Son Dakika Haberler
2014-09-04 01:35:59

Bir Açılış Merasimi

Rıfat Hubbezoğlu

benimki@gmail.com 04 Eylül 2014, 01:35




Yine şu bilindik düğün haberlerinden birine bakarken gözüm dalıvermiş...

İki kilo altın takıldı...
Dolarlar havada uçuştu...
Elde etmek için kesenin ağzını açtı...
Düğün hediyesi bir Range Rover.



Fotoğraflara bakıyorum; uçak şeklinde, karşılıklı zıplaşan bir sürü adam...geri planda ise bir körpecik. Uzaktan bakınca sanki kıvır kıvırcık bir marulcuk. Farkı, bir çift kara kalemli kaşları ile gözleri ile tepesine yığalanmış duvağı...orasına burasına iliştirilmiş takıları, ensesine bastıran ağırlıkla aşağıya düşmüş başı...

...belinde de "Ne ellenmiş, ne de oynanmış" mesajı...

...malumunuz, kırmızı kurdelası.

O bilgi illa ki verilecek!

Ellerinden gelse boynuna poşette herkesçe kolayca okunabilir bir adli tıp raporu asacaklar...

...kurdela o raporun kültürel olanı.

Mikrofon uzatılan üniversiteli erkek; "Evleneceğim kız bakire olmalı" demiş. Haber detayına eklenen istatsitik sonuçlarına göre aynısından ısmarlayan üniversiteli erkek öğrencilerin sayısı, toplam erkek öğrencilere olan oranı yüzde yetmiş sekiz.

Neredeyse tamamı!

Bunlar, üniversite/lisi/tesizi, büyüyorlar...

...bazıları söz sahibi oluyorlar.

Aklıma bir kadını çok daha küçük yaşta örtmek için "özgürlük" adı altında yasa çıkaranlar geliyor...

...böylesilerin büyümüş halleri onlar olmalılar.

Her gün gazetelerde görmekten bıkmadığınız haberler, istatistikler ve fotoğraflar bunları anlatıyor.

Talepkar olmanın şu dayanılmaz acizliğinden utanmamanın önde giden hali...Kız aranacak, bulunacak, çeyiz dizilecek...

...takı alacaksın, düğün patlatacaksın, para fırlatacaksın, ona buna el açmaktan farksız olan takı takma yarışı merasimleri düzenleyeceksin, başlık parası vereceksin, mobilya tamamlayacaksın...

...belki de araya adamlar koyup ikna ettireceksin, olmadı kaçacaksın, cesaretin var ise kaçıracaksın, kendi eşinin babasından, dayısından, abisinden korkacaksın, burnun aka aka af dileyeceksin, tırsacaksın...belki de iki tane kurşun yiyeceksin...

...dahası...

...tüm bunları yaşayacak, bir kaç sene sonra sorduklarında anlatacak, anlattıkça da bunalacak, bayılacaksın. Bayılıp, bunalmana rağmen çoluk çocuğa karışıp onların mürvetini görme zamanı gelince aynı yollardan kendi öz evlatlarını geçirteceksin.

Kadının iffetine ibre takacaksın, derecesini ölçeceksin, tartısını alacaksın...

...elde ettiklerini alıp kendi şeref ve namusun olarak orada burada lanse edeceksin.

Namusunu tavan yapacak ve anonslayacaksın.

"Gerdekte ilk ben olacağım, kurdelayı ben makaslayacağım."

Sorunsalın karşısında horozsal duruş yakalanmalı.

Ne diyor o öğrenci mikrofona?

"İlk ben olacağım"

Oldun!

Sonrasında sormayanı var mıdır acep:

"Nasıldım?"

"Şahaneydin"


Bir şeyin "şahane" olduğunu bilen, şahane olmayanını da biliyordur elbet...

"Hayatımdaki en iyisisin."

Ya da...

"Üzerine tanımadım"

Arkadaş, "En iyi erkek sensin", "Üzerine adam tanımadım" diyebilmek için en az iki tanesini bilmek gerekmez mi?

Hem "tek olmak" hem de "en iyi olmak" beklentisinin matematiksel ve anlamsal bir meymeneti olabilir mi?

Dikkat ediniz; kadından namus ibresi yaparak kendi şeref seviyesinin ayarına balans uygulaması cihetine gidenler ile kıyıda köşede kadınlarla olan maceralarını ballandıra ballandıra anlatanlar, bunları birer marifetler dizisi olarak anons edenler, sırt sıvazlanması beklentisi ile övünenler yine aynı kişiler.

Yine onlardır bacıya göz koyan vurulur, dövülür, oyulur diyenler...

...ve yine onlardır kendi göz koyduğunun bir abisi var ise, abiye rağmen başarı sayesinde, övünç katmerlendirenler.

Çifte standardı kanıksayanlardır. Tasasızlık ile kol kola yaşayan, bunlarla kasıla kasıla ortalıkta boy gösterenler.

Nasıl bir ahmaklık mertebesidir bu acaba?

Evet, onlardır "Barda, kafede tanışılandan hayır gelmez" dedikten sonra uygun bulduğu "iyi aile kızı" ile bir araya gelir gelmez eğlenmek üzere en yakın bara, kafeye gidenler.

Onlardır "İnternet içinde dolaşandan kadın olmaz" diyenler. Sonra hasbel kader tanıştığı, gece sokağa çıkamayan, iyi aile kızı ile Facebook içinde fingirdeşenler.

Bu adamlar firma yönetmekteler, oy istemekteler, psikiyatr, psikolog hatta öğretmen olmaktalar.

El pençe divan bir eda ile analarına, babalarına gidip evlendirilmeyi bekleyenler.

"Bana temiz aile kızı bulun"
"Bana çeyiz dizin"
"Gidin isteyin"


...diyenler.

Elle tutulur hiç bir yanı olmadığı açık, bariz ve de aşikar olan bu yolların birer başrol oyuncuları olmaktan utanmayanların ne yaptıkları işten, ne de vaadlerinden, ne de şahsiyetlerinden hayır gelir.

Bağlılıktan ziyade bağımlılık, yerleşik olan bir pısırıklık, marifet gibi bir sergilenen çekingenlik, sözde saygı adı altına yığıntılanan ama aslında acizlikten dolayı kıvranmaktan utanmayan, en basit konularda bile farklı kişiler karşısında farklı ve ucube kişilik sergilemekten çekinmeyen, bundan gocunmadığı gibi, tüm bunları rasyonalize etmeye çalışan milyonlarca yurdum erkeğinden bahsediyorum...

...şu ortalıkta başarılı birer şahsiyet, mağrur birer kişilik, ahlaklı bir hayat çizgisi, dürüstlüğü gerçekçiliği ile paralel olan, aklı ile bağdaşık ve barışık olduklarını iddia edenleri anlatıyorum.

Bundan kurtulmanın yolu bulunmalıdır. Bunun yolu da, bunların ne olduğunu ona buna anlatmaktan değil, neden olduğunu anlamak ve de utanmaktan geçer.

Evet, evet...utanarak!

Oradan başlayabilirsiniz.



Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.