Enver Altaylı FETÖ'nün yöneticisi çıktı | Türk Dünyası'na ihanet tohumları ekmişti

FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın faaliyetleri, tutuklama iddianamesinde yerini aldı, ancak Altaylı'nın Türk Dünyası'ndaki ihanet faaliyetleri henüz gizemini koruyor.

22 Ocak 2020 Çarşamba 22:22
Enver Altaylı FETÖ'nün yöneticisi çıktı | Türk Dünyası'na ihanet tohumları ekmişti






Enver Altaylı FETÖ'nün yöneticisi çıktı | Türk Dünyası'na ihanet tohumları ekmişti



Terör örgütü FETÖ'nün en önemli operasyon elemanlarından biri olan CIA adına Azerbaycan başta olmak üzere Türk Dünyası'nda çok sayıda darbe ve ihanet dolu eylemin karanlık yüzü Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamenin içeriği yeni yeni ortaya çıkıyor. 12 Eylül öncesi Milliyetçi Hareket Partisi yayın organı Hergün Gazetesi'nde Genel Yayın Müdürlüğü yaparak ülkücü kuruluşların kalbine kadar sızan Enver Altaylı, Evren darbesi sonrası önce Almanya sonra ABD'ye gitmişti. 1980'li yıllarda Pentagon'un Yeşil Kuşak Projesi kapsamında Türk Dünyası'nda çok sayıda kirli ilişkinin kurulmasında maymuncuk rolü üstlenen Enver Altaylı'nın, vefat eden Özbekistan eski Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un Ankara ile ilişkilerini askıya alınmasında parmağı olduğu öne sürüldü.

FETÖ ELEBAŞINA MEKTUPLA ANLATMIŞ

Enver Altaylı’nın “Muhterem Efendim” diye hitap ettiği Gülen'e rapor/mektupları Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Orta Asya sorumlusu Kaşif Kozinoğlu’nun şüpheli bir şekilde ölümündeki sır perdesini kısmen de olsa aralayacak gibi görünüyor.

Altaylı, Gülen’e gönderdiği rapor/mektubunda “Şenkal Atasagun'un Özbekistan görevlisi olarak çalışan Kaşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Taşkent'deki Orta Asya İstihbaratının başına getirilmiştir. Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet payı, adı geçen bu şahsa aittir” diyor.

Altaylı, mektubunda devamla, Gülen ile bağlantılı 20 personelini izlemeye aldığını ve bu işin arkasında Kozinoğlu'nun olduğunu belirterek, “Başbakan, Müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kozinoğlu'nun etkisiz hale getirilmesini ve 20 görevliyle ilgili izlemenin durdurulmasını temin edebilir. Ancak Başbakan'ın böyle bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim” diyor.

Dolaysıyla, bu rapor/mektup ile birlikte Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün Orta Asya’daki faaliyetlerinin önündeki en büyük engel olarak Kozinoğlu’nu gördükleri ve onu “etkisiz hale getirmek” üzerine planlar yaptıkları kanıtlanmış oluyor.

HALK BANK DAVASINA BELGE YOLLAMIŞ

Altaylı, Ağustos 2017'de FETÖ'den ihraç edilen eski MİT mensubu Mehmet Barıner’i damadı Metin Can Y. aracılığıyla yurtdışına kaçırmaya çalıştığı iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Altaylı ile damadı Metin Can Y., eski MİT mensubu Mehmet B. ve kaçış planına yardımcı olduğu öne sürülen Seda C., hakkında iddianame hazırladı. O iddianamede önemli tespitler yer alıyor.

“UYDURMA BELGE HAZIRLADI”

İddianameye göre; Altaylı’nın kamuoyunda Reza Zarrab ve Halkbankası davası olarak bilinen New York Güney Bölge Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma için aktif çalışma içerisinde olduğu belirtildi. 25 Mayıs 2016 tarihli belgenin ABD’de FETÖ’cüler tarafından hazırlanıp Savcılığa sunulan metin olduğu değerlendiriliyor. FETÖ’nün 17-25 Aralık sürecinde hedef aldığı isimlere yönelik çok sayıda iddiaya yer verilen belge, dava dosyasına da girdi.

“UYDURMA RAPOR”

İddianamede söz konusu belge için şu değerlendirmelere yer verildi:

“…Türkiye Cumhuriyetini ve hükümetini karalamayı amaçlayan ABD yargılamaları için bizzat şüpheli Enver Altaylı'nın aktif çalışma içerisinde bulunduğu görüldü…ABD'de görülen dava için hazırlanan uydurma rapor da yine şüpheliden ele geçirilen dijital materyallerde elde edildi. Yine aynı konu ile ilgili olarak daha etkili sonuç alınacağı düşüncesiyle MİT mensubu iken İran masasında çalışmış bulunan Mehmet Barıner'i istedikleri gibi kullanabilecekleri ve düzmece ifadelerle Türkiye'yi daha da sıkıştırmak amaçlı olarak ABD ülkesine kaçırmak üzere iken suçüstü yakalandıkları…Altaylı’nın damadı Metin Can Y. aracılığıyla Mehmet Barıner’e ilettiği ‘Senin çalıştığın yerle ilgili orada çalıştığına dair bir belge elinde var mı?’ ayrıca ‘Sen yurt dışına çıkıp nihai olarak bir ülkeye yerleştikten sonra kayınpederim seni arayarak bir teklifte bulunacak, bunu kabul edersin veya etmezsin onu bilemem ama etmediğin takdirde orada hayatını sürdürürsün, yollarımız ayrılır’ şeklinde verdiği beyanlardan da anlaşılacağı üzere; Barıner’in şüpheli Altaylı tarafından ülke dışına kaçırıldıktan sonra ABD New York’ta sürdürülen bu davaya yabancı istihbarat servislerinin yardımıyla müdahil olmayı amaçladıkları görüldü…”

ENVER ALTAYLI, KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANIYLA BİN 159 KEZ GÖRÜŞMÜŞ!

Halen tutuklu bulunan eski MİT mensubu Enver Altaylı hakkında “casusluk ve örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla düzenlenen iddianameden önemli ayrıntılar gelmeye devam ediyor. İddianamede, Altaylı’nın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanlarından Rasim Bölücek ile binin üzerinde görüşme yaptığı tespit edildi.

'AHBABIM' DEDİĞİ RASİM BÖLÜCEK'LE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Rasim Bölücek'le 2 ayrı telefon hattından tam 1159 görüşme yaptığı bilgisine yer verildi. İfadesinde, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çankaya Turan Güneş Bulvarı üzerindeki evinde olduğunu belirten Altaylı neden Ankara’ya geldiği ve kimlerle görüştüğü de soruldu. “15 Temmuz öncesinde Ankara’ya gelmemin nedeni dostlarımı ziyaret maksatlıydı” diyen Altaylı, 15 Temmuz gecesi “ahbabım” dediği Rasim Bölücek ile de görüştüğünü söyledi. Bölücek, hala Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olarak görev yapıyor.

İŞTE O DEĞERLENDİRME

Altaylı ile Bölücek’in görüşmesine ilişkin iddianamede şu değerlendirmelere yer verildi:

“…Şüpheli Enver ALTAYLI olduğu, cep telefonu kütükleri içerisinde yer alan arama günlüğü üzerinden yapılan çalışmaya göre; Şüpheli Enver ALTAYLI’ nın telefon rehberinde “Bölücek Rasim (Rasim BÖLÜCEK(TCKN:33938222664)” ibaresi ile kayıtlı “19178826911” ve GSM numarası ile 1022 (bin yirmi iki) kez toplamda 2 gn 13 sa 59 dk 22 sn görüşme
yaptığının tespit edildiği, bu görüşmelerin 767'sinin şüpheli Enver ALTAYLI’nın araması sonucu, 197'sinin ise Rasim BÖLÜCEK’in araması sonucu olduğunun tespit edildiği, ayrıca şüphelinin telefon rehberinde “Rasim BÖLÜCEK” ibaresi ile kayıtlı “0532 663 83 70” başka bir GSM numarası ile de 137(yüz otuz yedi) kez toplamda 1 sa 53 dk 3 sn görüşme yaptığının tespit edildiği, cep telefonu arama günlüğünde “0532 663 83 70” GSM numarasının incelenmesinde genelde 0 sn lik görüşme/çağrı bırakma olayının yoğun olduğunun görüldüğü, bu durumun aralarında farklı bir iletişim yoluna geçmek için geliştirilen bir metot olduğunun değerlendirildiği…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Merkel’in ilgili sorusuna kişinin “FETÖ'cü bir ajan olduğunu” vurguladığı Enver Altaylı kimdir?

ENVER ALTAYLI KİMDİR?

12 Eylül öncesinde MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in danışmanı, ülkücü Hergün gazetesinin genel yayın yönetmeni Enver Altaylı Özbekistan göçmeni bir ailenin oğlu olarak 1944’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu.

Bursa Işıklar Askeri Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Milli İstihbarat Teşkilatı’nda çalışmaya başladı.

Bazı iddialara göre, MİT’e girmesi de, kendisinden her zaman ‘manevi oğlum’ diyerek söz eden, o dönem CIA’nın Ankara İstasyon Şefi, Ruzi Nazar’ın Fuat Doğu’ya ‘tavsiyesi’ sayesinde olmuştu.

Enver Altaylı MİT içerisinde de, Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri Türkeş’in danışmanı, Avrupa müfettişi ve parti siyasetlerine yön veren Hergün gazetesinin genel yayın yönetmeni ve başyazarı olarak çalışırken de CIA ile ilişkisini hiçbir zaman kesmedi.

Nitekim, 12 Eylül darbesi olduğunda da, CIA’nın yardımıyla sorunsuzca ülke dışına çıktı ve Almanya’nın Münih şehrinde kurulu Doğu Avrupa’ya yönelik faaliyetlerin yürütüldüğü CIA istasyonunda Orta Asya’dan sorumlu direktör olarak görevlendirildi.

FETÖ, Türki Cumhuriyetler'deki örgütlenmesini Altaylı üzerinden gerçekleştirdi. FETÖ'nün özellikle Özbekistan ve Kazakistan'da etkin olmasında Altaylı önemli rol üstlendi. Özbekistan ve Azerbaycan'daki darbe girişimlerinin arkasında olduğu iddia edildi. Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un danışmanlığını yaptı. Özal döneminde Afganistan'da çalıştı. General Raşid Dostum'a örtülü ödenekten para götürdüğü skandalı patlak verdi.

Altaylı'nın kardeşi Taha Altaylı ve dayıoğlu eski Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu da FETÖ firarisi olarak Kazakistan'da yaşıyorlar.

Enver Altaylı’nın açığa çıkmayı bekleyen bir diğer rolü de Necip Hablemitoğlu cinayeti. Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın tanık olarak verdiği ifadesinde, Altaylı'nın, FETÖ'nün firari Türkiye imamı Mustafa Özcan'la birlikte, kendisinden aracılık Hablemitoğlu'yla görüşmek için etmesini istediklerini ve Özcan'ın, Hablemitoğlu'nu tehdit ettiğini belirtmişti.

Azerbaycan ve Özbekistan’da ABD lehine darbeler örgütleyen, ülke içerisinde ABD’ye ayak bağı olan kişilerin ortadan kaldırılmasında rolü olan eski ülkücü, MİT’çi ve CIA görevlisi Enver Altaylı Karabağ FETÖ'nün Türk dünyasındaki okullarının açılacağı şehirleri önceden gezerek raporlar hazırladığı bildiriliyor.

Son Güncelleme: 23.01.2020 00:04
Anahtar Kelimeler:
Enver AltaylıFETÖ
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.