Çiçek, Yozgat'ta Kızılay tarafından düzenlenen temel atma töreni
sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkenin bazı sıkıntıları ve
zorlukları bulunduğunu, bunların önemli bir kısmının siyaseten
karşılaşılan zorluklar olduğunu, önemli bir kısmının da Anayasa ve ona
dayalı olarak siyaset hukukundaki bir kısım çarpıklıklardan
kaynaklandığını belirtti.
Bu sıkıntıların geçmişte başka türlü, bugün de
gazetecilerin deyimiyle ''yemin krizi'' olarak yaşandığını ifade eden
Çiçek, şunları söyledi:
''Bunların hepsinin çözüleceği yer TBMM'dir. Türkiye'nin
her sorununun çözüleceği en meşru zemin TBMM'dir. Esasen partiler
olarak milletvekilleri olarak seçimlere giderken vatandaşlarımıza
diyoruz ki (Bize yetki verin. Biz sorunlarınızı mecliste çözeceğiz). Bu
nedenle vatandaşın da çözüme adres gösterdiği yer TBMM'dir. Bu nedenle
bütün siyasi partilerimizin milletimizin karşılaştığı her türlü
sıkıntıyı o çatı altında uygar diyalogları geliştirerek, karşılıklı iyi
niyete dayalı temasları sürdürerek bir noktaya vardırabilir.
Vardıracağına da inanıyorum. Geçmişte, zaman zaman sıkıntılar oldu, ama
çözüldü. Kaldı ki uygar toplumlar sorunlarını restleşerek, küserek,
darılarak değil, uygarca diyaloglar kurarak çözerler. Biz de çok partili
hayata geçeli 60 sene oldu. Dolayısıyla bu uygar diyalogların güzel
örneklerini, görmek istiyoruz. Gelecek nesiller artık uygar diyalogların
güzel örneklerini başka ülkelerin parlamentolarında değil, kendi
ülkemizin siyasi geçmişinde görmeyi arzu eder. Onun için ümit ederim,
pazartesi günü, yeni bir başlangıç yapmış oluruz. Meclis Başkanı olarak
Anayasa, içtüzük, yasalar bana ne imkan verdiyse bunu değerlendirmeye
çalışıyorum. Neticede meclis başkanlığı temsili bir görevdir, icracı bir
yanı yoktur. Bizim yapabileceğimiz işlemler neyse sorunun çözümü
noktasında gayret ettik, gayret ediyoruz. Pazartesi günü iyi bir
başlangıç olsun bunu temenni ederim.''
Gazetecilerin Pazartesi gününe kadar partilerle yeni bir
görüşme yapılıp yapılmayacağı konusundaki soruları üzerine Çiçek, şöyle
devam etti:
''Çok fazla konuşmaya gerek yok, her işi tadında
bırakmak lazım. Bence, yemini yapmamaktan ne murat ediliyorsa, gündeme
ne getirilmek isteniyorsa, o yeteri kadar içeride de dışarıda da gündeme
geldi. Her işi tadında bırakmak lazım. Maksat hasıl oldu diye
düşünüyorum. Bundan sonra birlikte Türkiye'nin önünü açmak, Türkiye'nin
sorunlarını çözmek, birlikte iş yapmanın güzel örneklerini ortaya
koymamız lazım. Vatandaşımızın 12 Haziran seçimleriyle tüm siyesi
partilere verdiği birinci mesaj (bir araya gelin, benim sorunlarımı
çözün) diyor. Şimdi birlikte sorun çözme zamanıdır. Artık bu saatten
sonra kim ne dedi, bunu konuşma değil de işi kendi mecrasında akıtma
noktasında hem kamuoyumuz beklenti içinde hem de milletimizi bu tür
krizlerle çok fazla üzmeyelim. Güzel örnekleri herkesin görmesini
istiyoruz.''
Sadece CHP değil, milletin seçtiği kim varsa, hangi parti
ve hangi milletvekili varsa hepsi için aynı şeyleri söylediğini dile
getiren Çiçek, ''Çünkü bunların bazıları bağımsız olarak meclise girdi,
hepsinin Anayasa çerçevesinde görevlerini yapmasını arzu ederim. Zaten
biz meclise girmek ve mecliste ülkenin sorunların çözmek için seçim
yaptık. Aksi takdirde seçimlerinin anlamı da azalır, parlamentonun
etkinliği de azalır. Bu ülkenin sorunları sokakta değil, mecliste
çözülür. Buna hepimizin inanması lazım. En önce milletvekillerinin
çözümün adresinin meclis olduğuna inanması lazım'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da gazetecilerin
''İmralı'dan gönderilen mesajda (barış konseyi kurulması konusunda
anlaştık)'' deniyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki
soruları üzerine gazetede çıkan haberler üzerine yorum yapmanın doğru
olmayacağını belirterek, bu konuda bildiği bir şeyin söz konusu
olmadığını söyledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM'deki ''yemin
krizine'' ilişkin olarak ''Ümit ederim, pazartesi günü, yeni bir
başlangıç yapmış oluruz'' dedi.
09 Temmuz 2011 Cumartesi 13:15