Türkiye'nin eğitim alanındaki önemli meselelerinden biri olan 4+4+4 şeklindeki zorunlu eğitim sisteminin köklü bir yenilik sürecinden geçeceği öğrenildi. Eğitim-Bir-Sen'in Başkanı Ali Yalçın, geçtiğimiz günlerde 21. Milli Eğitim Şurası'nın en kritik konularından biri olarak ele alınması gereken bu sisteme yönelik bir hazırlık çalışması yürüttüklerini ve itirazlarına kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. Bu duyuru, sistemin uygulanmaya başlamasından bu yana gündeme gelen yeni tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Revizyon İhtiyacıyla Mesleki Eğitime Yönlendirme
Ali Yalçın, eğitim alanının sürekli değişim gösterdiğine dikkat çekerek, “yeni veriler doğrultusunda sistemin yeniden yapılandırılması gerekliliğinin konuşulmaya başlandığını” ifade etti. “4+4+4” sistemine yönelik yapılacak olası yenilemeler için yürütülen hazırlık çalışmasının tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacağına vurgu yaptı.
Sistemin yükseköğretim üzerindeki etkilerini aktaran Yalçın, mesleki eğitimin öneminin kaydedilmesinin önemli bir belirti olduğunu fakat geçmişte yeterince teşvik edici adım atılamadığını dile getirdi. Bundan dolayı akademik liselere yönlendirme durumunun sağlıklı olmadığını belirten Yalçın, mesleki eğitime fırsat sunulması gerektiğine ve yönlendirme mekanizmalarının doğru bir biçimde işlemesi gerektiğine dikkat çekti. Mevcut meslek liselerin üniversiteye geçiş düzenlemesinin de tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Eğitim Fakülteleriyle Milli Eğitim Akademisi
Eğitim-Bir-Sen Başkanı Yalçın'ın konuşmasında eğitim fakültelerinin şu anki durumuyla geleceği öncelikli bir konumda yer aldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun müfredat yenilemesi, uygulama bütünlüğünün sağlanabilmesi ve mezun sayısının taleple dengelenmesi şeklinde konuların önemli olduğunu belirtti. Mezunların uygulamalı eğitim alma süreçlerinin önemine vurgu yaptı. Milli Eğitim Akademisi'nin uygulamasının öğretmenlerin pratik eğitimini amaçladığını belirten Yalçın, bu sürecin yükseköğretim alanında eğitim fakülteleri konusunu da yeniden tartışmaya açacağını aktardı. Yalçın, sağlıklı tartışmaların ve önerilerin yükseköğretim sistemiyle Milli Eğitim sistemi'nin arasında koordinasyonun sağlanması açısından önemli olduğunu söyledi.
Yükseköğretim Kanunu ile Katılımcı Yönetim Tartışmaları
Ali Yalçın, Yükseköğretim Kanunu'nun (2547 sayılı) esnek hale getirilmesi gerektiğini savundu ve idari personelin aile bütünlüğü gibi sorunlarının çözümü için çaba gösterdiklerini belirtti. Üniversite senatosunda çalışanın temsilcisinin olmaması konusunun tartışılması gerektiğini dile getiren Yalçın, katılımcı yönetim uygulamalarının üniversiteler için zorunlu olduğunu söyledi. Ali Yalçın’ın bu beyanları, Türkiye'deki eğitim sisteminin her seviyesinde önemli bir reforma yönelik bir beklentinin varlığını gösteriyor. Gelecek dönem içerisinde gerçekleştirilecek tartışmalar ve kamuoyu ile paylaşılacak projeler, milyonlarca öğrenci ve öğretmenin geleceğini etkileyecek.