Bu adama değil 66… 96'sında olsa aşık olunur. Sırılsıklam aşık olunur. Ölüp ölüp yeniden doğup yine aşık olunur.
Hem kendisine, hem eşine boyumdan, yaşımdan büyük saygım var… Ama bu adama aşık olunur.

Üşenmeden gece 02.15' e kadar onu seyrettim. Empatisine, hoşgörüsüne, eleştirisine, öz eleştirisine, bilgisine, doğallığına, farklılığına, özgür diline, bakışlarına, kuruyan dudağını yalayışına…. Kit len dim. Su almak için bile kıpırdamadan kitlendim.

Lise dönemlerim de, arkadaş guruplarımızla takıldığımız yerler olurdu İzmir'de. Kanun manun çalınan sanat müziği yapılan yerler. Kanunculara fokuslanırdım girer girmez. Arkadaşlar arasında şöyle bir espiri olmuştu artık… Lale… Alcan götürcen şimdi bu adamı eve… O çalıcak sen onu mıncık mıncık yicen… Vallahi bu akşam aynı espiriyi onun için düşündüm…

Alıcam getircem onu karşıma o konuşucak ben onu mıncık mıncık yicem :)

Ansiklopedi zaten… Bilgi küpüGurme..  Davranış bilimcisi, psikolog, kim ne derse desin ahlaklı, ahlaksızlığı olsa bile bi çoklarına göre, onda bile ahlaklı… Nerde nasıl? Ne yapılır tam donanım…
Kimilerine göre adı güçlü ama bana göre taşıdığı kültürü, kütüphanesi…

İçim eriyor gerçekten, duyunca, görünce, eriyorum. Uzak kalmak için elimden geleni yapıyorum. Kalbim bu kadar boşken… Hayatım da ilk kez kalın halatla bağlıyorum onu.

Be adam! Nasıl bi şeysin… Bilginlemi fethediyorsun beynimi anlamadım ki!… Siyasi program mı seyrettim, yoksa savaşın içinde mi seviştim anlamadım. Onunla aşk'a bu ad verilir yaşanırsa. Savaşın ortasında sevişmek…

Dünya ya pek bi geç gelmişim. Ahh ahh…Paris de aşk ne güzel olurdu seninle be adam…
Çok güzel şarap içerdik eminim…
Şarap kadehinin kokusu ön sevişmeyse, sen kokumu içine çekerdin tenimde.
Kadehin dudağa değmesi, tenlerin buluşması olurdu bizde.
Ama mırıl mırıl konuş isterdim dudağın tenimde…sesin zaten tahrik yüklü…hem toy bir delikanlı var tınında, hem de yanlışlıkla rüzgardan açılan eteği gören gözler…
hem masum gülüşler, hem de kurşun gibi kelimeler…

Bana,  Allahım neden ben geç geldim bu dünya'ya dedirten adam :)
Ne garip hiç bir seksiliğin yok çekici olan. Ama anlayamadığım bi şeyin seksi tetikliyor….sevişmeyi…

Aşık olmak çıtanı yükseltmek bende…çünkü insan aşık olunca inanılmaz bir güç geliyor. Uykuda, açlıkta, hoşgörüde…herşeydi dünyayı yerinden oynatıcak gibi hissediyor kendini.
Ben bu adam da köşe bucak saklandım.
Gerçekten saklandım.
Kendimi sakladım.
Kalbimi halatladım.
Cesaretim kırıldı…bünyem değişti.
Metabolizmam ters işledi.
İstanbul a uzak kaçtım.

Ne gariptir bu da aşk duygusu belki ama ilk kez korktum. Kalbim bu kadar ıssız, sedasız, kimsesizken korktum. Ve hala hayretler içerisindeyim….Hayatım boyunca işte adam böyle olmalı dediğim an da kendimi çok yetersiz görmekten utandım.
Bırak aşk yaşamayı iki medeni insan gibi sohbet bile öcü oldu karşımda.

Herkesin birbirinin kuyusunu kazamaya çalıştığı şu ülke de, asosyal olma hakkımı kullanıyordum kendi köşemde…Çünkü onunda dediği gibi artık sinirlerimiz bozuldu. Kimyamız bozuldu gerçekten.
Dediği gibi vatandaş olup üzülmekten başka bi şi gelmiyor elimizden. Getirilmiyor da zaten…Başta çöken maneviyatımız bariyer.

Ama 96'sına da gelsen sana aşık olurdum...

Tam yazımı bitirecektim bu son cümlemle, bir an da parmak şıklattı.
Neden korktuğumu anladım. Evet kendimi bilgisiz görmek ciddi bir sıkıntı ama onun dışında kadınsı bir dert var sanki içimde.Bu

Hanımlar...arkadaşlar lütfen kızmayın benzetmeme... Sonuçta bende kendimi oraya koyuyorum...Hani derler ya at gibi kadın... Vahşi bir kısrak...
duyarız ya böle tabirler...gerçekten şu an düşündüm ve içimden geldi yazıyorum...ee artık aile olduk hepimiz :))

Atlar özgürlüğüne en düşkün hayvanlardır diye biliyorum. yanılıyorsam düzeltin lütfen :)

Onları ele geçiren tek şey binicileridir. Kontrol atlar da olmaz. Binicilerinde olur. At o dur deyince durur, koş deyince koşar, dön deyince döner. Ama bu hemen paldır küldür olmaz.
Kadınlar da atlar gibi olabilir mi sizce ?
Özgürdür taa ki kendini teslim edeceği binicisini buluncaya kadar. Kontrolü bırakmaz önce atlar...binicisi onu tanısın, bilsin, sevsin ister. Kendini teslim edeceği binicisine  güvenmek ister. Ne zaman güvenir işte o zaman ipler binicinindir artık. Bilmiyorum bir an öyle düşündüm.
En azından kendi adıma diyeyim tartışma çıkmasın aramızda :))
Sanki bu adam benim iplerimi eline geçirebilirmiş gibi hissediyorum.
Bu asi bu Daphne ruhlu özgür kadın sanki bu adam da  bunun kokusunu alıyor. Bu adam bana  herşeyi yaptırabilir sanki.Beni dizginleyebilir, vahşiliğimi törpüleyebilir, kendine bağımlı kılabilir gibi...

Bu deli kız bu gece sizinle başka biii paylaşıcaktı ama, bu adamı görünce tv de hararet yaptım sanırım :)

Sürçü lisan eylediysem af ola...

Bu deliyi okuyan gözlerinize,
Ahlaksız bulan düşüncelerinize,
Sevgiyle gülen yüreklerinize sağlık,

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.