Yüksek teknoloji yüksek risk
Yeni nesil otomobillerin "Konforlu ulaşım"dan çıkarak farklı yaşam kültürlerini dayatması kaçınılmaz gibi duruyor.
Akıllı otomobillerle birlikte gelen kolaylıklar, araç sürüş keyfi yerine, tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi "Yeni nesil bağımlılık"ları da beraberinde hayatımızın merkezine koyuyor.
Akıllı otomobiller için öngörülen yeni hayat tarzları getirdiği konfor kadar belki de insanlığı daha acımasız tehditlerle yüz yüze bırakacak..
"Henüz tepemizde dolaşan teknoloji harikası askeri uydular da dahil, hiç bir cihaz tam olarak güvenli değil."
Bu söz iki yıl önce siber saldırıya uğrayan ABD ordusunun ana sunucularına destek hizmeti sunan şirketin CEO'suna ait.
Kritik cihazları bile yüzde 100 güvenlik kuşağı altına alamayan toplumlarda, yollarda başı boş dolaşan yüksek teknoloji cihazlar ve uygulamalarla donattığımız otomobillerin neden olacağı kaos, doğrusu ürkütücü geliyor.
Trafikte kullandığımız güzergahı artık sadece biz bilmeyeceğiz. Bizimle birlikte binlerce meraklı göz, tıpkı trafik yoğunluğu göz attığımız uydu haritaları üzerinden bizi takip edecek.
Otomobil sürüşünü kontrol eden sistemin, içerideki konuşmaları kayıt altına almayacağını filan düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Meraklı kulaklar, milyonlarca araç içinde daha rahat ortam dinlemesi yapacak.
Kendi park yerini arayıp bulacak, çağırdığınız konuma kendisi gelecek, trafikte belki binlerce araçla bilgimiz dışında haberleşerek masum yol bilgilerini derleyecek, servis haftası geldiğini bize sık sık hatırlatarak, asıl patronun kendisini üreten, geliştiren şirket olduğunu vurgulayacak. Olsun yine de akıllı bir otomobil içinde gündelik trafik stresini üstlenecek 4 tekerli bir araçla yolculuk yapacağız..
Yıllar önce kaleme aldığım "Mercedes'i olan iki kere düşünsün" başlıklı yazıda sürüş keyfinden daha çok suikastlere dikkat çekmiştim. Yeni nesil yarı otonom araçların, suikastlerin çok daha ötesinde terörist saldırılarda kullanılmasının önünde nasıl bir engel oluşturulacak? İnsansı robotların üretiminin, geliştirilmesinin tartışıldığı bir dönemde, kontrolü tamamen dijital teröristlerin eline geçmiş otonom araçlar "Toplumsal açık" olarak karşımıza çıkıyor. Ciddi yama gerektiren bu tür açıkların suistimal edilmeyeceğinin hiçbir garantisi yok. Evdeki bilgisayarlı buzdolaplarını bile hacklemekte mahsur görmeyen, toplu ulaşım sisteminde tırafik ışıklarını, ulaşım ağında yer alan araçların elektronik ağlarını felç eden hackerlar için, akıllı otomobiller her zaman en büyük hedef olarak yollarda boy gösterecektir.
Türkiye otomobillerdeki "Cam filmlerinin" aile mahremiyetine yardımcı olduğunu tartışırken, gelecekte, bu kavramın "Biri bizi gözetliyor"a dönmesi kaçınılmaz olacaktır.
Üstelik anlık görüntülerin sadece izlenmesi, dinlenmesiye sınırlı olmayan macera dolu yolculuklarımızın, küresel internet ağı içerisinde hiç bilmediğimiz ülkelerin varoşlarında kurulan "hosting" depolarında saklanacağını hiç düşündünüz mü?
Kim için, ne adına, hangi amaçla ve ne zaman kullanılacağı belli olmayan milyonlarca TB'lık veri içerisinde belki gelecek kuşaklara, dikiz aynasından arada bir gülümsemeyi ihmal etmeyin..
