RAFAEL SADİ

Kaç gündür elim klavyeye gitmiyor.

Bir taraftan Türkiye de saat başı gelen şehit haberleri , diğer taraftan İsrail de yaşanan terör  ve bireysel Bıçaklar intifadası ve son olarak Cumartesi yaşanan ve 97  ölüye ulaşan katliam yazma şevkimi de olayları irdeleme heyecanımı da aldı götürdü.

Hoş yazsam ne olacak neyi değiştirebileceğim düşüncesi de içimi kemirmiyor değil.

Ama yazmaya devam etmeye ve düşündüklerimi uzaktan ve de yakından gördüklerimi anlatmaya kararlıyım.

Pek hoş şeyler değilse de okuyun belki iş görür görüşler çıkabilir.

Bu ölüm çemberinden çıkılabilir mi ? Kimler neden öldürüyor?

İsterseniz önce Türkiye’den başlayalım.

Defalarca yazdım bir kez daha yazalım. Gerek Sayın Erdoğan gerekse AKP kimse ile Koalisyon yapamaz.

Çünkü AKP’nin de Sayın Cumhur  Başkanının da hata ve suç dosyası oldukça kabarıktır. Neler olduğunu sıralamaya gerek yoktur sanırım Basın sayfalarında her gün yazılı .Netice önemlidir. AKP dışında bir parti yönetimi el’e geçirirse veya Hükümete ortak olursa mesela CHP gibi bir parti, seçim beyannamelerindeki beyanları  gereğince yolsuzlukların üzerine gitmek zorundadırlar. Gitmezler ve saldırmazlık paktı oluştururlarsa o parti de  yok olur bir daha kimseden OY falan alamaz.

CHP den söz ediyorum. Keza benzer durum MHP ve HDP için de geçerli olsa da eh işte belki HDP çözüm sürecine geri dönüş kartı ile belki bir saldırmazlık paktına yanaşabilir. Aslında  en büyük ve suç unsuru da HDP’nin arşivlerine saklıdır mutlaka. Tabii ki MİT kasasında veya Hakan Bey’in dimağında mevcuttur. Eminim bir yerlerde kaydı da vardır. Eh o da onun sigortasıdır haklı olarak. Evet yanlış anlamadınız. Sayın Cumhur Başkanını bile yargılamaktan kurtulamayacağı ve TCK 302 maddesinin ihlal edildiğini ve PKK’ya ve veya HDP’ye T.C vatan topraklarının bir bölümünün teklif edilip edilmediğini kendileri ifşa ederlerse anlayabiliriz.

Şu an’a kadar böyle bir ifşaat olmadı ama imalar dolaşmadı değil. Bu son katliam birilerinin ağzını açmasına sebebiyet verir mi bilinmez.
Peki bu katliamın ardında kim var?

Ben bilmiyorum ama AGATHA CHRİSTİE sevenler bilir. Tereyağı emmiş gaytan bıyıklı dedektif HERCULE POIROT (Belçikalı) derki Katil’i yakalamak isterseniz Miras’a kim konacak önce onu tespit edin.

Bu olayda da bu olaydan kim menfaat sağlayacaksa katil odur. Eh ipucu kalın tabii daha zaman gerekecek anlayabilmek için. Mesela bir iki patlama daha olur vede OHAL durumu ilan edilirse  hatta seçimler ertelenirse bu kimin içine gelir anlayacağız herhalde. Sabır lazım...

İsrail Filistin denkleminde ise durum gün geçtikçe resmen pok’a sarıyor.

Evet evvelce de yazdığım gibi burada kimin nerelerden nemalandığı ve bu NEMA yüzünden barışsızlık ortamının taraflar için oldukça karlı bir durum olduğu açıktır.
Bu karlılık ağırlıkla Filistin siyasileri açısından daha karlıdır.

Ancak Abu Mazen gün geçtikçe Filistin sokağındaki hakimiyetini yitirmekte ve neredeyse  sokaktaki güç daha aşırı olan HAMAS ve İSLAMİ CİHAD örgütleri lehine kaymaktadır. Batı Şeria’daki sokak gücü ise  İstanbul’dan yönetilmekte. Salah Aururi Sayın Erdoğan'ın himayesinde ve Haled Mashal’in emri ile Batı Leria’yı Hamaslaştırmakta ve hayali de olsa günün birinde Haled Mashal’in  döneceği baba evi olarak alt yapı oluşturulmaktadır. İsrail buna izin verir mi? Vermez Vermez demeyin Arafat bile bu mekana dönmüştü ve iznini de İsrail hükümeti vermişti.

Hata idi veya değildi.

Şayet Arafat ile sağlıklı bir barış tesis edilebilseydi hata değildi.

Edilemediğine göre ise hataydı.

Benzer durum APO ile Türkiyenin başında.
Hal böyle iken Abu Mazen hamas gibi davranmak zorunda kalıyor ve terör destekçiliği yapıyor ama bir yandan da aldığı israil uyarıları ile hemen çark edip güvenlik güçlerini terör’e karşı hareket’e geçiriyor.

Natanyahu’ya basın toplantısında sorulan ve Abu Mazen terör’e karşı bayrak açtı ne dersini sorusuna da  sadece tebrik ederim diyerek bu konuda neredeyse bir anlaşma olduğunun sinyalini veriyor. Eh paranın kaynağı İsrail kuyruğunu oynatırsa  ödeyecek maaşı olmaz. Bu da silahlı tehditten daha etkili .
Diğer taraftan da Suriye toprakları üzerine oynanan Satranç oyunu oldukça ilginç bir hal alıyor.

Ama dikkatle izlerseniz Putin ile Obama satranç oynarken Erdoğan Kasımpaşa usulu Tavla oynamaya devam ediyor. Bana öyle geliyor ki Rusya ile ABD bu sahayı çoktan paylaştılar da Erdoğan bu oyunda devre dışı kaldı bile yani Kasımpaşa tabiri ile seni Amerikan düşeş’i bile kurtarmaz abicim.

Tavlayı  koltuğunun altına verecekler sanıyorum.

Benzer durum burada da olmaz diyemem...
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.