Sürekli Üşümek
Üşümek...
Sürekli üşümek!
Bir saat, iki saat, beş saat, beş gün, yirmi gün, üç ay...
Sürekli üşümek!
Fakir fukaranın kaderi!
Bazı bilimadamları, dünyanın soğuk bölgelerinin yeraltından ısıtılabileceğini, bugünkü teknolojimizin buna yeteceğini, ama iktisadi sistemle ilgili birtakım kaygılar veya umursamaz bencil tutumlar nedeniyle buna olumlu bakılmadığını ileri sürüyorlar.
Çünkü biliyorlar ki, dünyanın büyük çoğunluğunu uyuşturan/afyonlaştıran sahte din/dinler nedeniyle fakir fukaranın kaderi yarı aç yarı tok yaşamanın yanısıra üşümektir de.
Sürekli üşümek...
*** *** ***
Ekmeğin, doktorun, ilacın, konutun, öğretimin ve benzerlerinin parasız olması gerektiğini savunduğumda kimi dostlar bunu mütebessim bir çehreyle karşılamaktan ve bu fakiri hayalci olarak yorumlamaktan kendilerini alamıyorlar.
Ekmek neden parasız olsunmuş ki!
Hele ısınma...
İnsanoğlunun kahrolası bencilliği (hayvanat bahçeleri, coğrafyası dışına çıkarılan süs hayvanları gibi) nedeniyle ızdırap çeken kimi yaratıklar müstesna, Arz'daki canlılar içinde üşümeye karşı en hassas olan yaratık insan.
Çünkü aklını kullanarak ve ateşi (enerjiyi) denetimi altına alarak bundan kurtulabileceği biçimde yaratılmış.
Buna rağmen, üşümekten en çok ızdırap çeken de yine insan...
Bu sütunlarda birkaç kez dile getirdiğim o yaşlı kadını hiç unutamıyorum:
"Sürekli üşümekten yoruldum, mahvoldum yavrum!" diye isyan ediyordu, elinde mendil ağlarken. O yaşlı kadın ağlıyordu, çünkü parasını ödeyemediği için doğalgazı kesilmişti ve sürekli üşüyordu!
Bir saat, iki saat, beş saat, üç gün, beş gün, üç ay...
Bu, ayıp değil mi?!.
Bu, zulüm değil mi?!.
*** *** ***
Nahl 71, Bakara 219, Kasas 5, Haşr 7 gibi ayetleri ve benzerlerini aynen benim gibi yorumlayan kimi Müslüman düşünürler dahi, meseleyi sadece yemek yemek mesabesinde tahlil etmekten kendilerini alamıyorlar. Onlara göre tüm bu "eşitlik" emreden ayetlerin ortak noktası, fakir fukaranın aç kalmaması!
Olur mu böyle şey!
İçinde bulunduğumuz şu kış şartlarında sürekli üşümekten yorulan, mahvolan, perişan olan insanlara din sadece ekmek mi öneriyor yani!
Olur mu böyle şey!
Asgari ücretin azlığından yakınarak kimi istatistikler yayınlayan duyarlı kesimler dahil hiç kimse bu insanları üşümekten kurtaracak bir öneri getirmeyi "hayal" dahi edemiyor!
Olur mu böyle şey!
Hani hepimiz kardeştik?!.
"Canım, karınları doyuyor ya, daha ne istiyorlar!" gibi bir düşünce en hafif söylemle "alçakça" değil mi?!.
Çocukları sürekli üşüyen ve bu nedenle sürekli izdırap çeken bir anneyi-babayı düşünün; bu zulme kimin hakkı var.
Liberal düşüncenin aksine, bu insanlar sadece "doğmuş" olmakla dahi birtakım haklar edinmiyorlar mı yani?!.
Devletin görevi insanlara sadece yiyecek temin etmek midir?!.
Olur mu böyle şey!
Bu sütunlarda başınızı yıllardır ağrıttığım gibi, "eşitlik"ten kastedilen şey; Allah'ın mal, nimet ve rızıklarından eşit ölçüde yararlanmak ise, bunun içine "üşümemek/ısınmak" da girmemeli mi sizce?
Bunca teknolojiye, bunca ilerlemeye rağmen insanlık hâlâ bunu becerebilecek düzeyde değil mi?
Kimi dostların, "Bunun dünyada örneği yok!" diye düşündüklerini bilmiyor değilim; bu dostlara söyleyeceğim söz ,"böyle dünyanın canı cehenneme!" olacaktır!
Parasını ödeyemediği için doğalgazı kesilen ve şürekli üşümekten yorulan o yaşlı kadının, çocukları tüm kış boyunca üşümekten perişan olan o anne-babanın derdine çare olmayan/olamayan tüm dinler, tüm ekonomik sistemler, tüm devletler, tüm ideolojiler kahrolsun!
Böyle şey olur mu!
Kapitalizmle barışık yaşayan Müslüman dostlar, "Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; ama insanlar öz benliklerine zulmediyorlar." mealindeki Yunus 44'ün yalan söylediğini mi düşünüyorlar?
Allah'ın her türlü nimet ve rızıklarına rağmen, bu nimet ve rızıklar adil bir biçimde paylaşılmadığı için halifesinin sürekli üşümesi bir kader olabilir mi?!.
Böyle şey olur mu!
Bunu vaaz eden din, ideoloji, toplum, devlet, sistem... her ne ise...
Kahrolsun!
Bugünün döviz kuru ile, ülkemizde kişi başına düşen milli gelirden hareket ettiğinizde, beş kişilik bir aileye düşen aylık gelir 7.500 lira! (10.000 $ * 1.8 :12 * 5)
İstatistikler, devletin kömür yardımının aile başına yılda 150-200 lira ile sınırlı kaldığını gösteriyor. (Doğalgaz kullanmak mecburiyetindeki fakir fukaraya bu da yok!)
Aç bırakarak, işsiz bırakarak, soğuğa terk ederek, kısaca zillet içinde yaşatarak zulmediyorsunuz, bari kişi başına düşen milli gelir gibi konularda yalan söylemeyin!
Sahte dininiz, sisteminiz, ideolojiniz... her ne ise...
Kahrolsun!
