Uzman üreticisi uyardı | Ucuz bal yok, ucuz zehir var
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, marketlerde 70 liraya satılan ballar için uyarıda bulundu. Şahin ucuz balların "zehir" olduğunu belirterek, "Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız" dedi.Şahin, "Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız" dedi. Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın laboratuvarlarında bal analizi için NMR makinalarının olduğunu belirterek, bunların kullanılmasını beklediklerini ifade etti.Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Şahin, Ankara'da gerçekleştirilen sahte bal operasyonu ve sahte bal üreticileri ile ilgili basın toplantısı düzenledi.Şahin, market raflarında 70 liraya satılan balların "zehir" olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:"9 milyon 200 bin kovan ve 114 bin ton bal ile dünyada ikinci arı ülkesiyiz. Bal çeşitliliği konusunda da dünyada zirvedeyiz. Türkiye, bu nedenle bir bal ülkesidir. Balı bal yapan bal arısıdır. Bal arısını da yöneten arıcılarımızdır. Balı her il kendi ilinde üretmiyor. İnsanın yaşamsal şartlarının olmadığı koşullarda bal üretiyoruz.Bu insanların emeklerini korumak hepimizin görevidir. Dolayısıyla piyasada bala dışardan bir madde eklemek, balın yapısını bozmak, bileşenlere dokunmak sahtecilik olarak kabul edilir. Bizim özünde söylemeye çalıştığımız şey, balın taklit edilerek değil, arıcının dağda ürettiği balın piyasada hakim olması temel amacımızdır.""EĞER BUNUN ÜSTÜ ÖRTÜLÜRSE…”"İki ay önce 1 kilogram balın arıcıya maliyeti 261 lira demiştik. Ama maalesef marketlerde 70 liraya, 50 liraya bal satıyorlar. Bu balı benim tüketicim yiyecek. Dolayısıyla taklit ürünlerden arındırılmak istiyoruz. Ancak bal, sanayiye entegre edildiği zaman, kavanozlara entegre edildiği zaman bunun denetim sorumluluğu Tarım ve Orman Bakanlığı'ndadır.Geldiğimiz noktada, iç denetim konusunda değişik argümanlar var. Biz balın hmf'sine bakarak, proline bakarak bunun sahte olup olmadığını bilemeyiz. O zaman bizim bu anlayışı değiştirmemiz gerekiyor. Sayın Tarım ve Orman Bakanı bana bu sene söz verdi, 2025 yılında NMR'ı uygulatacağız dedi. Sayın Tarım Bakanı'nın sözüne güveniyorum.Ama 2025 yılı çok geç olmadan artık bizim elimizdeki analiz metotlarını da çok iyi uygulamamız lazım. Bal sahteciliği adı altında bir tane firma yakalandı ama hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de böyle dört tane firma var. Eğer bunun üstü örtülürse bize 'Biz yolunu bulduk, siz arıcılığı bırakın. Biz sanayide üreteceğiz...' desinler. O zaman zehir üretilsin, zehiri bizim çocuklarımız içsin. Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Marketlerde hiç gözümüzden kaçmıyor, dün 110, 120 liraya satılan balları bugün 70 liraya indirdiler. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız. Bu böyle bilinsin.""BENİM ÜLKEMDEKİ İNSANLAR DA GÜVENLİ BAL YİYEBİLMELİ""Bakanlığımızın laboratuvarında yeni analiz metotları, NMR makinaları 2-3 yıldır var. Bunların, Bakan'ın söz verdiği gibi 2025 yılı birinci ayından itibaren kullanılmasını dört gözle bekliyoruz. Avrupa'da nasıl bal yiyorlarsa benim ülkemdeki insanlar da güvenli bal yiyebilmeli."
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, marketlerde 70 liraya satılan ballar için uyarıda bulundu. Şahin ucuz balların "zehir" olduğunu belirterek, "Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız" dedi.Şahin, "Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız" dedi. Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın laboratuvarlarında bal analizi için NMR makinalarının olduğunu belirterek, bunların kullanılmasını beklediklerini ifade etti.Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Şahin, Ankara'da gerçekleştirilen sahte bal operasyonu ve sahte bal üreticileri ile ilgili basın toplantısı düzenledi.Şahin, market raflarında 70 liraya satılan balların "zehir" olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:"9 milyon 200 bin kovan ve 114 bin ton bal ile dünyada ikinci arı ülkesiyiz. Bal çeşitliliği konusunda da dünyada zirvedeyiz. Türkiye, bu nedenle bir bal ülkesidir. Balı bal yapan bal arısıdır. Bal arısını da yöneten arıcılarımızdır. Balı her il kendi ilinde üretmiyor. İnsanın yaşamsal şartlarının olmadığı koşullarda bal üretiyoruz.Bu insanların emeklerini korumak hepimizin görevidir. Dolayısıyla piyasada bala dışardan bir madde eklemek, balın yapısını bozmak, bileşenlere dokunmak sahtecilik olarak kabul edilir. Bizim özünde söylemeye çalıştığımız şey, balın taklit edilerek değil, arıcının dağda ürettiği balın piyasada hakim olması temel amacımızdır.""EĞER BUNUN ÜSTÜ ÖRTÜLÜRSE…”"İki ay önce 1 kilogram balın arıcıya maliyeti 261 lira demiştik. Ama maalesef marketlerde 70 liraya, 50 liraya bal satıyorlar. Bu balı benim tüketicim yiyecek. Dolayısıyla taklit ürünlerden arındırılmak istiyoruz. Ancak bal, sanayiye entegre edildiği zaman, kavanozlara entegre edildiği zaman bunun denetim sorumluluğu Tarım ve Orman Bakanlığı'ndadır.Geldiğimiz noktada, iç denetim konusunda değişik argümanlar var. Biz balın hmf'sine bakarak, proline bakarak bunun sahte olup olmadığını bilemeyiz. O zaman bizim bu anlayışı değiştirmemiz gerekiyor. Sayın Tarım ve Orman Bakanı bana bu sene söz verdi, 2025 yılında NMR'ı uygulatacağız dedi. Sayın Tarım Bakanı'nın sözüne güveniyorum.Ama 2025 yılı çok geç olmadan artık bizim elimizdeki analiz metotlarını da çok iyi uygulamamız lazım. Bal sahteciliği adı altında bir tane firma yakalandı ama hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de böyle dört tane firma var. Eğer bunun üstü örtülürse bize 'Biz yolunu bulduk, siz arıcılığı bırakın. Biz sanayide üreteceğiz...' desinler. O zaman zehir üretilsin, zehiri bizim çocuklarımız içsin. Bu balların acilen imha edilmesi gerekir. Marketlerde hiç gözümüzden kaçmıyor, dün 110, 120 liraya satılan balları bugün 70 liraya indirdiler. Ekmek aslanın ağzında. Ekmeğimizi çaldırmayacağız. Bu böyle bilinsin.""BENİM ÜLKEMDEKİ İNSANLAR DA GÜVENLİ BAL YİYEBİLMELİ""Bakanlığımızın laboratuvarında yeni analiz metotları, NMR makinaları 2-3 yıldır var. Bunların, Bakan'ın söz verdiği gibi 2025 yılı birinci ayından itibaren kullanılmasını dört gözle bekliyoruz. Avrupa'da nasıl bal yiyorlarsa benim ülkemdeki insanlar da güvenli bal yiyebilmeli."
