RAFAEL SADİ
Bu özellik belki Yahudi olmayan bir çok insan tarafından bilinmez, hatta bu özellik yok sayılır, kendi özeleştirisini yapanlar da Yahudiliğin ve israil menfaatlerinin karşısındaymış gibi gösterilerek bakın bir Yahudi sizin haksız olduğunuzu söylüyor iddiaları ile Yahudi karşıtlığının malzemesi edilirler.
Bunu sadece Yahudi olmayanlar değil Yahudilerin kendileride yapar ben de bu sınıftayım belki, İsrail ve siyasetini acımasızca eleştiren ,haksız olarak yerden yere vuranları kendinden nefret eden Yahudiler olarak ilan ederiz.
Tabiiki bunu hak edenler de vardır etmeyenler ise çoğunluktadır.
Sorun burada değil aslında, sorun İsrail'in komşuları olan ülkelerin vatandaşlarının milyonda biri bile kendi özeleştirilerini yapmamamalarıdır ve varsa yoksa Yahudilerin Ortadoğu sorununun tek sorumlusu olduğunu tekrarlayıp durmalarıdır. Aslında yapamazlar çünkü demokatik yönetimleri yoktur.
Buğün İsrail Başbakanı Binyamin Natanyahu '' Barış Düşmanlarla yapılır'' sloganını kullanan İsrail sol'una atfen İsrail parlamentosu Knesset'te şu hatırlatmayı yaptı : Haklısınız dedi, Barış gerçekten de Düşman veya Düşmanlar ile yapılır, ama kaçırdığınız ve eksik kalan bir şey var. Barış barış yapmak isteyen ve barış yapmaya karar vermiş olan düşmanla yapılır...
İsrail devletinin kuruluşundan 63 sene geçti. Düşman halen bu devletin varoluş hakkını tanımamakta ısrarlı. Nakba günü Arap aleminin MİLLİ FELAKET GÜNÜ olarak anılmaya ve İsrail devletini imha etmeye and içmiş nesilden nesil'e körüklenen bir NEFRET dalgası ile sürüklenmeye devam edilmektedir.
El Fetih ile Barış yapmış bir Hamas Lideri halkına ''İsrail Devletinin yok olması için dua edin'' diyebilmektedir. Hamas ile barış yapmış olan El Fetih lideri Abu Mazen ise Başbakan Binyamin Natanyahu'nun Yukarıda alıntıladığım konuşmasına atfen ise ''Bakın işte barış yapmak istemeyen taraf İsraildir'' diyebilmektedir.
İsrail kendisini yok etmek isteyen ama bunuu başaramayan düşmanlar ile mücadele ediyor, yoksa Barış isteyenler ile değil. Mesele bir kilometre fazla toprak veya 10 kilometre eksik toprak meselesi değildir. Mesele İsrail Devletinin yok edilmesi talebidir. Gerek dünya gerekse komşularımız bu durumu anlamayacaklar vede İsrail'e orantısız baskı uygulamaya devam edeceklerse bu bölgede kan ve ateş eksilmeyecektir.
İşte bu gelinen noktada İsrail'in kendi toplumuna ve özellikle gelecek nesillerine borçlu olduğu bir karar vermesi gerekmektedir.
İsrail kendi devletinin MİLLİ SINIRLARINI tespit edip kimsenin karar ve itirazına bakmaksızın yasalaştırmalı ve burası benimdir diyeceği haritayı bütün Dünya'ya ilan etmelidir. İsrail Devletinin Yönetimi bunu hatırlamalı ve anlamalıdır ki ''Kendi sınırlarını çizmeyenlerin sınırlarını başkaları cizer.''
Madem ki kendilerine Filistinli diyenler kendi ülkelerini anlaşmaya varmadan ilan etmek ile İsrail'i tehdit ediyorlar İsrail'de bir devlet olarak yapması gerekeni ve çok ta geç kaldığı bir kararı vererek kendi haritasını çizerek ortaya koymalıdır.
İsrail yıllardır bunu yapmayarak , anlaşarak toprakları barış karşılığı geri veririz iyi niyeti istismar edilmiş ve ''Tamamını isteriz'' hülyası ile kendi milletlerini soymuş, fakir bırakmış ve acılardan kurtaramamış diktatörlerin kendilerine gelmesine yardımcı olacak gerçekleri ortaya koymasının tam zamanıdır.
(Geç te olsa zamanıdır)
İsrail kendi sınırlarını tespit etmedikçe Dünya milletleri de bu ülkenin İsrailli'lere ait olmadığı yanılgısına düşüyorlar.
İsrail bunu yapmazsa gelişen nefret dalgasından zarar görecektir. Başka savaşlar olacak ve insanlar ölecektir. Bunu önlemenin tek yolu İsrail devletinin haritasını tespit etmektir.