Başkan Gökçek: Kılıçdaroğlu velinimetimiz, gitmesini istemem

28 Haziran 2011 Salı 11:38
Başkan Gökçek: Kılıçdaroğlu velinimetimiz, gitmesini istemem






, onun velinimetleri olduğunu söyledi. Başkanlık için Başbakanın da izin vermesi halinde 5. döneme niyeti olduğunu açıklayan Gökçek, twitter'da 105 bin takipçisi bulunduğunu dile getirdi. Gökçek, hakaret edip sonra özür dileyen herkesin davasını geri çektiğini ifade etti.
Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen 'Ankara Günleri' etkinliğinin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Başkan Gökçek, seçim anketlerinin bire bir tuttuğunu belirterek, bu seçimde Kılıçdaroğlu'nun başındaki CHP'nin yüzde 27 almasının sürpriz olacağını kaydetti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in desteksiz attığını savunan Gökçek, "Askerliğini nasıl yaptı bilmiyorum da; topçu muymuş acaba? Polatlı'da mı yapmış?" dedi.
Genel başkanlıkta Kılıçdaroğlu'nun direnmesinin biraz zor gözüktüğünü ileri süren Gökçek, CHP'deki kurultay konusuna değinerek, "Gitsin de istemiyorum. Kılıçdaroğlu kalmalı CHP'de. Gideceğini bile bile gitmesini de istemiyorum. Böyle nerede bulacağız bir daha. Bizim velinimetimiz ya."
Deniz Baykal'ın ve Önder Sav'ın akıllı müdahale yaptığını savunan Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun çevresinin temizlenmesi halinde ise iyot gibi ortada kalacağını ileri sürdü. "Yaşaması mümkün değil, kendiliğinden istifa edecek. Bunun başka yolu yok." diyen Gökçek, CHP'de her şeyin olabileceğini savundu. 

"MUSTAFA SARIGÜL'Ü İSTANBUL'DA SEÇİM OTOBÜSÜNE ÇIKARMADILAR"
Gökçek, şöyle devam etti: "Hatırlarsanız Tuncay Özkan'ı aday yapmaz demiştik. Tuncay partide olsa idi, bunu ezer geçerdi. Hiç kaçmaz. Bunu yapabilecek ikinci bir kişi daha var; Mustafa Sarıgül. İstediği kadar dirensin, ezer geçer açık ara. Onu da partiye almıyorlar. İstanbul'da mitinge gidiyor. Otobüsün üstüne çıkmak istiyor, çıkartmıyorlar, o da bozulup gidiyor. Gelse Mustafa, çiğ köfte gibi hem Gürsel'i hem Kılıçdaroğlu'nu ezer geçer. Onun için onu istemiyorlar."
Kazakistan'ın başkenti Astana'ya ilişkin açıklamalarda da bulunan Gökçek, TIR kotası bulunduğunu ve kotanın 20 gün içinde dolduğunu söyledi. 
Yeni kota verilmesi gerektiğini ancak elçinin onu temin edemediğini anlatan Gökçek, "Bugün ben Başbakan ile görüşmemde rica ettim. Başbakan da elçiye 'tamam, hallederiz' dedi. İşadamları için çok ciddi bir sorundu, çözüldü. Vize 1 ay geçerli, onu da bizimkiler 3 aya çıkartmaya çalışıyorlar." diye konuştu. 
Astana'nın yeni kurulan Kazakistan'ın kendisini dünyaya ispat için yaptığı bir başşehir olduğuna dikkat çeken Gökçek, soğuk bir şehir olduğunu kabul etmediğini ifade ederek, petrol ve gaz gelirinin böyle bir kente dönüştüğünü kaydetti. Her sene 20 bin konut yapıldığını anlatan Gökçek, buradaki altın kaplama gibi gözüken binaların Ankara'da yüksek bir bina için yapılabileceğini belirtti.

"FESTİVAL İÇİN 1 MİLYON KİŞİ"
Ankara Festivali'nde sahne alacak sanatçıların belli olduğunu dile getiren Gökçek, katılımın 1 milyonu geçeceğini düşündüklerini ifade etti. Kızılay'ın ışıklandırma sistemi için temmuz ayı içinde bir toplantı yapacaklarını dile getiren Gökçek, "En büyük sorun, Mimarlar Odası'nın tahriki ile bazı mimarların yapılara izin vermemesi. Yapılar artık engellemek için gayret sarf edecekler. Ama illaki aşacağız. 'Bizim binamıza dokunamazsınız' gibi inatları olabilir. Cephelere dilerse Büyükşehir şartlar getirebilir. Yasada böyle bir hüküm var. Cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yerlere ilişkin hüküm koyma yetkisi Büyükşehir'de. Çok büyük bir engel çıkarsa, en son çare kanun getirip yaparız. Başbakanımız da bu konuda söz verdi. Kararlıyız, inşallah 2012 sonuna kadar bitirmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

"METRODA ÖNCELİK SİNCAN'IN"
Gençlik Parkı su oyunlarının ihalesinin yapıldığını, eylül ayında biteceğini dile getiren Gökçek, hem lazer, hem müzik, hem su oyunlarının olacağını ifade etti. İhalenin 5 milyon liraya gittiğini anlatan Gökçek, şöyle devam etti: "Göbekte minibüsleri Ankara'dan kaldırmak mümkün değil. Artık Ankara ile bütünleşmiş. Ne zamanki metro gelir, kimse minibüse binmez, o zaman kalkar. Bizim kaldırmak gibi bir niyetimiz yok. Metroda ihale ilan edildi. İkisi 2 yılda bitiyor. Keçiören'e 800 küsur gün verilmiş, 2.5 sene gibi. 'Erken bitirmek için sıkıştıracağız' diyorlar. 'Çayyolu, Sincan 2 yılda biter' diyorlar. Orayla ilgisi yok ama öncelik önce Sincan sonra Keçiören." 
Expo'yu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapamayacağını iddia eden Gökçek, buna gerekçe olarak ise belediye başkanının gitmemesini gösterdi. Expo'yu almanın tamamen hükümetin gayretine kaldığını vurgulayan Gökçek, "İnşallah alırlar. Ulaştırma Bakanı da Kültür Bakanı da azimlidir, yani tuttuğunu koparan adamlardır. Onun için ikisinin ağırlığı ile alabilirler ama tabi belediyeyi bilemiyorum." dedi. 
İzmir için nüfusunu kullanıp kullanmayacağına ilişkin bir soruya ise Gökçek, "Kendileri gayret sarf etmezken ben niye sarf edeceğim ki; anlamadım. Önce belediye başkanı gitsin, uğraşsın. Bana düşer mi 'Expo'yu İzmir'e verin' demek; Ankara için şık olur mu? Arıtma tesisi yapıp düzelttiler. Anlayamadığım nokta İzmir kendisini zehirleyen kişiye götürüp oyunu verdi." karşılığını verdi. 

"TWİTTER TAKİPÇİLERİM YEREL SEÇİME KADAR 300 BİN OLUR"
Teknolojiyi de yakından takip eden Başkan Gökçek, twitter'da 105 bin takipçisinin olduğunu söyledi. "Geçen gün Başbakan 'buradan twitter'a giriyorsun değil mi?' dedi. Saat gece 2 idi. O da artık biliyor." diyen Gökçek, twitter'da miting yapıp yapmayacağına ilişkin bir soruya ise Gökçek, "Takipçim 300 bin olur yerel seçimlere kadar. Olsun da Allah bilir." karşılığını verdi. Özür dileyen herkesin davasını anında geri çektiğini anlatan Gökçek, bir avukatın sadece bununla uğraştığını bir davanın ise 1.5 sene sürdüğünü ifade etti.
Seçim zamanı kendisine bir kişinin çok hakaret ettiğini, bu kişinin 17 yaşında çıkması nedeniyle de affettiklerini anlatan Gökçek, "Birebir diyalog kurulması nedeniyle twitter'ı tercih ediyorum. Hakkımda iftira kampanyası başlatıldı geçen seçimde. Bütün AVM'ler benim, nereye yeni yol yapıldıysa yanındaki arsalar benim. Ankara'daki TIR'lar büyük oğlumun. Sulama tankerleri küçük oğlumun. Dubai'de otellerim Şanghay'da limanım var. Akla hayale gelmeyecek şeyler. Hala da bu tip iftiralar devam ediyor. Facebook'a vakit ayıramadım ama onunla da uğraşacağım. Kim ne derse desin, ayırdığım vakitten hiç de pişman değilim, hatta memnunum. Hatta o kadar giremeyenler bir noktada gıpta ile bakıyorlar. 105 bin rakamı bir siyasetçi için çok önemli. Başbakan mesajını veriyor, danışmanı onu atıyor. Hiç eleştirileri tınlamıyorum. 'Seni unfollow ettim' diyor, iki gün sonra eklemiş. 'Alışkanlık oldu' diyor. Benim kadar ne söylese cevap veren yok ki. Yüzde 50'si Ankara takipçilerim." şeklinde konuştu.
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.