Eğitimin Sisteminin Değişmeye İhtiyacı Var

“Eğitimde formatlamaya gereksinim var” diye başladı Milli Eğitim Bakanı’mız Sn. Avcı. Fakat eğitimin verimliliğinden hiç bahsetmedi
“Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını, esas cevheri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilemenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşmak gerekiyor” diye devam etti açıklamalarına.
ve
“Okullar, bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybetti” diye sonlandırdı.
Sn. Avcı yaptığı açıklamada çok haklıydı. Türkiye’de eğitim sisteminin komple değişmesi gerekiyor. Bu saatten sonra güncellemek veya teknolojik kapasiteyi artırmak yeterli olmayacaktır. Peki nasıl format atmak lazım ?
Eğitimin verimliliğini artıracak şekilde format atmak lazım.

Ezberci sistemden çıkartacak şekilde format atmak lazım.

Düşünebilir bireyler yetiştirecek şekilde format atmak lazım.

Düşündüklerini kolayca izah edecek bireyler kazandırmak şekilde format atmak lazım.

Özgür düşünce yapısını benimseyecek bireyler büyütecek şekilde format atmak lazım.

Okuduğunu eleştirecek, her söyleneni kabul etmeyecek ve kendi fikrini açıklamaktan korkmayacak bireyler kazandıracak şekilde format atmak lazım.

Özetlemek gerekirse;

Eğitim seviyesini artıracak verimliliği sağlayacak şekilde format atmak lazım. Bu da “ezberci” sistemden çıkılacak şekilde yeni bir eğitim sistemini uygulamaktan geçmektedir.
Peki eğitimin verimliliği neden önemlidir ?
İster inanın ister inanmayın muhasebesel büyüme hesaplamalarında “eğitimin verimliliği” diye bir değişken bulunmaktadır. Fakat eğitimin ne kadar verimli olduğu ölçülemediğinden dolayı bu değişken eğitim seviyesi ile değiştirilmektedir. Buradan da anlaşıldığı gibi eğitim seviyesi, eğitimin verimliliğini tam olarak ölçemez.
Eğitimin verimliliği, bireyin topluma ve ülkeye olan verimliliğini artırır. Bu da eğitim seviyesinden daha önemlidir. Eğitimin verimliliği artıkça yenilikçi fikirler ortaya çıkar, inovasyonlar artar, teknoloji kullanımı yaygınlaşır ve kolaylaşır.

Eğitimin verimliliği arttıkça özgür fikirler ortaya çıkar. Bireyler birbirinden farklılaşır. Hukuk düzeni sağlanır. Demokrasi ortaya çıkar. Herkesin anlayışı ve saygısı artar.
Sonuç olarak ta eğitimin verimliliği ülke ekonomisinin istikrarlı ve verimli şekilde büyümesini destekler.

Bu saydıklarım eğitimin verimliliğinin artması sonucu ortaya çıkan sonuçlardan sadece birkaçıdır.

Türkiye’de ise eğitimin verimliliği konusu tamamen terk edilmiş, saf dışı bırakılmıştır. Bunun birçok nedeni ve sebebi vardır. Bizim yapmamız gereken ise, devlet bu işe el atana kadar, eğitim sisteminin veremediği verimliliği bizden sonraki nesillere aşılamaktır. Bu da özgür düşünce ve yorumlamayı onlara öğretmekten geçmektedir.