Hepimiz bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz.
 
Hayat şartları, ekonomik zorluklar, çoluk çocukların okul masrafı, ev kirası, herşeye gelen zamlar ve bunaltan havalar ile birlikte bunalan vatandaşlar.
 
Bu hayatın  bir yanı; bu kadar karmaşa arasında nasıl zaman geçiyor anlamıyoruz bile. Hatta bu zaman zarfında vakit bulup da birbirimizi yer hale gelip birbirimizle savaşıyoruz.
 
Neden savaşıyoruz işte onu ben anlamadım ve anlamadığım içinde çözemedim.
 
Anlayan birisi olduğunu da sanmıyorum ki, çözüm şu ana kadar bulunmadığına göre.
 
Kavga yaratacak heran birşey buluyoruz. Trafikte kavga ediyoruz. Karı koca kavgaları başka, iş arkadaşı kavgalar başka, oyun arkadaşı ile kavgalar, rekabet kavgaları, ekmek kavgası, iş kavgası, içki kavgası, siyaset kavgası, ülkeler arası kavgalar,  zaman kavgası aklınıza gelecek bir sürü kavgalar.
 
Kavga  yapacak bir neden  mutlaka buluyoruz. Tabi baktık kavga edecek  müsait insan bulamadık kendi kendimizle kavga eder hale geliyoruz.
 
Maça gideriz orada da  kavgaya tutuşuruz. Partiye gideriz bir bakarsınız biranda herşey alt üst olmuş kavga başlamış.
 
Yani sizin anlıyacağınız biz insanlara rahatlık batıyor. Kavga olmazsa anlaşılan sevgiyi anlayamayacağız sanırım.
 
Şimdi son günlerdeki kavgamızda ülkeler arasındaki kavgalar. Mesela Suriye'nin bizim uçağımızı vurması gibi.
 
Vatanımızı kurtarmak isteyen şehitlerimizi her zaman yaşatalım. Onlar da savaşmak istemediler ama bizler için savaştılar. Vatanımız, milletimiz için canlarını verdiler.
Bizler rahat uyuyalım diye geride ailesini bizle emanet ederek gittiler.
 
Elbette izin vermieyeceğiz boş yere insanların birbirini yok etmesini, boş yere birbirine zarar vermesini.
 
Neyi paylaşamıyoruz şu kısacık hayatta? Kardeşliği, dostluğu, ölümsüzlüğü mü paylaşamıyoruz?
 
Hepimiz bir gün ölmeyecek miyiz? Hepimiz bir gün ölünce ne götürebileceğiz mezarımıza? Alt tarafı bir kefenimizi, belki bu kefen bazılarına da nasip olmayacak yok olup gidecekler.
 
Belki hayvanlar yiyecek, belki de yanıp  gidecek geriye kalan bir kemik yada biraz kül olacak.
 
Niye el ele veripte bir millet, bir ulus, bir insanlık uğruna yardımcı olmuyoruz? Neden savaşıyoruz? Ne istiyoruz birbirimizden? Neden kavga ederek zamanımızı boşa harcıyoruz?
 
Yaşayacak kaç günümüz var kim bilebiliyor. Bu hayatın güzellikleriyle yaşamıyoruz?
 
Bir çocuk dünyaya  gelirken kolay mı geliyor? Onu yaradan ve yaşatan yaradanımız yüce Allahımız değil mi? Onun verdiği canı ancak o almaz mı? Bizler bu güzel insanları yaratmak istesek yaradabilir miyiz? Ancak yarattıklarımız robot olur. Ya da vücudumuzun bir yerinden bir parça alıp birisine vermek, yani son günlerde yayılmaya başlayan organ nakliyle hayat verebiliriz. Aslında bakın bu bile ne kadar güzel organ nakliyle birisine can vermek, hayat vermek. İnsan kendisiyle gurur duyar. Ben ölüp gittim ama arkada beni anacaklar, benim parçamdan bir parçayla yaşayamadığım hayatta birisi yaşayacak, benim sayemde diyebiliriz. Belki ruhumuzu veremeyiz ama, bedenimiz ile organ nakliyle bir hayat vermiş olacağız. Öbür dünyaya götürebileceğimiz ancak iyi huylarımız, iyiliklerimiz. Arkamızda ise bıraktığımız belki bizi ansınlar diye ailemiz, yazdıklarımız, yaptıklarımız. Bir insan onuru için yaşar. Arkada bıraktığımız iyi şeyler olursa herzaman dillerde yaşarız. Peygamberlerimiz ve ulu önderimiz Atatürk gibi.
 
Şu kısacık hayatın güzelliklerini el ele verip yaşasak, kimsenin malında, kimsenin kızında gözümüz olmasa (buradaki kız kelimesi mecazi anlamda kullanılmıştır), silahlar olmasa daha güzel olmaz mı?
 
 
Yaşamak ve yaşatmak istiyorsak her zaman onurumuzla, şerefimizle, güzel şeyler yaparak, güzel şeylerle anılarak, güzel eserler bırakarak dostça, kardeşçe yaşıyalım.
 
SAVAŞI BIRAKALIM, NEREYE KADAR GÖTÜREBİLİRİZ SAVAŞARAK. ANCAK ANCAK YOK EDERİZ BİRBİRİMİZİ.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.