BAŞBAKAN KONUŞURSA

Ne gariptir ki, ancak yokluğunda anlaşılabiliyor bazı şeyler, bazı insanlar, bazı değerler...
Başbakan birkaç gündür rahatsızlığı nedeni ile siyasetten,televizyonlardan uzak. Fakat ne hikmetse, Başbakan demeçte bulunmuyor. Türk medyası resmen çuvallamış durumda.
Hatta ilginçtir, Egemen Bağış'ın Avrupa Birliği Parlamentosu'nda Hollanda İneğine verdiği cevap haber bültenlerinde ana haber olarak yayınlanmakta. Şaşırmamak lazım; ekip kuvvetli, hepsi birer Başbakan edasında ülkemizi temsil etmekteler.
Artık Başbakanın yokluğunda onların yıldızları parlıyor.
Fakat muhalefet kanadına baktığımızda, hele bir de dün grup toplantıları vardı partilerin...
Zavallı Kılıçdaroğlu önce geçmiş olsun temennisinde bulundu, arkasından gündemi tekrarladı, "Dersim konusunda senin özrünü kabul etmiyorum. Benim kökenimle alakalı konuşuyorsun. Ben Dersimliyim, ben Konyalıyım, Ben İzmirliyim..." diyerek sonunda kürsüyü yumrukladı.
Fakat konu neydi? Başbakanın bıraktığı yerden devam etti, gitti. Sanki bir tek o mu bunu yaptı? Bahçeli de aynı izin üzerinden giderek adeta Başbakana bir an önce iyileş ve aramıza dön, konu sıkıntısı çekiyoruz dercesine konuştular, durdular.

Bu konu tabi ki tartışılabilirdi ve bana göre hiçbir mahsuru da yok. Lakin bir partinin genel başkanının söyleyebilecek birkaç cümlesi de, yedek akçesi de bulunmalıdır.
Başbakan rahatsızlığından önce Allah'tan bunlara oyalanabileceği birkaç konu bıraktı. Sanırım bu haftayı bedelli, Dersim ve Suriye ile bitirirler.

Sizce bu adamlar iktidara gelse ülkeyi nasıl yönetirler? Şimdi bir seçim olsa, acaba Kılıçdaroğlu veya Bahçeli oylarını yüzde kaç artırırlar? Bu soruya hep bir ağızdan cevap verelim; yine sınıfta kalırlar, yine kaybederler.
Bunu Başbakanın seçim öncesinde yapacağız dediği halde, gündeme bile almadığı konulara rağmen yapamazlar.

Keşke muhalefeti de başarabilseler, sadece muhalefet olsun diye her şeye muhalefet etme alışkanlıklarını bıraksalar da Başbakanın ekmeğine yağ sürmeseler. Başbakan bunların önüne bir oyuncak atıyor, zavallılar günlerce hiç itiraz etmeden oynuyorlar. Sonra tam sıkıldık diyecekleri sırada Başbakan önlerine başka bir oyuncak atıyor.

Partilerin bir duruşu, bir çizgisi, bir hedefi olmalıdır. Takip edilen proje, üreten çalışan, örnek olan örgütler kurmalıdırlar. Bakın Numan Kurtulmuş'a; medyada yer alamamasına rağmen hiç durmadan usanmadan alternatif bir şeyler yapıyor. Fakat mecliste grubu bulunan partiler bulmuşlar işin kolayını, önlerine ne koyuluyorsa onunla yatıp onunla kalkıyorlar.
Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş geçtiğimiz günlerde meclis başkanına alternatif bir anayasa taslağı sundular. Emin olabilirsiniz, bunu da hazırlarken inanarak, gerçekten gönülden bir çalışma yaparak tamamladıklarını tahmin ediyorum. Böyle çalışsalar, insanların kafalarında alternatif düşünceler olacaktır. Zaten dersinizi çalışırsanız, imtihanda iyi not alırsınız.
Seçim olsa, alternatif kim olacak?
Cevap verin lütfen, kim olacak? Tabi ki çalışan ve üreten olacaktır. Yakında CHP ve MHP'deki değişime hep birlikte şahit olacağız. Ama buna inanın, Has parti böyle bir konu ile asla muhatap olmayacak ve işine bakacaktır.
Gündemin hep lehimize sonuçlanacağı yarınlara doğru dileklerimle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a buradan geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Çalışan demir pas tutmaz, yuvarlanan taş yosun tutmaz.

Saygılarımla... 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.