İleri Demokrasi Dersleri: (2)
SIRADA PASTA–CİLA FASLI VAR
Rabbimize hamd ü senalar olsun ki bizi yanıltmadılar!. Yanlış yapıp başımızı önümüze eğdirmediler, çok şükür!.. Dün parti temsilcilerinin beğenilerine sunulan mevcut belediye başkanlarımız da mevcutları beğenmeyenlerin ‘beğen’ilerine sunulan yeni başkan aday adaylarımız da yüz akıyla çıktılar ‘ileri demokrasi”nin bu en mühim ve bu en zor sınavından .
Bilhassa da seçimden seçime adamdan sayılan partili temsilcilerimiz;
Nasrettin Hoca’nın mezarını hatırlatan oy kullanma mahallerinde vicdanları ve cüzdanlarıyla başbaşa kaldıklarında; dil, din, renk ve ırk ayırımı yapmadan en çok verene verdiler verebileceklerini. Dışarıya çıktıklarında da göğüslerini gere gere bütün adaylara tek tek ‘seni tek geçtim” diyerek dava arkadaşlarının gönüllerini hoş etmeyi de ihmal etmediler. Lafla da olsa; bütün adaylara sahip çıktılar, ne şişi yandırdılar ne de kebabı..
Lafı uzatmadan, sadede gelmemiz gerekirse; bizi yalancı çıkarmadılar; dün ne yazmışsak aynısı oldu.
“Saat: 17.00’de sandıklar açıldı ama sayılmadan bir torbaya dolduruldu”; Ankara’ya götürülmek üzere.. ve temayüle nezaret etmek üzere genel merkezden gönderilen en genç üyeye teslim edildi. “Sonra doğal olarak fısıltı gazetesi devreye girdi.” Yerel medya bu fısıltıları; kendi tuttukları ya da yolunu buldukları adayları bir adım öne çıkararak haber metni haline getirip kimsenin bilmediği hakikatmiş gibi yayımladılar. Temayüle katılan bütün “aday adayı arkadaşların en yüksek oyu aldıkları haberi bütün şehire yayıldı birkaç saat içinde.”
“Maksat hasıl olmuştu anlaşılan.”
“Oy kullanan parti temsilcileri hem adam yerine konulmaktan, hem de seçim bütçesi kabarık adayların ‘ceplerine intirdikleri zarftan’ mutlu olmuşlardı ziyadesiyle”
Ya sonra? Ya da şimdi ne olacak?
Gerçi; dün temayül yoklaması yapılan 16 büyükşehirde kimlerin büyük şehir, kimlerin ilçe veya belde belediye başkan adayı gösterilecekleri bellidir ve ‘büyük usta’mızın kafasında mahfuzdur. Ama ve lakin oyunu kuralına gore oynamamak şık olmaz. Hani dost var düşman var; yarın ortaya çıkıp “Tayyip Bey tek adam tek seçici” demesinler diye de olsa usulen bir mülakat yapmak kimseye zarar vermez. Münafıkların ağızlarını açtırmamak lazım. Gezi’den sonra biraz daha tedbirli ve temkinli olmak farz-ı ayn oldu.
Hamdolsun ki ileri demokrasimiz var. Ve çok şükür ki ‘İleri Demokrasi’de çare asla tükenmez.
Buyrun ‘mülakata”..
Bize reva görülen muamele, eskisine-yenisine ya da temayülde aldığı oya bakılmadan ‘büyük usta’nın etrafındaki akil adamların da tavsiyesine uyularak her koltuk için mümkün olduğu kadar çok sayıda isim yakın zamanda Genel Merkez’e çağrılacaktır.
“Temayül” ile partinin seçimden seçime adamdan sayılan yerel temsilcilerinin gazları nasıl alındıysa, ‘mülakat ile’ de Genel Başkan vey akın çevresindekilerin masalarına “aday adayları hakkında referans notları ve isim yazılı pusulalar” bırakan MKYK, MYK üyesi partililer ile bir köşede tozlanan milletvekillerinin tozu alınıp cilalanacaktır.
Her milletvekili, 30 Mart 2013 Yerel Seçimlerinde, ‘Büyük Ustanın kafasında” mahfuz ve kendilerince meçhul bir ismin aday gösterileceğini bile bile genel merkez binasında çalınmadık kapı bırakmayacak, oradan oraya koşturup duracaklar bıkıp usanmadan.
Adalettin asla şaşmayacak, kimseyi ötelemeyecek ve kırmayacak; ceplerinde avuç avuç mavi boncuk, önlerine çıkan her adayın cebine koacaklardırNe kazananı üzeecekler ne de kaybedecekleri. “Hepimiz kardeşiz” türküsüyle gönüller yapacaklardır.
Tabi ki hepsinin bir hesabı olacaktır ve vardır.
Destekledikleri aday adayı, aday gösterilmezse, mazeretleri dünden hazırdır zaten. Ya “Farz sünneti bastırmıştır” ya da seçilen adayın arkasındaki gizli ve derin güçlerle baş edememiş” olacaklardır.
