EL KALDIRIP İNDİRMEK..

İleri Demokrasi Dersi 3

"Partimiz öyle bir Büyükşehir adayı açıklayacak ki, göreceksiniz adayımız şu anda yüzde 65 olan oyumuzu bile artıracak"

Yukarıdaki sözleri bizim gibi sıradan bir insan, kendi halinde bir kalem erbabı söylemiş olsa; particilik heyecanına verir, fazla ciddiye almaz ve hoş karşılayabilirdik. Ancak böyle bir kehanette bulunan insan, araştırmacı-gazeteci-yazar ve milletvekili bir isim olursa; en aklı yetmeyenlerimiz bile;

“-Bir dakika Sayın vekilim! Siz ne diyorsunuz; ağzınızdan çıkanları kulaklarınız duyuyur mu?“ diye sormazlar mı?

Madem partimiz, yüzde 65 olan oyumuzu daha da yükseltecek  bir Büyükşehir Belediye Başkan adayı açıklayacak; peki bu temayül neyin nesi oluyor? Çocuk mu kandırıyorsunuz, kafa mı buluyorsunuz?” diye karşınıza dikilmezler mi?

Yukarıda da dediğimiz gibi;

"Partimiz öyle bir Büyükşehir adayı açıklayacak ki, göreceksiniz adayımız şu anda yüzde 65 olan oyumuzu bile artıracak" sözlerini bizim gibi sıradan bir insan, kendi halinde bir kalem erbabı söylemiş olsa; particilik heyecanına verir, fazla ciddiye almaz ve hoş görebilirdik. Ancak böyle bir kehanette bulunan insan, araştırmacı-gazeteci-yazar ve milletvekili Sayın Şamil Tayyar olursa; birileri çıkar, eski defterleri karıştırır ve sizi sizin sözlerinizle tekzip eder.

Araştırmacı-gazeteci-yazar ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar!..

Nisan-2013 sonlarında,  memleketiniz Gaziantep’te; Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ’Yeni Anayasa ve Sürecin Değerlendirilmesi’ konulu konferansta size dinleme şansını yakalamıştık.

Yaptığınız konuşmayla, çoğu zaman söylediklerinizi tekrarlamış; bu tür toplantıların klasik idare-i maslahatçı geleneğine aykırı çıkışlarınızla,kendinizi diğer konuşmacılardan bir adım öne çıkarmış, lakin bu arada size bu etkinliğe davet edenleri analarından doğduklarına pişman etmiştiniz adeta.

Türkiye’de parlemender sistemin iflas ettiğini” iddia ederek; çoğunluğu boy göstermek , bir kısmı da  ihtimaldir ki ‘Büyük Usta’nın “ileri demokrasi” anlayışına dizilecek övgülere alkış tutup göze girmek için salonu dolduran hazirunu, geldiklerine-geleceklerine bin pişman etmiştiniz.  

"Parlamentonun sade bir üyesi olarak, bir milletvekili olarak el kaldırıp indirmekten öte hiçbir misyonum yok. Ben bunu biraz da ot yolmaya benzetiyorum. Askerlik yapanlar bilirler. Askerler çok düşünmesin, kafayı da meselelere yormasınlar diye boş zamanlarında ot yoldururlar. Bizin aslında milletvekili olarak yaptığımız da parlamentoda biraz ot yolmanın dışında fazla anlam taşımıyor” diyerek ‘ileri demokrasi” gerçeğini apaçık ama çok acı sözlerle gözler önüne semşitiniz. Başkalarını bilmeyiz ama, biz acuçlarımız kızarana kadar alkışlamıştık bu sözü söyleyen Şamil Tayyar’ı.

Gerçi bu bağlamda yakınan ilk parlementer değildiniz. Daha önceleri de kulaklara çalınmıştı bu tür eleştirel sözler. Ak Parti Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen; milletvekillerinin çalışma durumuna ilişkin olarak: “Mesaj gelir gelmez, koştura koştura genel kurula giriyoruz. Girerken 'Bu ne tasarısı' diye soruyoruz. Biz neye evet dediğimizi bilmiyoruz, siz de neye hayır dediğinizi bilmiyorsunuz. Evet verilecek deniliyor, biz de evet diyoruz” diye, duyduğu rahatsızlığını dile getirmişti

Benzer bir açıklama da Ak Parti Samsun Milletvekili Tülay Bakır’dan gelmişti yakın zamanlarda.“Muhalefetteki arkadaşlar şunu söyleyebilirler: 'Zaten yasalar sizin istediğiniz gibi çıkıyor.' Ama o yasalarda iktidar milletvekili olarak hiçbir rolüm yok, sadece elimi kaldırmaktan başka. Böyle olmamalı, benim de içinde aktif görevim olmalı... Ben, bugün bu halinden memnun değilim” diyerek kendince  “Kıral Çıplak” demeye getirmişti.

Ama hiçbiri sizing kadar etkili olmamıştı.

Bu sistemle Türkiye’nin geleceği kuşatmasının, Türkiye’yi geleceğe taşıması asla mümkün olmadığını belirtmiş; “Cumhuriyetin ilk yıllarında meclis hükümeti vardı. Şimdi Türkiye’de bir hükümet meclisi var. Yani bu sadece AK Parti’nin oluşturduğu bir süreç değil. Sistem Türkiye’yi buraya doğru getirdi. Sistem içerisinde parlamentonun zerre kadar ağırlığı yok. Yani iktidar partisi isterse parlamentoyu çalıştırır, isterse çalıştırmaz" diyerek, istemeden de olsa  Büyük Usta’nın nasırına basmıştınız adeta.

O gün, ”leri Demokrasi’nin nasıl oluşturulabileceğini de anlatmıştınız.

“Parlamento daha itibarlı hale geleceği, daha etkin hale gelebileceği, anayasadan kaynaklanan yasama ve denetim fonksiyonunu daha iyi icra edebileceği güçlü bir parlamento yapısına ihtiyaç olduğunu; rehabilitasyonla, revizyonla, parlamenter sistemi bir araya getirmenin mümkün olamıyacağının” altını çizdikten sonra: “Kişisel kanaatim: Türkiye en kısa zamanda kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha etkili olduğu bir başkanlık modeline geçmesi gerekir diye düşünüyorum. Eğer Türkiye yeni anayasayla beraber başkanlık modeli ve Kürt meselesi gibi ayak bağı olan meseleleri de çözerse inanıyorum ki; Türkiye, güçlü yapıyı oluşturacak” sözlerinizle noktalayıp  bir taşla iki kuş vurmuştunuz.

“Kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha etkili olduğu bir başkanlık modeli” önerinizle; hem kafanızdaki sistemin olmazsa olmazlarını belirtmiş; hem de konuşmanızın başlarında ‘ileri demokrasi’sini yerden yere vurduğunuz Büyük Usta’nın gönlünde yatan “Başkanlık” aslanın yelelerini okşamıştınız ustaca.

Toplantının bir diğer ilginç yanı, hazirunun hali tavrıydı.

Ne bu sözlerinize itiraz eden muştu ne de rahatsızlık veya memnuniyetini yansıtan. Kuzu gibi dinliyor, kimi uyukluyor, kimi cepten ya chatleşiyor ya da sevgili seçmenlerine mesaj atıyordu. Başka ne yapabilirlerdi ki sayın vekillerimiz. “Viran olası hane”lerinde “evlad ü iyal”leri vardı. Ekmek götürecekleri evleri, geleceklerini garanti altına almaları gereken evlatları vardı.

Ayda; 5 bin 600 USD’ye tekabül eden maaşı.. Yuriçi ve dışı gezilerde aldıkları harcırahı.. Yaş sınırına bakılmaksızın 2 yılda emekli olmayı..Emekli olduktan sonra ömür boyu 6 bin TL aylık almayı..Çifte emeklilik maaşı alma avantajını..Bir dönem daha seçilme ya da bakanlık koltuğuna oturmak ihtimalini ve ‘milletvekili’ ünvanlarıyla kazandıkları itibarı bırakıp gitmek; aptallık olurdu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.