GÜÇLÜ İLETİŞİM

 Basit  gibi görünen aslında karmaşık bir süreç olan iletişim olsun konu başlığımız.Önce iletişim kavramını bir tanımlayalım. İletişim; bizi biz yapan, çevreyle bağlantılar kurmamızı sağlayan bir ağdır. Bu aynı zamanda iletişim içinde olduğumuz sürece gerçekten var olduğumuz anlamına da gelmektedir. Gündelik yaşantımızda birçok kişi ile karşılaşıyor, duygularımızı, düşüncelerimizi, bilgilerimizi paylaşıyoruz.Uyandığımız ilk andan itibaren kullanılmak için hazırda bekleyen enerjimizi ,sokağa adımımızı atar atmaz pozitife çevirmek,güleryüzlü olmak,selam vermek,ve derin bir nefes alıp gün içinde karşılaşacağımız herşeye sakin ve temkinli olmak,bizi yoracak ,bizi yıpratacak ,enerjimizi eksiye çevirecek ne varsa buna hazırlıklı olup,olabildiğince lehimize kullanabilmeyi bilmeliyiz.Çünkü aynı şekilde çoğu zaman karşı taraftan bir geri dönüş de alıyoruz. Peki başkalarıyla iletişim kurarken nasıl iletişime geçtiğimizle ne kadar ilgiliyiz? Biz fark etmesek de aslında birçok şekilde karşımızdaki kişilere mesajlar vermekteyiz. Trafikte hata yapmış bir insana bağırmak çağırmak yerine sakin bir şekilde “Eyvallah dercesine”bir duruşla onun “özür dilemesine vesile olsak”.Mesajı  konuşurken de dinlerken de yapmaktayız. Gerek seçtiğimiz kelimeler, ses tonumuz, beden dilimiz gerekse fiziksel görünüşümüz, karşımızdaki kişilere mesafemiz iletişimin oldukça büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Tüm bunlardan yola çıkarak etkili iletişimde teorik olarak neler mi yapmalıyız.

Kişilerarası Mesafenizi Doğru Ayarlayın

   Mesafe kavramını mahrem mesafe ve sosyal mesafe olmak üzere ikiye ayıralım. Mahrem mesafe, sadece çok yakın ilişkiler sürdürülen kişiler ile aramızda bulunan mesafe miktarını belirtir.Önünüze gelen her insanı  sarılıp öpmeyin,iş arkadaşlarınızla,mahalle arkadaşlarınızla olan samimiyetiniz aynı olmamalı,en yakın dostunuzla ,arkadaşınız aynı olmamalı.Öyle bir hâl var ki arkadaşlar birbirleriyle küfürlü konuştuklarında samimiyiz göstergesini sergiliyor,hayır ne kadar yakın olursan ol saygı aştığınız noktada seviyesiz bir arkadaşlıktan öteye gitmez bu,saygısızlık sevgiyi yok eder,küfür sizin kendinize olan saygınızı hiç eder.Teori olarak “Karşılaşabileceğimiz herkes için uygun olan mesafe ise sosyal mesafe yani 100-250 cm arası mesafedir”. Bu mesafe hem karşı tarafı hem bizi tehdit edici ve gergin olmaktan kurtaracaktır.

İletişime Geçeceğiniz Kişi veya Kişilere Doğru Yönelin

  Bu yönelim karşı tarafa “Seninle iletişime geçmek için hazır ve istekliyim” mesajı verecektir. Bu yönelim içerisine ayakların yönü, göğüs yönü, gözler, vücudun duruş açısı ve başın yönü girmektedir.

Poker Surat Olmayın

  İletişimin büyük bir bölümünü yüz ifadeleri oluşturmaktadır.Çünkü asık bir surat karşı tarafı her zaman rahatsız edicidir,bu dışarıda hiç tanımadığımız biri için de ,arkadaşlarımız için de çevremizde olan biten herkes için büyük bir tehdittir.Alışveriş yapmak için girdiğiniz bir mağazada çalışan görevlinin asık suratlı olması benim birdaha oradan asla alışveriş yapmamam gerektiğini gönderir beynime,bana verdiği kötü enerji ise belki gün boyu beni etkileyecek ,verdiği iyi bir enerji ise belkide enerjime enerji katacak ve bende bu enerjiyi bir başkasına göndereceğim.Vereceğiniz mesajın içeriğine göre yüz ifadesi kullanmaktan çekinmeyin. Eğer konu gülümsemenize mâni değilse lütfen gülümseyin! Dudaklarınızın hafif yana kayması çok zor olmasın ,kaybedeceğiniz birşey gibi bakmayın gülümsemeye,asansör ah asansörler bir an önce inme telaşları ,telefona sarılmalar ter kesmeler,halbuki bir “merhaba,günaydın,iyi akşamlar,iyi günler  gibi kısa noktalar bütün o girdiğiniz stresi alacakken neden asık suratlar buna anlam veremiyorum,ve bende asık suratlardan etkilenen biri olarak net bir şekilde söylüyorum yapmayın!Gülümsemeyi eksik etmeyin.Sabah uyandığınızda ilk önce kendinize gülümseyin ,günüm güzel geçecek inşallah diyerek başlayın güne,sabah saatlerinde yolları süpüren temizlik görevlisine”Günaydın abim kolay gelsin”diyerek devam etsen,o insanın da güne güzel başlamasını sağlasan bilemezsin belki güne senin gibi başlamadığını,senin bir gülümsemenle senden aldığı enerjiyle gününü güzel geçireceğini bilemezsin ki,o yüzden pozitif enerjinizi elinizden geldiğince paylaşın!Gülün!

Ölü Balık Tokalaşması

  Özellikle yeni tanışacağımız kişiler ile tokalaşmak karşı tarafa oldukça etkili bir mesaj vermektedir. Peki tokalaşma nasıl olmalıdır? Eğer oturma pozisyonunda isek ayağa kalkmalı, hafif bir tebessüm ve göz kontağı ile karşımızdakinin elini tam kavrayarak güç gösterisi yapmadan ya da sanki elimizde ölü bir balık tutuyormuş gibi isteksiz bir şekilde davranmadan tokalaşmalıyız. Böylece karşı tarafa güven ve pozitif enerji geçirebiliriz. Aynı zamanda tokalaşırken elimizi sallama ihtiyacı duyuyorsak en fazla iki defa olmalıdır. Yani pazarlık yapar gibi ısrarla sallanmamalıdır. 

Ben Dili/Sen Dili Kullanımı

  Farkında olmasak da genellikle iletişimde sen dilini kullanmaktayız. Bu da özellikle olumsuz konular üzerine konuşuyorken karşı tarafın onu suçladığımız hissine kapılmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden duygu ve düşüncelerimizi karşı tarafa ben dili kullanarak ifade etmek iki taraf için de çok daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Örneğin; sen benimle hiç ilgilenmiyorsun demek yerine ben senin benimle yeterince ilgilenmediğini düşünüyor ve hissediyorum demek çok daha uygun olacaktır. Konuşarak anlaşmalı daha ılımlı ve çözüm odaklı olmalıyız.Böylece karşı tarafı suçlamadan duygu ve düşüncelerimiz açık bir şekilde ifade etmiş olacağız.

Karşınızdaki Kişi veya Kişileri Aktif Bir

  İletişimde konuşmak kadar dinlemek de oldukça önemlidir. Dinleme türü aktif dinleme ve pasif dinleme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Etkili iletişim için ise aktif dinleme tercih edilmelidir. Aktif dinleme; iletişimde bulunduğumuz kişi veya kişilere yönelerek, söyledikleri ile ilgili olmak, onu anladığını hissettirmek ve bir şekilde geri bildirim vermektir. Aktif dinleme sayesinde karşımızdaki bireyler kendilerini değerli, saygı duyulan, önem verilen ve anlaşılan kişiler olarak hissederler. Böylece kişiler arasında iki yönlü güçlü, çatışmasız ve sakin bir atmosfer oluşur. Aktif dinlemeyi ise yüz ifadelerimizle, baş hareketlerimizle, sorular yönlendirerek ya da geri bildirim vererek gerçekleştirebiliriz.

  Şimdi siz bir şey anlatırken sürekli sözünüzü kesen birini düşünün. Şu an bile fazlasıyla irite olmuş olabilirsiniz  Kimi zaman hepimiz dayanamayıp konuşmanın ortasında söze atlamışızdır. Belki de bu yüzden konuşmanın sonunu bekleyemediğimiz için birçok kişiyi yanlış anlamışızdır. Genelde ikili ilişkiler de olan bu sabırsız hallerimiz bizi de karşı tarafı da üzmüştür,biraz daha sabırlı olmak dinlemek en iyi sonuca götürecektir.

İletişim her işin anahtarıdır,iyi kullanırsan iyi şeyler yaşarsın,kötü kullanırsan eğer bir biblodan farkın kalmaz,kuvvetli iletişim de asla şaşmayacağınız ilk şey “Saygı” diğeri ise “gülümseme” olsun lütfen!