Yayılın çimenlerin üzerine
Acele edin… Er ya da geç…
Çimenler yayılacak üzerinize!
              Jacques Prevert

Pek çoğumuzun mailine tanımadığımız adreslerden onlarca, yüzlerce e posta gelir, çoğunu okumadan sileriz. İşte tanımadığım bir adresten gelmiş ve tam silecekken vazgeçip okuduğum ve çok beğendiğim üç dosyadan bazı satırları seçerek siz sevgili okuyucularımla paylaşmayı düşündüm. Başlık şöyle; “İyimserlik Kulübü Düsturları-Davranış Yasası” ve devam ediyor;
“*Güçlü olmaya ve hiçbir şeyin huzurumu bozmasına izin vermemeye,
*Her karşılaştığım insanla sağlık, mutluluk ve varlık konusunda konuşmaya,
*Tüm dostlarıma kendilerinin değerli olduğunu hissettirmeye,
*Hep iyi şeyleri düşünmeye, en iyi şeyler için çalışmaya ve en iyi şeyleri beklemeye,
*Başkalarının başarısı için de kendi başarım kadar heves göstermeye,
*Keşke yerine, bugün kaybettiğimi yarın yakalayabilme ümidiyle “Gelecek sefere” demeye,
*Hatalarımı, doğruyu bulmada düzeltici olarak görmeye,
*Kendimi geliştirmeye zaman ayırdığım için başkalarını eleştirecek zaman bulamamaya,
*Dost ve düşmanlarımı hayatın bir gerçeği olarak görmeye ve kabullenmeye,
*Kaygılanmayacak kadar büyük, kızmayacak kadar soylu, korkmayacak kadar güçlü, üzülmeyecek kadar mutlu olmaya KENDİ KENDİME SÖZ VERİYORUM…” diye yazmış Recep Ali TOPÇU (ADELL).
Ve şiirlerinde gündelik hayatın küçük ayrıntılarını, insanlara sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşarak mutlu olmayı yakalamayı işleyen Fransız şair Jacques Prevert’in “Yayılın Çimenlerin Üzerine” adlı şiirini eklemiş;
Bu yılı sağlıklı geçirdin mi?
Sağlıklı olduğun için hiç sevindin mi?
Bu yıl hiç güneş ışığıyla uyandın mı?
Kaç kez güneşim doğuşunu izledin?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldın?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek, parmağını tuttu mu hiç…
Ve sen hiç onu kokladın mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdın mı?
Kendine bu yıl kaç oyuncak aldın?
Kaç kez gözlerinden yaş gelinceye kadar güldün?
Yaşlı bir ağaca sarıldın mı bu yıl?
Çimlere uzandığın oldu mu?
Çocukluğundan kalan bir şarkıyı söyledin mi hiç?
Hiç taş kaydırdın mı su üstünden?
Kaç kez kuşlara yem attın?
Bir çiçeği dalındayken kokladın mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördün?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldın bu yıl?
Eski bir dostunu aradın mı hiç?
Kimseyle barıştın mı?
Aslında mutlu olduğunu kaç kez farkettin bu yıl?
İyi bir yılın bu gibi "küçük" şeylere bağlı olduğunu hiç düşündün mü?
Yayılın çimenlerin üzerine
Acele edin… Er ya da geç…
Çimenler yayılacak üzerinize!”

Ne kadar düşündürücü değil mi? Belki de küçük mutlulukları ıskalayarak, kaçırıyoruz hayatı…

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.