30 Ağustos Zafer bayramının bu yıl 90. yaşını kutladık. Bugünün önemine kısaca değineceğim, çünkü neden kutluyoruz sorusuna maalesef Ankara'nın siyasileri ve bazı vatandaşlarımızın bilememekte olduğunu içim acıyarak görmüş oldum. Uzun uzun yazmak isterdim ama bunun için bir değil bin köşe gerekir.
"1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Austos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık meydan Muharebesi'ni (büyük taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. Zafer bayramı, ilk defa 30 ağustos 1923 günü Afyon Karahisar, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır.
Resmî olarak zafer bayramı ilân edilmesi 1935 yılının mayıs ayında olmuştur. Zafer bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır" hani sizlerin üzerinde siyasi parti temsil edip, ardından yönetmeye çalışıp ta, yönetemediğiniz topraklar var ya halkın bölüm bölüm hale gelmiş herkesin bir dert yandığı ülkemizden bahsediyorum.
Tarihte, askerler ile vatandaşın el ele vererek aldığı kendi Cumhuriyetini kurduğu güzel ülkemiz var ya ...
Bugün tarih kitaplarına baktım, inceledim ben bulamadım siz bulursanız bana mail atın LÜTFEN...

Hiçbir Cumhurbaşkanı ne hikmetse tarihte hiçbir dini ve milli bayramda hasta olmamış rahmetlilerin hepsi turp gibi maşallah neyle besleniyorlarsa artık ...

Ardından kutlamalarda bize bu zaferin önderliğini yaşatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büstüne konan çelenklerin çöp bacakları da kimseyi rahatsız etmemiş tarihte..

Şimdi Yılmaz Özdil ne alaka diyeceksiniz.

Malum Muhalif yazar ya...

30 Ağustos Zafer Bayramı önemli bir ülke değerimiz iken nasıl bu kadar önemsizleştiğini gördükten sonra, Anıtkabirinde önemsiz olduğuna kanaat getirdim. Hatta Anıtkabir'in muhtemelen imar planı yoktur. Şehrin merkezinde tepeden bakınca pırıl pırıl bir para kaynağı olarak değerlendirilebilecek bir yer artık TOKİ'mi yapar Diyanet mi bilemem....

Anıtkabir kesinlikle Gölbaşı'na taşınmalı ve Anıt tepe'de bulunan Anıtkabir kıbleye uyuyorsa Ankara'nın en büyük ve en güzel camisi olabilir. Adını da Atatürk camisi koyarsanız tamamdır.

Hatta maliyeti düşürmek için dört bir taraftan kubbeleri diktik mi ? Alın size camii.... İnceledim araştırdım o bölgede camide yok.

En yakın cami Maltepe camisi... Oraya gidene kadar, Anıttepe'de Türkiye'nin şanına yakışır en kalabalık Cuma namazları kılınabilecek Anıtkabir bahçesinde Atatürk Camii olarak halka açılabilir.

Valla camiye Atatürk adını verdim ama kusura bakmayın, imarsız o tarihi mezarı kaldırınca adını vermemek saygısızlık olur diye düşündüm....

30 Ağustos'u unuttuk, Cumhuriyet Bayramı ve 23 Nisan, 19 Mayıs gibi önemli değerlerimizde kutlamasak artık sorun olmuyor. Önceleri böyle günlerde işyeri camlarına bayrak asmak zorunlu idi...   

Atatürk'ün bize bıraktığı bir çok değeri de kaldırdığımıza ve unuttuğumuza göre şehrin merkezinde trilyonluk değeri olan arsanın yanlış anlamayın, Anıtkabirinde olmasının bir anlamı yok. Onu da imarsız diye bildirin bakanlığa olsun bitsin. Bakanlıktan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek'e bir telefon ... bu nedenle Yılmaz Özdil'den ricam artık muhalif yazılar yazmasın bizimde aklımıza böle olur olmadık şeyler gelmesine neden olmasın
Ne güzel gül gibi geçip gidiyor günler , Hasankeyf Barajı'nda tarih yatıyormuş, tarihi eserler taşınacakmış, yerine su gelecekmiş, dünyanın yatırımı yapılacak, kim niye muhalefet eder tarih tarihte kalmış adamlar ölmüş gitmiş aaaa çok ayıp!!!!! Sana ne vatandaş 811 yılından kalmış taş parçalarından... hurda hurda onlar devlet işe yarayanları kaldırıp koyacak bir yere.... Hem de Çinli Arkeologlar inceliyor ... 

Hatay'da Suriyeli muhalifler gelmişler, yerleşmişler devletim el açmış vatandaş yadırgıyormuş, halt etmiş vatandaş onlar turist sadece bikinileri yok .... Döviz döviz bakıyorlar göremiyorsunuz ...  

Şuna da değinmeden geçemeyeceğim, uykum kaçar rüyamda yazar yine yazarım.
Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül orta kulağındaki rahatsızlık nedeni hastanede yatmakta.

Öncelikle büyük geçmiş olsun diyorum. 

30 Ağustos'un önemine binaen, normalde kapısından kuş uçurtulmazken, bırakın görüntü almayı sinek geçirilmez, kendi twitter hesabından "bakın ben hastanedeyim" dercesine arkamdan laf çıkmasın muhalefet diline dolasın diye düşünmüş olsa ki hasta yatağında resmini paylaştı.

Kanser hastaları bile zaman zaman hastanede yer bulamayıp evinde tedavi görürken, adam kolu bacağı kırık kan revan içinde hastanede bekler ya da vs nedenlerle saatlerce yeri gelince bekleyebiliyorsa Türkiye Cumhuriyetin Başkomutanı unvanına sahip Cumhurbaşkanımızda gerekirse tekerlekli sandalye, ağzında korumalık ile hijyenik ortamda bu törenlerde yerini almalı idi.
Hani zamanında bu taarruzlar savaşlar olmasa başında olabileceği bir Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. Hatırlatma amacı ile ...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.