Ben geldiiiiim ….
Hoş bulduuuum :)
Sizi gerçekten çok özlediiiim :))

Paris'in tozu hazır üzerimdeyken hemen yazayım dedim.
Anlatıcak çok şeyler birikti. Dedikodu çok yani :)
Haa bu arada….en büyük dedikodu;  AŞK  (aramızda kalsın ama …ben çok cici bir aşk yaşıyorum )

Malum bahar geldi di mi arkadaşlar…hücreleri yenilemek lazım :)  kalplerde bir bahar temizliği şart.

Paris de çok güzel bir dostum var. ( Yıllar önce platonik aşkımdı. ) Kimseye zararı olmayan bir adam. Onu tanıdığımda etrafı kadın doluydu, yıllar geçti hala aynı.
Kimseyi birbirine düşürmezdi. Kadınlar sadece ona odaklıydı. Öle kıskanmalar, sadece benim olucaksınlar, diğer kadınları siliceksinler yoktu onun kitabında. O her biri ile ayrı mutluydu. Kadınlar da birbirinin varlığından rahatsız olmadan onunla mutluydu. Eminim ki, etrafında ki bir çok erkek onu kıskanıyordu. Ben ona platonik aşık olmuştum. Daha doğrusu yıllar sonra anladım ki… Benim kendi ellerimle kapattığım France kapısını onun sayesinde tekrar açmam gerekiyormuş. Meğer o sebep olacakmış ve aşk da bahanesi olacakmış..Oldu da :)

Türkiye' den her sabahın köründe  onu arıyordum. Sürekli telefonunun sekreterine düşsemde, yılmadan usanmadan arıyor mesaj bırakıyordum. Oda beni hep akşam üzeri arıyordu. Bir sabah yine telinin sekreteri düştü. Ben bekliyorum aradığınız kişiye……..ki birden Lalecik diye bir ses ve devam ediyor. Lalecik, sen beni her sabah çok erken saatte arıyorsun ama ben uyuyorum canım. Uyanınca seni arıycam. Sekreter mesajı olarak sesini kayıt etmiş. Gülmüş ama biraz daha aşık olmuştum. Çünkü benim için özel bi şey yapılmış olması onu daha da büyütmüştü bende.

Onun kadınlarla olan ilişkisi çok tuhaf geliyordu o zaman. Garip buluyor ama yargılamıyordum. Çünkü nikahıma alma derdinde değildim sanırsamdı :) Onun için de beni pek ilgilendirmiyordu onun melekleri :) İzliyor ee tabi bi de tadını çkarıyordum bana ayırdığı vakitlerin. Aman aman sevişmemiz de olmadı diyebilirim.... 

Sevişmenin,  arzunun, çekimin yerimi olur dedi bana. Hoş…orta yerde de değildik ayrıca… :) Aşk ve istek buluşmuştu. Kimseye zararımız yoktu. Masa altı ayak tahrikleri…dansa gidildiğinde birbirine yapışık dans figürleri…deniz de yüzme yüzdürmece oyunları :) aman allahım o kadar insanın içinde nasıl olur diyorsunuz ama oluyor işte :)) şeettiremiyor insan :)

Bu gidişimde ki sobet konumuz bir Türk hatunu  idi.  Bayaa bi çektirmiş ki, canım benim bezmiş bi şekilde dert yandı bana. Ama inanılmaz da güzel mesajlar verdi biz kadınlara. Bence yaniii….Paylaşıcam şimdi :) Erkek okuyucular mutlu olucak yine…

Kimyam bozuldu diyor…Ben modern bi adam olduğumu düşünüyorum hatununu kısıtlamayan, sık boğaz etmeyen, karışmayan, özel kendi alanına saygı duyan…Yahu bu kadın,  beni neden aramadın, neden merak etmiyorsun, neden yalnız bırakıyorsun dır dır dır….Deli misin nesin be kadın…Senin kendi başına bir alanın olmalı ve bende buna saygı gösteriyorum. Daha ne istiyorsun. Git arkadaşlarınla görüş…Onlarla sinemaya git, yemeğe git. Sürekli yapış yapış olamayız ki..Olmamalıyız da ayrıca. Bir süre sonra senden bıkmamı mı istiyorsun. Yok eski kız arkadaşlarınla görüşme, yok bu kadın kim, onunla yattın mı?  Kalktın mı arıza mısın nesin?

Yaa Lalecik…Kadın erkek neden bir araya gelir, çekim vardır. Bu aşk olur, sevgi olur, hoşlanma olur, arzu olur, evlilik olur neyse ne…ama kabus oluyorsa insan neden bir arada dursun ki…vallahi aşk diye hayatıma aldım azaba dönüştü. Aşk mı yaşıyorum azap mı çekiyorum lanet ettim. Bu türk hatunlarının hepsi böyle değildir umarım. Yazık adamlara yaaa…
Kardeşim sen mi karar vericen benim eski sevgilimle görüşeceğime. Belki biz sevgili olmayı beceremedik iyi bir arkadaş olduk bunun nesi kötü…Benim yanıma yaklaşan her kadın illa ki bana mı asılıyor. O kadın kim sana mı asılıyor, bu kadın kim derdi sen misin…Oooofff

Yani :( offf tabi… ( Görüyo musun kadın çileden çıkarmış adamı  a aaa )

Okuyun anacım…okuyun da görün kendinizi…Gereksiz kuruntularınızla olabilecek güzel birliktelikleri nasıl yok ettiğinizi.
Artık insanlar huzur arıyor. Her yerde, her ilişkisin de. Sevgilisin de, karısında, arkadaşında, komşusunda…Aşk maşk kurtarmıyor, güzellik hiç kurtarmıyor, yatak mı o bile kurtarmıyor anacım…o devir bitti. Sakinleştirici haplar onbeş yaşına düştü. Bu demektir ki, topluca sıyırdık artık. Tek aradığımız huzur. Huzur varsa herşey var. İçinde aşk da var, sevişmek de vaar, fantazi de vaar…

Huzur ve anlayış…

Ayy bana bastılar vallahi :))

Sıkıldım.
Azıcık benim aşkımdan bahsedeyim di mi:))
Ebet :)))
Malum…kaleci :)
Önceleri bana çok uzak bi şiiidi. Yaşı benden küçük :( Yok canım mümkün değil derdim. Dememek lazım mış…Hiiiiç büyük laf etmemek lazım mış :((
O mesela, benim kendi alanıma inanılmaz saygılı. Bayılıyorum bu yanına. Herşeyi konuşuyor olmamıza da bayılıyorum. Bazen kıskanıp söylense bile,  hemen arayıp haddimi aştım sanırım diyebilen bi güzelliği var. Kavga, tartışma yok. Bu normal mi belki değil. Ama eminim ki ilerleyen zaman da o bile olsa birbirimizi incitmeden yaparız :)

-Sevişmelerimize bayılıyorum.

-Civa mıydı o kaygan madde.

-Elde tutulamayan hani….Sevişmelerimiz aynen öyle.

-Hadi kitap okuyalım diyoruz biraz….

Hooop bi bakmışın sevişiyoruz. Mutfak da yemek yapıyor olalım…hooop bi bakmışın sevişiyoruz. Araba da seyehat halindeyiz….hoooop bi bakmışın sevişiyoruz. Yani bu sevişme civa gibi akııııp geliyor aramıza. Ne tutabiliyor, ne durdurabiliyoruz. Ohhh! anlatırken bile nefesim kesildi. Gerçekten de bu arada nefesimi kesiyor her defasında. Nerden biliyor, nasıl biliyor o kadar pozisyonu, kadınını mutlu edecek herşeyi… Bilmiyorum. Sapık mapık desek değil, efendice de. Hani öle otursun porno filmleri seyretsin eve hatun kapatıp üzerinde uygulama yapsın….  Anlamadım kaynağını :) Sporcu adam…Kaslar maslar o biçim…dur durak bilmeyen enerjisi var beyfendinin. Öldüm bittim dediğim an da hooop bi bakmışım, tenler birbirine karışmış yine. Vallahi sizin kadar bende merak ediyorum. Burcunu da okudum orada da yazıyor sekse merakı. Yuhh dedim artık :) Meğer civa kendisiymiş paşamın :) Civa gibi gerçekten :)))

Güzel bi duygu hissediyorum onu düşününce…Ruhum kasılmıyor, gerilmiyor sınırlarında olunca.
Kendinden daha da emin kadın oluyorum.
Onunla birlikte olduğum her zaman, huzur, sürekli yanımda taşıdığım çantam sanki.
Eğlenceli oluyorum daha da.
Daha cilveli, daha baştan çıkarıcı yanım edepli oluyor ama yine de ıslanıyorum dudaklarına bakınca bile.
Sanki soba yanında gevşeyen kedi olunuyorum elinin değdiği her an da.
Her an gidecekmiş gibi bavulunun kapı dibinde olduğunu sanıyor ama hiç gitsin istemiyorum.
Beni bana verişini seviyorum.
Ona bakınca ayna gibi içimin huzurunu görüyorum.
İki mıknatısın birbirini hızlıca çekmesi gibi olan sevişmelerimizde, yabancılamadığım terini seviyorum.
Gücünü seviyorum.
Sevişirken ellerinin,  bedenimin üzerinde derin dalgalarla boğuşan gemi oluşunu seviyorum.
Kıyı gibi görünen ama okyanus gibi olan derinliğini seviyorum onun.
Ben henüz bu adamı sevmiyorum. Ama daha güzelini yaşıyorum :))) bana verdiği bu duyguları seviyorum.
Bu duyguları yaşıyor olmayı seviyorum.
Belki de sevgi böle olunuyor.

Arkası yarın :)))

Beni özleyen kalplerinize…
Gözlerinize, anlayışınıza sağlık…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.