"Emanet" Kuran'da 6 yerde geçmektedir.

    Büyük Usta'nın sözüyle, bu kelimenin kökü olan "emn" ruhun sükunet bulması ve korkudan kurtulmak anlamındadır.

    Emanet, bir şeyi veya bir değeri gönül huzuru ve güvenle bir başkasına teslim etmek veya aynı şartlarla teslim almaktır.

    Demek ki, emanet olgusunda şuurlu ve kararlı iki taraf bulunması gerekmektedir.

    ***  ***   ***

    Kanaatimce, emanet meselesinde en önemli gösterge (ayet) Ahzâb suresinin 72. ayetidir:

    "Biz emaneti göklere, yere, dağlara sunduk da onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi."

    Buradaki emanetten kasıt, Arz ve içindekilerin tümüdür.

    Yaratılışın Arzla sınırlı kısmı insana emanet edilmiştir ve insan da bu emaneti sırtlanmış/yüklenmiştir.

    Peki, insan bu görevde başarılı olmuş mudur?

    Emaneti başarıyla taşımakta mıdır?

    ("İman" da bu kökten gelir; bu nedenle, "insan yeteri kadar iman etmiş midir?" diye de sorulabilir.)

    Mesele budur.

    ***  ***   ***

    Yapılan bir araştırma, dünya nüfusunun sadece % 6'sının zengin olduğunu, geriye kalan % 94'ün fakir veya fakirlik sınırında olduğunu göstermektedir.

    Oysa, Kuran'dan biliyoruz ki, Arz'da yaşayan herkes, dünya nimet ve imkânlarından eşit biçimde yararlanma hakkına sahiptir. (Nahl, 71)
   
    O halde, bu,  insanın bu emaneti doğu biçimde taşımadığı tespitine götürmektedir.

    Türkiye özeline geldiğimizde ise manzara vahimdir:

    30 Milyon kişi açlık sınırında yaşamaktadır, milyonlarca kişi resmen açtır ve bir bu kadar kişi de aç bile değildir, çünkü işsizdir.

    Bu emanete hıyanet değilse, nedir!

    ***   ***  ***

    Bu rezalette ne yazık ki Türk halkının da katkısı büyüktür.

    Kuran, şunu söylemektedir:

    "Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah size emanetleri ehil olanlara teslim etmenizi emreder."8Nisa, 58)

    Allah'ın Elçisi (O'na selam olsun), "İşler ehil olmayanlara verildiğinde, kıyametin kopmasını bekle." demektedir. Buradaki "kıyamet", toplumların çöküşü anlamındaki küçük kıyamettir.

    Tüm bunlar gösteriyor ki, Kuran'a göre, işlerin ve emanetlerin ehil olmayanlara teslim edilmesi imansızlığın en büyük belirtilerinden biridir.

    Ve ne yazık ki, Türk halkı bu günaha boğazına katar batmakta hayret verici bir kararlılık göstermektedir.

    ***  ***  ***

    Türk halkı bu günaha batmıştır derken Kuransal bir tespitte bulunmaktayız.

    Bakın ayet ne diyor:

    Ey iman sahipleri! Allah'a ve Peygambere hıyanet etmeyin. Bilip dururken emanetlere hıyanet mi edersiniz?" (Enfal, 27)

    Aynı Kuran, müminleri, "emanetlerine riayet eden ve ahdlerine vefalı kişiler" diye nitelemektedir. (Mümin, 8; Mearic, 32)

    Kuran tahlil edildiğinde ortaya çıkan bir gerçek var:

    Bir toplum bir takım müsibetlere maruz kalıyorsa, ne yazık ki, bu müsibetlerde o toplumun da günahı bulunmaktadır.

    Bunun için Yunus suresinin 100. ayeti çok manidardır:

    Allah pisliği aklını kullanmayanın üzerine bırakır...

    Yunus 100'ü dikkate almayan toplumlar zillet içinde yaşamaya mahkûmdurlar...


    Not: Yaşar Nuri Öztürk'ün, "Kur'an'ın Temel Kavramları" adlı muhteşem eserinden yararlanılmıştır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.