Tevrat, “Yaratılış 1” diye başlar ve “Dünyanın Yaratılışı” diye bir pasaj açılarak “Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı” birinci ayetiyle devam eder.

    İncil, “İsa Mesih’in Soyu” diye bir başladıktan sonra “İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih’in soy kaydı şöyledir:” diye devam eder.

    Eski ve Yeni Ahit’in birleştirilmiş hali olan “Kutsal Kitap”ta “Mezmurlar” diye bir bölüm mevcuttur. Kutsal Kitap’ın hazırlayıcıları, “Mezmurlar”ın “Zebur” diye bilindiğinden söz eder. Bu bölüm, “1.Kitap/1.Mezmur” diye başlar ve “Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez…”diye devam eder. (Kuran, Nisa Suresi’nin 163. ayetinde ve İsra Suresi’nin 55. ayetinde Zebur’un Hz.Davut’a vahyedildiğini söyler. Enbiya Suresi’nin 105. ayeti özellikle önemlidir: Andolsun, Zikir’den sonra Zebur’da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barışseven kullarım vâris olacaktır.)

    Kuran’dan öğrendiğimize göre, yukarıda sözü edilen her üç Kitap da Allah’ın Kitap’ıdır ve yine her üçü de saygıya layık Mesajlardır.

    Bir hikmeti olduğu kuşkusuzdur; çünkü Kuran, yukarıda girişlerini verdiğim Kitaplar gibi başlamaz. İster Sevgili Elçi’ye (O’na selam olsun) iniş sırasıyla okuyun, ister klasik Mushaf tertibiyle okuyun, göreceğiniz şey, o Sure’nin isminden sonra “Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla” girişidir; yani Besmeledir.

    Eliaçık, Besmeleyi “Sevgi Ve Merhameti Sonsuz Allah’ın Adıyla” diye Türkçeleştirirken; Muhammed Hamidullah’ın mealini Türkçeleştiren kurul, Besmelenin en doğru tercümesinin “Hep Merhametli, Çok Merhametli Allah’ın Adıyla” olduğunu hatırlatmaktadır.

    Allah’ın insanoğluna son Mesaj’ı olan Kuran, “Hep Merhametli, Çok Merhametli Allah’ın Adıyla” diye başlamakta ve Tövbe suresi hariç bu muhteşem giriş cümlesi her Surenin başında geçmektedir. (Tövbe Suresi müşriklere bir ültimatomla başladığı için Besmelesiz başlıyor olsa gerektir.)

    Yaratıcı, insanoğluna gönderdiği bu son Mesaj’ını neden böyle başlatmaktadır?

    Rahman ve Rahim olan Yaratıcı, Kitabını böyle başlatarak bize nasıl bir mesaj vermektedir?

    Besmele hiç kuşkusuz Arz’da en çok tekrar edilen sözdür; bu söz, her işe Besmeleyle başlamayı adet edinen Müslümanlar tarafından her gün milyarlarca kez tekrar edilmektedir; yeryüzünün başka hiçbir kültüründe bu denli tekrar edilen bir söz bulmak mümkün değildir.

    Bunun bir hikmeti olsa gerektir!

    Bu sütunda daha önce birçok kez tekrar ettiğim Nahl 71, Bakara 219, Nisa 75, Kasas 5, Haşr 7 gibi ayetleri bir de bu anlayış doğrultusunda okumalısınız.

    Şu anda, Allah’ın istediği gibi bir kul olmak açısından kendinizi sınayabilirsiniz:

    Yüreğiniz merhametle dolu mu, yaratılmış her canlıya sevgi ve merhamet duygusuyla yaklaşıyor musunuz, alemlere rahmet olarak gönderilen Elçi’nin o eşsiz sevgi ve merhametinden ne ölçüde nasiplenmişsiniz…

    Unutulmaması gereken şey, bir insanın yapabileceği en büyük ibadetin merhamet olduğudur.

    İçinizde taşıdığınız O’nun Nefesi, sizde merhamet olarak tecelli etmiyorsa bir sorun var demektir.

    Yaşamı boyunca bir mazlumun derdine çare olmamış, bir yoksulu -onurunu korumaya özen göstererek- desteklememiş, bir köpeğin başını okşamamış, bir kediye bir tas su varmemiş, ters dönmüş bir kaplumbağayı çevirmemiş, bir ağaca sarılıp öpüp koklamamış biri, alemlere rahmet olarak gönderildiği özellikle belirtilen (Enbiya, 107) o Eşsiz Ruhun (O’na selam olsun) izinden gittiğini nasıl iddia edebilir?

    Sadece Allah’a teslimiyet demek olan İslam, O’nun bu ürpertici ve ümitlendirici Rahmetinden nasiplenmek değilse nedir?

    İçinde yaşamak zorunda bırakıldığımız sistemin her şeyden önce bu Tanrısal hasletimizi törpülediğini ve giderek yok ettiği görmek ne acı.

    “Acıma, acınacak duruma düşersin!”, öyle mi?

    Allah’ın tüm merhametine ve sonsuz rızıklarına rağmen, acı çeken milyonlar, onursuzlaştırılan milyonlar, hakları gaspedilen milyonlar, beyinleri yıkanarak mal ve servet tutkusu nedeniyle insanlığından çıkarılan insanlar…

    Bunlar halife, bunlar O’ndan bir parça, bunlar içlerinde O’nun nefesini taşıyan yaratıklar, bunlar eşrefi mahluk…

    Ne yazık, ne kadar yazık!

    Öte yandan, bir nebze de olsa tefekkür ederek, “Hep Merhametli Çok Merhametli Allah’ın Adıyla” diye başlayan bir Mesaj’a muhatap olmak ne onur verici.

    Ve ona layık olmaya çalışmak tabii…

    Merhametle kalın.

    Bugün, özelde İslam aleminin, genelde tüm insanlık ailesinin en çok ihtiyaç duyduğu şey bu!

    “Yarın” diye bir şey varsa eğer…

    Merhametle kalın…

   


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.