İlişkilerde dengeli kalmak ve kendini yıpratmamak amacıyla kaçınılması gereken 3 arkadaş tipi mevcuttur. Bu bireyler hem yıpratıyor hem de zorlaştırıyor. Hayatınızdan zaman kaybı olmasını istemiyorsanız, işte kaçınılması gereken üç arkadaş grubuyla ilgili bilgiler.
UZAKTA TUTULMASI GEREKEN 3 DOST
Bu üç karakterdeki ortak özellik ilişkilerde duygusal alandaki dengeyi sadece kendi taraflarından bozmalarıdır. Tüm bu unsurlar, doğrudan zarar vermeseler bile yavaş yavaş enerjini tüketir ve seni daima kendini savunma ya da durumunu açıklama pozisyonunda bırakır.
Bazı krizler dikkat çekici bir nitelik taşırken, bazıları pasif tutumlarıyla sorgulanmana neden olur; bazıları ise kendi sorunlarını öne çıkararak seni görünmez hale getirir. Ortak özellikleri; empati yoksunluğu, iletişimde samimi olmamaları ve aynı zamanda da ilişkide denge sağlamaktan kaçınmalarıdır. Bu nedenle, zaman içinde kendisini yorgun, tükenmiş ve önemsiz hissetmene yol açabilirler.
1. DRAMA YARATICISI (SÜREKLİ SORUNLAR DOĞURAN)
Her durumda mağduriyet söz konusudur; her yerde bir kriz bulunmaktadır. Küçük detayları abartarak, senin enerjini tüketir. İlişki sürecinde bazı konuları sen çözmeye gayret edersin, o ise yeni problemler ortaya çıkarır.
Mottosu: "Eğer senin yerinde olsaydım, ben de olamazdım. "
2. PASİF AGRESİF (GİZLİ VURAN)
Yüzüne gülümseyerek sana arkandan ima eden, eleştirilerini "şaka" olarak sunan kişilerdir. Sınırlarını sorgular ancak doğrudan iletişim kurmaz.
İlişkide soğukluk: Dürüstlük eksik, sadece gizli bir incitme mevcut. Sloganı: "Elbette öylesin, canım. . . " "Her zamanki gibi! " ifadesini yeniden ifade ederken, "Her zamandakiler gibi! " şeklinde kullanılabilir.
3. KENDİ ÇIKARLARINI DÜŞÜNÜP BAŞKALARINI GÖZARDI EDEN KİŞİ
Seni yalnızca ifade etmek amacıyla arar. Dinlemeni talep eder, ancak senin söylediklerine fazla kulak vermez. Her görüşme sonunda bitkin hissedersiniz. İlişki dengesi: Genellikle tek taraflı olarak bilinmektedir. Senin varlığın yeri geldiğinde onun psikolojik atık kutusu olurç. Mottosu: "Bana ne olduğunu hemen açıklayayım. . . "