19 Mayıs 1919.
Yedi düvel gavur emperyalist Osmanlı’yı yağmalamış, yenik Osmanlı perişan.
Vatan toprakları haçlıların ayakları altında kirleniyor.
Ve yiğit bir komutan çıkıyor ortaya!
Kırık dökük bir gemi.
Ve içinde bir avuç kahraman.
Başlarında da, Türk’ü Türk yapan adam.
Mustafa Kemal Atatürk!
Allah’ın yüce Türk Milleti’ne en büyük armağanı.
Tüm dünyanın saygısını kazanan eşsiz deha.
Ve Türk’ün tarih sahnesine bir kez daha ve inşallah sonsuza dek çıkışı…
Bütün milletler kendi kahramanlarıyla övünürler, bu onların hakkı ve gurur kaynağıdır.
Peki, biz?
Biz, Atatürk çıkartmasına ceza yazarız!
Tarih ve toplum bunu affedebilir; ama bu fakirin samimi kanaati, Allah’ın bunu affetmeyeceği yönündedir.
Tanrı, kadir bilmezliği affetmez.
Nankörleri asla!
*** *** ***
Gazeteler yazdı:
T.C.’ye tahammülü olmayan, Türk Bayrağı’nı neredeyse suç unsuru sayan, Türk olmayı faşistlikle eş tutan çevreler, halkımızın yüreğindeki Atatürk sevgisini yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Peki, başarabilecekler mi?
Hayır tabii.
O’nu kim unutturabilir ki?
Denizli’de arabasına Atatürk çıkartması yapıştıran taksiciden sonra, şimdi de Bursa’daki bir taksiciye, arabasındaki Atatürk çıkartmasından dolayı 77 lira ceza kesmişler.
Polisin kestiği cezadan sonra aracına yeniden Türk Bayrağı asan Mert Karakuş, “Benim utanılacak bir şeyim yok, onlar utansınlar” demiş.
Peki, araçlarına Rabia çıkartması yapanlar ne olacak.
Hiçbir şey.
Onlar tehlikeli değil.
Tehlikeli olan Atatürk!
Türk’ü simgeliyor çünkü!
*** *** ***
Bugün kendi vatanımızda göğsümüzü gere gere, gururla dolaşabiliyorsak, tüm bu kazanımları O’na borçluyuz.
Camilerimizin minarelerinden ezan sesleri yükseliyorsa, bunu sağlayan O’dur.
Türk, tarih sahnesinde tekrar layık olduğu konuma yükselmişse, bu O’nun eseridir.
Peki, Atatürk çıkartmalarına ceza yazan polis bunu bilmez mi?
Bilir elbet.
Ama seçeneksiz.
Kendisine verilen emir bu yönde:
Bir yerde Atatürk mü var, bir yerde şanlı Türk Bayrağı mı dalgalanıyor, bir tabelada T.C. ibaresi mi yer alıyor, derhal müdahale ediyorlar.
Bu fakirin samimi kanaati, bunu tezgâhlayan şer odaklarının bir avuç olduğu yönünde.
Bu yapılanlar Türk polisinin tümünü bağlamaz.
Türk polisi de Atasına sahip çıkmaktadır.
Ne var ki, gün, “ötekiler”in günü…
Bunun bir vebali olmalı.
Olacak da…
*** *** ***
10 Kasım’da Anıtkabir’i dolduran bir milyon kişi, Atatürk sevgisinin bu Milletin bağrından söküp atılamayacağının en büyük göstergesidir.
Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları oynarlarsa oynasınlar, Türk Milleti’ne Atatürk’ü unutturamayacaklar.
O, Tanrının Türk milletine bir lütfudur.
Bu nankörlüğe başta O izin vermez.
Ne mutlu bize ki böyle bir kahramana sahibiz.
Ne mutlu bize.
Ne mutlu Türküm diyene.
Allah’a emanet olun…
