tablo:
“Depremden sonra Darende Belediye Başkanı geldi, İsa Özkan. Bizim affedersiniz banyo tuvalet ihtiyacımız var dedik. Bize dalga geçer gibi gıdanızı almaya, banyo tuvalet ihtiyacınıza evlerinize girin, akşam konteynerlere gidersiniz diyor! Bizimle resmen dalga geçiyorlar. Evimin videosu var size göstereyim ne halde olduğunu! Belediye Başkanına da aynısını söyledim. Gel dedim eve birlikte girelim bakalım sen girebilecek misin de bize bunu söylüyorsun! Bize bir yardımları olmayacaksa gelmesinler vekilim!
Depremin üzerinden geçen 54 güne ve tüm yetkililere başvurulmuş olmasına rağmen kimsenin gelmediği Ağılbaşı Köyü’nde traktörler hala göçük altında… Enkaz altındaki traktörlerini çıkaramayan çaresiz vatandaşın anlatımıyla durum inanılır gibi değil: “İki traktörüm altta, ilaçlama makinem de pert. Yetkililerin hepsine AFAD’a, Çevre Şehircilik Bakanlığı’na başvurdum gelen giden yok. Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum gelen giden yok. Rica minnet bir tane kepçe gönderdiler ama o da yalvara yakara.” diyen depremzedeyi dinleyen Gülizar Biçer Karaca: “İlaçlama makineleri ve traktörler hala enkaz altında. Malatya’da ayakta kalan ev neredeyse yok ama buradaki insanlar yapayalnız bırakılmış. 54 g ündür bütün yetkililere başvurulduktan sonra hala ses yok. Bir vatandaşımızın 2 traktörü hala enkaz altında ve ne AFAD’dan ses var ne Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan. Üretici nasıl toprağını işlesin, akıl almaz bir sorunla karşı karşıyayız!”
Kayısı üretimiyle geçimini sağlamakta olan depremzede ise “kayısılar çiçek açtı, toprağın, ağacın başında olmanın tam zamanıyken ırmak kenarına buradan 30 kilometre öteye kurulan bir yağmur gelse alıp götürülecek çadıra, konteynere ben gidemem” diyor. Yaklaşık 4 ton kayısısı enkaz altında kalmış ne onları kurtaran vur ne de çıkarıldığında o kayısıları koyabileceği yer var! Depremzede Mehmet Bey kayısılarının çıkarılması ve onları koyabileceği bir yer bulabilmek için sesini duyurmaya çalışıyor.
Yazıhan ilçesinde internet altyapısı olmadığı belirtilen Çivril köyünde bilgisayarları olmayan öğrenciler eğitimlerine devam etmekte zorlandıklarını anlattı. Üniversite öğrencileri bir uzaktan bir yüz yüze diyerek eğitim ve öğretim sistemini alt üst eden yönetimin kurbanı olmak istemiyor. Burs, bilgisayar ve internet bağlantısına erişebilmek, sağlıklı bir ortamda eğitimlerine devam edebilmek isteyen öğrencilerin eğitim-öğretim hayatı kesintiye uğruyor.
Evinde çatlaklar olan ve gece duvarlardan, tavandan gelen çatlama sesleri nedeniyle geceleri uyuyamayan depremzede Fadime Hanım ise konteyner başvurusunda bulunmuş fakat depremin üzerinden geçen 54 güne rağmen hasarlı evinde kalmak zorunda bırakılmasından dolayı mağduriyetini dile getiriyor. Kendisine ailesiyle kalabilmesi için çadır verilmiş fakat çadırı sular altında kaldığı için hasarlı evine geri dönemeyen depremzede, kızının kaygı bozukluğu yaşadığını dile getiriyor.
Afet yönetimini krize çeviren AKP iktidarının liyakatsız yönetcileri yüzünden mağduriyetlerin katlandığına, ikincil travmaların tetiklendiğine vurgu yapan Gülizar Biçer Karaca, 2 günlük programını taziye ziyaretiyle tamamladı. “Malatya da hayat da, üretim de, esnafından çiftçisine, öğrencisinden besicisine depremzedelerin gündelik faaliyetleri de hala göçük altında. Bu enkazı kaldırmak, çoklu krizleri sonlandırmak ve yaraları sarmak bizim boynumuzun borcu…” dedi.
