ABD’de yayımlanan bu araştırma, ultra işlenen gıdaların sağlık üzerinde yanı sıra yaşam süresi üzerinde de büyük zararlar verdiğini ortaya koymuştur. American Journal of Preventive Medicine dergisinde yayımlanan bu çalışmada, bu tür yiyeceklerden alınan kalorilerdeki her yüzde 10’luk artış, erkenden ölüm riski durumunu yüzde 3 oranında yükseltiyor. Uzmanlar, ufak değişikliklerin bu riski azaltabileceğini vurguluyor.
AMERİKAN DİYETİ ULTRA İŞLENMİŞ GIDALARIN YARISINI KAPLIYOR
Hamburger ekmeği, sosisli sandviç, içecekler ve paketli atıştırmalıklar şeklinde ultra işlenmiş gıdalar, Amerikan diyetinin kalorilerinin yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Fakat, söz konusu gıdalar; kalp-damar rahatsızlıkları, tip 2 diyabet, obezite, ruhsal sağlık sorunları gibi birçok sağlık problemine, ayrıca erken ölümlere de bağlıdır. Uzmanların açıklamasına göre bu gıdalar, ülkedeki erken ölümlerin yaklaşık olarak yüzde 14’ünü tetikleyebilir.
SEKİZ ÜLKEDE YAPILDI, ÖLÜM RİSKİYLE İLGİLİ BİR İLİŞKİ KURULMUŞTUR
Kolombiya, Brezilya, Şili, Meksika, Avustralya, Kanada, İngiltere ve ABD’de gerçekleştirilen araştırmaya göre, ultra işlenmiş gıdaların tüketimiyle riskin arttığı belirlendi. Araştırmanın baş yazarı Eduardo AF Nilson, "Ultra işlenen yiyecekleri ne kadar fazla yerseniz, risk o kadar yükseliyor," şeklinde bir uyarıda bulundu. Çalışma, bu tür gıdalar ile genel nedenlerden kaynaklanan erken ölümün arasında doğrudan bir bağlantı kurdu.
BASİT TERCİHLER CİDDİ SONUÇLARA NEDEN OLUR
Diyetisyen Dr. John Wesley McWhorter, “2000 kalorilik bir beslenme düzeninde bu artış sadece 200 kaloriye karşılık geliyor. Bu da sade yoğurdun yerine aromalı yoğurt yemek ya da şekersiz kahvenin yerine ise tatlandırılmış kahve içmek kadar basit olabilir,” diye konuştu. McWhorter, bu gıdaların nadiren tüketilmesinin sorun yaratmayabileceğini, fakat zamanla sağlıklı seçeneklerin yerlerini almasının ciddi sağlık tehditlerine yol açabileceğini söyledi.
ZARARLI İÇERİKLER, DÜŞÜK BESİN DEĞERİYLE BAĞIRSAK SAĞLIĞI
Ultra işlenen gıdalar genellikle fazla tuz, şeker, doymuş yağ içerir, aynı zamanda lif ile besin değeri bakımından zayıftır. Çeşitli araştırmalara göre, bu tür gıdalar bağırsak mikrobiyatasına zarar vererek vücuttaki iltihaplanmayı artırabilir. Bu gıdaları sık tüketen bireyler, daha doğal ve aynı zamanda besleyici yiyecekler almayı tercih etme konusunda genellikle düşük bir orana sahiptir. McWhorter, "UPF’yi bırakmanın yanı sıra, onun yerine koyduğunuz şey de önemlidir. Lif, tam tahıllar, sebzeler, sağlıklı proteinlerin kaynakları uzun vadede sağlık için kritiktir" şeklinde ifade etmiştir.
KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLERLE BÜYÜK FARKLILIKLAR YARATMAK MÜMKÜNDÜR
Florida Üniversitesi’nde görevli Dr. Jeanette Andrade, ultra işlenen gıdaları tamamen ortadan kaldırmanın zor olabileceğini ama ufak değişikliklerle sağlıklı alışkanlıklar geliştirmenin mümkün olduğunu vurguladı. Andrade, "Eğer günde iki şekerli içecek tüketiyorsanız, bunlardan birini su ile değiştirin. Küçük kesintiler büyük sonuçlar doğurabilir" önerisini sundu. Araştırmalar, bu gıdaların tüketmenin yüzde 10 oranı azaltılmasının bile ölüm riski durumunu düşürebileceğini ortaya koymaktadır.
SAĞLIKLI SEÇİMLER YAŞAM SÜRESİNİ ARTIRABİLİR
Yeni yapılan araştırmalar, ultra işlenen gıdaların yalnızca sağlığımıza zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda ölüm riski oluşturabileceğini bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor. Uzmanlar, bu ürünleri azaltarak tüketmenin dışında besleyici ve doğal gıdalar tüketmenin genel sağlığın üzerinde kalıcı ve olumlu etkiler yaratacağına dikkat çekiyor. McWhorter, "Vücut, hem dengeli hem de besin açısından zengin bir diyete son derece hızlı bir şekilde tepki gösteriyor" diyerek yemek seçimlerimizin yaşam süremiz üzerinde etkili olabileceğini hatırlatıyor.