İstanbul Lepra Hastanesi “Kâr etmiyor” diye kapatılmış!
Hani şu bizim “cüzzam” diye bildiğimiz hastalıkla boğuşan hastane.
Hastalar başka yere nakledilmiş de, o bölüm bir başka hastanenin cildiye servisine bağlanmış da, cart curt!
Meselenin özü ne?
Kâr…
Kapitalizm böyle bir illettir işte; hastane mastane dinlemez; kâr yoksa, hastane de yok!
xxx xxx xxx
Namazlar kılınıyor, oruçlar tutuluyor, haclara gidiliyor…
Allah’a inanılıyor…
Hepsi hikâye!
Bunlar, Allah’ın Elçisi’nin Kuran’ı tebliğ etmeye başladığı günlerde de yapılıyordu.
Allah’ın Elçisi’ni taşa tutan müşrikler bunların tümünü yapıyordu.
Yapmadıkları şey, Allah’ın nimet ve lütuflarını bölüşmeye yanaşmamalarıydı; Hz.Muhammed’e bu nedenle kızıyorlar, onları bölüşmeye, adalete çağırdığı için O’na savaş açıyorlardı.
Düşünebiliyor musunuz; Asrı Saadette bir hastane kurulacak ve bu hastane “kâr etmiyor” gerekçesiyle Allah’ın Elçisi tarafından kapattırılacak!
Olacak şey mi!
xxx xxx xxx
Bundan on yıl önce katıldığım bir televizyon programında, çoğunluğu din alimlerinden oluşan topluluğa, Hz.Muhammed ve Ebuzer mizansenini çizmiştim.
“Ebuzer ağrı içinde Hz.Muhammed’in yanına geliyor ve ‘Hastayım ey Allah’ın Elçisi’ diye dert yanıyor; ve o Muazzez Elçi, yakın dostu Ebuzer’e ‘Paran var mı hemşerim?!.’ diye soruyor”, dedikten sonra, “Bu durumda ne hissederdiniz?” diye sormuştum.
Yüzüme alık alık bakmışlardı.
Aynen bugün baktıkları gibi…
Çünkü bu insanlar Allah’a değil, uydurdukları bir dine tapıyorlardı!
Bu sözümü bile anlamamışlardı.
Aynen bugün de anlamadıkları gibi…
xxx xxx xxx
Sâd 72 ne diyor:
“Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde önünde secde ederek eğilin.”
“Ruhumdan üflediğimde…”
“Yok öyle ruhumdan üflediğimde falan!” diye zımnen çıkışıyor amerikan dinindekiler; “yok öyle ruh muh, parası var mı hemşerim?!.”
İnsan, içinde Yaratıcı’nın Nefesi’ni taşıyor, O’nun halifesi…
Böyle değerli bir yaratık için hastane yapıyor bu sistem ve o hastane “kâr etmedi” diye kapatıyor; çünkü -“Uyarıcı” dostumun da söylediği gibi- bunlar Müslüman falan değil.
Bunlar sadece Allah’a tapmakla yetinmiyor, bir de Mammon’a tapıyorlar!
Şirk bunların iliklerine işlemiş!
Cahiliye devrinin müşrik Araplarından tek farkları, o müşrikler kadar mert olmayışları.
Paradoks gibi değil mi?
xxx xxx xxx
Sağlık özelleştirildiğinde gelinecek nokta ancak bu olabilirdi işte.
“Kâr” yoksa hastane de yok!
Her şey paraya, kâra, kazanca, çıkara odaklanmış çünkü!
Bunlar yakında camileri de özelleştirirler ve kâr etmeyen camileri de kapatırlar; çünkü paradigmaları bu:
Kâr…
(Bütün özelleştirmeler de bu sözde gerekçeye dayandırılmıştı.)
xxx xxx xxx
Dün akşam televizyonda dini(!) bir program izledim.
Kelam ilminden girdiler, akıl mı nakil mi meselesine kadar, Fazlurrahman’dan girdiler, moderniteye kadar; konuştular da konuştular, konuştular da konuştular.
Programda olmayan tek şey insandı!
Çok açık söylüyorum; bunlar Allah’a değil, uydurdukları bir dine tapıyorlar!
İslam’a(!) ilişkin her şeyi öylesine karmaşıklaştırmışlar ki, bu karmaşanın içinde insan kaybolup gitmiş.
Bunların zihin dünyalarında, Müslüman toplumun % 96’sını oluşturan fakir fukara diye bir kavram yok!
Sanırsınız ki, Kuran, ezen ve ezilen ilişkisinde Arz’ın bugüne kadar gördüğü en muhteşem bildirim değil; bir yatıp kalkma, nakillerle “sağlamlaştırılmış”(!) bir tapınma kitabı…
xxx xxx xxx
Bu ülkeyi sekiz yıldır yöneten AKP hükümeti, kâr etmiyor diye bir hastaneyi kapatıyor, muhalefet partilerinden çıt yok!
Bu ülkeyi sekiz yıldır yöneten AKP hükümeti Müslüman Libya’yı kana bulamak için Meclis’e teskere sunuyor; ortalığı ayağa kaldırması beklenen muhalefet partileri bu teskereyi desteklemekten, AKP ile birlikle zalimin yanında yer almaktan zerre kadar sıkılmıyorlar!
Neden?
Çünkü mazlumun yanında olmakta “kâr” yok!
Her şey kâra, kâr hırsına, paraya, Mammon’a (abd) odaklı!
Kâr yoksa hiçbir şey yok!
xxx xxx xxx
Bazı dostlar Müslümanlara(!), sözde Müslümanlara bu kadar yüklenmemi yakışıksız buluyorlar ve eleştiriyorlar beni.
Kime yüklenmeliyim?
Komünistlere mi, Hristiyanlara mı, siyonistlere mi?
Kime?
Bu ülkeyi bunlar mı yönetiyor?
Kâr etmeyen hastaneyi kapatanlar, halkı açlık sınırında inim inim inletenler, kredi kartı dümeniyle insanları katrilyonlarca lira borçlandırarak geleceklerini çalanlar, üniversite sınavlarında namussuzluk yapıp gençlerin geleceklerini yok edenler, insanları amerikan haydudunun peşinde oraya buraya saldırtanlar kim?
Komünistler mi, Hristiyanlar mı, siyonistler mi?
Kim?
xxx xxx xxx
amerika tarafından devşirilmiş sözde Müslümanlar, amerika tarafından devşirilmiş sözde aydınlar, amerika tarafından devşirilmiş sözde solcular, amerika tarafından devşirilmiş politikacılar…
Çifte tanrılı bu sistem bitmiş!
Çifte tanrılı bu sistem çürümüş!
Çifte tanrılı bu sistem mahvolmuş!
Levhi Mahfuz’un, “kâr etmiyor gerekçesiyle kapatılan hastane”yi kaydetmediğini mi sanıyorsunuz?!.
Bugünlerde, Sodom’a inen melekleri karşınızda bulursanız, hiç şaşırmayın!
İçinde Allah’ın Nefesi’ni barındıran bir yaratığın “kâr etmiyor” gerekçesiyle hastanesinin kapatıldığı bir coğrafyada kimse bana İslam’dan falan söz etmesin!
amerikan diniyle buraya kadar!..
xxx xxx xxx
Bakın size, Allah’ın Elçisi’ne arka arkaya inen iki sure; Elçi’ye iniş sırasına göre 17. ve 18. sureler…
Bakın, bu iki surenin arka arkaya gelmesi ne kadar manidar…
17/Maun Suresi:
Hep Merhametli, Çok Merhametli Allah’ın Adıyla…
1. Gördün mü o, dini yalan sayanı?
2. İşte odur yetimi itip kakan!
3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
4. Vay haline o namaz kılanların ki,
5. Namazlarından gaflet içindedirler onlar!
6. Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
7. Ve onlar, yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.
18/Kâfirûn Suresi:
Hep Merhametli, Çok Merhametli Allah’ın Adıyla…
1. De ki: “Ey nankör kâfirler!
2. Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize.
3. Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime.
4. Kul değilim sizin taptığınıza,
5. Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime.
6. Sizin dininiz size, benim dinim bana!”
xxx xxx xxx
Ne dersiniz; Allah’ın, sevgili Elçisi’ne bu iki sureyi arka arkaya indirmesi sadece basit bir rastlantıdan mı ibaret?
Öyleyse, Kâfirûn 6 ciğerim!
Öyleyse, Kâfirûn 6!..
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
