Melâhat KIYAK ÜRKMEZ
Geçtiğimiz yıl Güneydoğu'dan gelen bir öğrenciyle sohbet ediyorduk. "Abla! Adamlar elektrik faturası ödemiyor, üstelik ödemedikleri gibi bir görseniz, bahçesindeki kuyunun içine bile elektrik çekmiş, kışın kuyu donmasın diye, kuyunun suyunu ısıtıyor, evlerinin içinde, dışında, bahçelerinde ampuller takılı, uzaktan baktığınız zaman işyeri sanırsınız" demişti.
İçim sızladı; en düşük voltajlı ampulle tek göz evini aydınlatmaya çalışan, çoğu zaman onun bile faturasını ödeyemediği için elektriği kesilen zavallı fukaralarımızı düşündüm. Diğer taraftan kuyusunun suyunu bile elektrikle ısıtıp beş kuruş ödemeyen ve devlete düşman olanları düşündüm. Yine diğer taraftan devletin o tiplere ne kadar müsamahakâr olduğunu da düşündüm. Adaletin bu mu dünya?..
Yıllarca denetimini yapamadıkları elektrik kaçaklarının faturasını haksızca faturalarımıza yansıtarak biz tüketicilere ödettiler. (Hâlâ TRT payı ödüyoruz, bu neden? Anlamış değilim)
Nihayet birkaç alanda da olsa... Büyük adaletsizliklerden hiç ses seda çıkmasa da, küçük "adalet"in ayak sesleri duyuldu; kayıp ve kaçağın fazla olduğu Diyarbakır, Urfa, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt'te uzaktan kumandalı sayaç uygulamasına başlatılmış, yakında İstanbul ve diğer illerde de başlatılacakmış. Yeni sistemle elektrik kaçağı tarihe karışacakmış. Yeni sayaçlar hem uzaktan takip edilecek hem de ölçümü uzaktan kumanda ile yapılacakmış. Bu çok güzel bir girişim. Zamanında faturasını ödeyen ve dürüst davrananlara yönelik bir adalet adımı. Bu adım, dileriz diğer alanlarda hamuduyla götürenlere de uygulanır...
Bir diğer önemli girişim ise, "Elektronik kelepçe" müthiş bir uygulama. İnsana, "Ey teknoloji! Nelere kadirsin" dedirtecek cinsten... Bazı ülkelerde uygulanmaya başlanmış. Bizde de hayata geçirilecek olması sevindirici. Bakan Fatma Şahin'in icraatı; kadına şiddet uygulayan erkeğe elektronik kelepçe takılacak, psikolojik tedavi uygulanacak. Kadına kalkan ele devlet kalkan olacak.
Kadına verilecek her türlü fiziksel, cinsel, ekonomik ya da psikolojik zarar şiddet sayılacak. "Koca sever de döver de" anlayışı terk edilecek. Kadına dayak atan erkek evden uzaklaştırılacak. Kadının yaşadığı yere yaklaşıp yaklaşmadığı elektronik kelepçe ile takip edilecek. Kendisini tehlike altında hisseden kadın ayrıca kendisine verilecek cihaz sayesinde güvenlik güçlerine sinyal gönderecek. Cumhuriyet Savcılığı'nda şiddetten koruma büroları kurulacak. Bu büro acil tedbir kararları alabilecek. Şiddet konusunda delil ve belge aranmayacak. Kadının anlattıkları yeterli sayılacak.
Şiddet uygulayan erkek evden uzaklaştırılmışsa 6 ay boyunca tedbir nafakası ödeyecek. Nafaka icra müdürlüğü kanalıyla maaştan otomatik kesilecek. Koruyucu tedbir kararına uymayan eşler, 4 aydan 8 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Dayakçı eş polis ya da askerse mesai saatleri dışında silahını kurumuna teslim etmek zorunda kalacak. Mış... Kadına şiddetin zirveye çıktığı günümüzde böylesi bir uygulama hayata geçirilirse şapka çıkarmak gerekir ancak.
Eyvallah! Yâ! Hû!
