Bush’tan sonra Obama ya Trump’tan sonra…

Mehmet Emin Arvas


Başkan seçildiği ilk zamanlarda Donald Trump’ın görev süresini tamamlayamayacağına, derin devlet tarafından alaşağı edileceğine dair iddialı bir yazı kaleme almıştım. Daha sonra derin devlet, beni şaşırtarak Trump’la ittifak içine girmiş göründü. Ama iddiam halen geçerli. 

Benim gördüğüm, ABD’de müesses nizam dengesiz Trump’ın yerine Hillary Clinton’un başkan seçilmesini istiyordu. Ama Amerikan halkı herkesi şaşırtarak Trump’ı seçti. Belki bunda rakibinin çapının son derece zayıf olması da etkili olmuştur. Beklemedikleri aday başkan seçilince müesses nizam, FBI soruşturmalarını Demokles’in kılıcı gibi Trump’ın üzerinde tutmaya başladı. Bu kılıç, sürekli kellesinin üstünde duracak ve gerekli görülen bir anda hızla inecekti. Belki bu kılıcın etkisiyle belki de değil, Trump’ın dış politikada attığı her adım, ilk bakışta ortalığı tarumar etmiş gibi görünse de ABD’de derin mihrakları memnun etmeye başladı. 

Trump, NATO zirvesinde tüm Avrupa ülkeleriyle kavga etti, ABD’nin her zaman en yakın müttefiklerinden biri olmuş Kanada’nın başbakanına alenen hakaret etti, dünyayı karşısına alarak ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çekti, hiçbir ABD başkanının cesaret edemediği Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme rezilliğini işledi, Çin, Türkiye ve bütün Avrupa’ya karşı gümrük vergilerini artırarak ticaret savaşı başlattı. Bu politika ve uygulamalar ABD’yi giderek yalnızlaştırdı (Öyle ki ünlü Time dergisi de daha önce “Yalnız Amerika” başlıklı kapakla çıkmıştı) ve dünyada Amerikan karşıtı hissiyatı körükledi. Ben zaten Trump başkan seçilmeden önce böyle olacağını tahmin etmiş ve bu yüzden görevine devam ettirilmeyeceğini dile getirmiştim. Lakin derin devlet bunları tahammül edilebilir buluyor ki henüz ona  karşı bitirici darbe indirmedi. Trump’ın yaptıkları aslında ABD’yi iktisaden kazançlı da çıkarabilir. Trump’ın iklim anlaşmasından vazgeçmesi ülkeyi iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında büyük maddi yükümlülükler altına girmekten kurtarabilir, Avrupa’nın NATO’ya daha fazla katkı yapmasını, savunmaya daha fazla bütçe ayırmasını (ve tabii daha faza Amerikan silahı almasını) sağlayabilir, genel olarak ithalatı azaltarak dış ticaret açığını azaltabilir (Ülkede dış ticaret açığı, geçen yılın aralık ayında 53,1 milyar dolara çıkarak son 9 yılın en yüksek seviyesine ulaştı). İşte bence bu yüzden ABD’de derin güçler ülkeyi siyaseten yalnızlaştırmasına rağmen Trump’a tahammül etmeye devam ediyor. Tahammül sınırları aşıldığı zaman ise o kılıç inecek ve Trump görevden azledilecek. 

Son günlerde Trump’ın koltuğu iyice sallanmaya başladı. Eski avukatının itiraflarıyla kendisi de koltuğunu kaybetmekten endişe etmeye başladı ve “Ben düşersem ekonomi çöker” tehditlerine başladı. Trump’ın başkanlığının tehlikeye girmesi hususunda iki ihtimal söz konusu. Bir, derin güçler Trump’tan yeni tavizler koparmak için boynundaki kemendi sıkmaya başladı. İki, Trump’ın icraatları ülkeye zarar vermeye başladı ve artık tahammül edilemez noktaya ulaştı. İlk ihtimalde taviz koparılır, Trump’la kervan yürür. İkinci ihtimalde ise artık azil yolu devreye sokulur. 


Trump hep benzetildiği üzere züccaciye dükkânına girmiş fil gibi davrandığı ve deli dolu bir yönetim sergilediği için tüm şimşekleri üzerine topladı. Bu yüzden ABD derin aklı, onu azlederek kendisini tüm kötülüklerden beri kılabilir. “O kötüydü, şimdi ben temizlendim” diyebilir. 

Azledilirse de siyasi tahribat ve Amerikan karşıtı hissiyatı tamir etmek üzere tahminim başa Obama benzeri bir başkanın getirileceği… Obama, “ya bizdensiniz ya düşman” diyen, uluslararası hukuku ihlal ederek Irak ve Afganistan’ı işgal eden, Batı Avrupa’yı “eski Avrupa” ilan eden, işkenceyi meşrulaştıran George W. Bush gibi bir faciadan sonra gelmiş ve “Hüseyin” ismiyle İslam âlemini, teninin rengiyle de Afrika kıtasını teskin etmişti. Ayrıca “elini yumruk yapmayan herkesin elini sıkacağını” söyleyerek herkese mavi boncuk dağıtmış, bir anda tüm dünyada toz pembe bir hava estirmişti. Aslında Bush felaketinden  sonra kim gelirse gelsin zaten dünyada ümit olarak karşılanacaktı ama her nabza hitap eden özelliğiyle Obama bunu biraz daha katmerlendirdi. 

ABD derin devleti, şimdi de herhalde “Obama 2” filmini vizyona sokmaya hazırlanıyor. Trump’ın yerine getirilecek kişiyle dünyayla barışılır, ilişkilerde taze bir başlangıç yapılır. ABD belki gümrük vergilerinde göstermelik indirimler de yapar ama vergilerin büyük kısmı her hâlükârda devam eder diye tahmin ediyorum. Dünya da Trump gibi ne yapacağı bilinmez dengesiz bir liderden kurtulmanın sarhoşluğu içinde buna fazla tepki göstermez, sineye çeker. ABD kötü imajından kurtulurken Trump sayesinde elde ettiği iktisadi kazançlar ise yanına kâr kalır. Biz bu filmi görmüştük. 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.