POLİS

Sahada görevlisiniz...
Bir anda bir bakıyorsunuz üzerinize binlercesi koşarak geliyor; bir o kadar da arkalarında var.

Ellerinde çeşitli cisimler.
Kimisi fırlatıyor, kimisi ise kaldırmış size doğru sallayarak geliyor.

Ne yaparsınız?

Elbette retorik bir soru bu. Cevabı ayan beyan belli.

Kaçarsınız!

Nitekim sahada kim var ise kaçtılar.

Futbolcular, hakemler, sağlık ekipleri, teknik adamlar, teknik heyet, basın mensupları, çekim ekipleri, yedeği, aslı kim varsa anında kaçtı...

Kaçamayan kimler var?

Polis!

Kaçamayan derken kaçmayı beceremeyen değil...
Kaçmaması gerektiğinden dolayı kaçamayan!

Onun görevi kaçmamak, korumak, engellemek.

Copu var, silahı var, gazı var!

Bunlardan birini ya da bir kaçını yiyeceğin önceden belli yani!

Sahaya dalacaksın, binlerce olacaksınız, naralar atarak kendine silah edindiğin bilimum sert cismi kaldırıp koşacaksınız...

...biber gazını, copu, tekmeyi yiyince...

...şikayet edeceksiniz!

Nesiniz siz?

Sizin kaydınızı Nüfus Müdürlüğünden alıp Mal Müdürlüğüne yazdırmalı.

Ciddiyim!

Neymiş?

Daha önce başka takımların taşkınlıkları olmuş da...

...polis böyle davranmamış da...

Eeeee?

Sadece bize böyle davrandı!

Demek polis sizden önce birilerine silah çekip sıksa, öldürse, siz tekme, biber gazı, cop yediğinize şükredeceksiniz! Polisin birilerini dayaktan kırıp geçirmiş olmasını ilk defa gördünüz ve yaşadınız. Başka bir takım taraftarını beter dövse, onca cop, tekme, biber gazı yanınıza kar kalacak, halinize şükredecek...hatta sevinecektiniz!

Öküz muamelesi görmenin kıstası bir başkasının gördüğü muamele yani!

6 maç değil, 6 ay saha kapatma cezası verilmeliydi!

(taraftar filan değilim, takım makım da tutmam)

Zaten yazdıklarım bir spor yazısı değil!

Okul öncesi temel bilgiler...
Zekanın gerekliliği...
Akıl nedir...

...yazısı olabilir.

İsterseniz "Utanma sıkılma eksikliği" yazısı olarak da niteleyebilirsiniz.

Şimdi siz çıkar "Vayyyy polis yalakasına da bak"...filan da dersiniz.

Dersiniz, dersiniz...