Ofis ortamında sizi bekleyen tehlikeler

Ofis ortamında çalışmak tehlikesi az işlerden biri gibi görünsede gerçekler öyle değil. Birçok hastalık tehlikesi sizi bekliyor olabilir. Penceresiz plazalarda çalışan havalandırmalar, oturduğunuz koltuğun rahatı ve benzer unsurlardan bir çok hastalık sizi ele geçirbiliyor.

22 Ekim 2015 Perşembe 13:44
Ofis ortamında sizi bekleyen tehlikeler






Ofis ortamında sizi bekleyen tehlikeler

Ofis ortamında çalışmak tehlikesi az işlerden biri gibi görünsede gerçekler öyle değil. Birçok hastalık tehlikesi sizi bekliyor olabilir. Penceresiz plazalarda çalışan havalandırmalar, oturduğunuz koltuğun rahatı ve benzer unsurlardan bir çok hastalık sizi ele geçirbiliyor.

Ofis, gökdelen, hastalık, sağlık, yapılması gerekenler

Bazı mesleklerin kendine has öngörülebilir tehlikeleri vardır. Gökdelen camlarını silmeye, aslan terbiyeciliğine veya Kuzey Kore liderliğine soyunurken, neyin altına girdiğinizi bilirsiniz. Ama sıradan bir ofis çalışanıyken sizi nelerin beklediğinden haberiniz yoktur. Oysaki sağlığınızı tehdit eden şeyler fotokopi makinesine sıkışmış, tavandan sarkıyor veya kahve makinesinin etrafında dolanıyor olabilir. Panik yok, size ofis oryantasyonlarında bulamayacağınız sağlıklı kalma rehberini sunuyoruz.


Açık ofis ortamı

Açık ofisler hakkında yapılan güzellemeleri duymuşsunuzdur: Birlikte çalışmaya teşvik eder. Sizi daha üretken yapar. Aynı zamanda çalışma alanınızı da bakteri yuvasına dönüştürür. Danimarka’da yapılan bir araştırmaya göre, açık ofiste çalışanlar bireysel ofislerinde çalışanlara oranla yüzde 62 daha fazla hastalık izni kullanıyor. Nedeni basit: Virüslerle dolu hapşırma ve
öksürmelerin açık alanda kolayca seyahat etmesi ve sizin de aynı kolaylıkla bunları vücudunuza almanız. Çalışmanın yazarlarına göre, buna bir de özel alan olmaması eklendiğinde, çalışanların neden daha çok izne çıktıkları da anlaşılabilir.

KULAKLARINIZI TIKAYIN; İsveçli araştırmacılar, doğa seslerinden oluşan kayıtlar dinleyen kişilerin, ortam sesine maruz kalanlara oranla stresle daha kolay baş edebildiğini söylüyor. Bu yöntemi kullananlar, kendilerine daha yakın bulduklarından, düşük tonda kuş cıvıltıları gibi doğa seslerini dinlemenin oldukça etkili olduğunu söylüyor. Anlaşılmaz uğultuları duymazdan gelmek hem daha zor, hem de sinir bozucu olabiliyor.

Ofis sandalyesi

Dikkat, öldürür! Yeni Zelandalı araştırmacılar, işyerinde koltuğunuza yapışık halde geçirdiğiniz her saat, derin ven (toplardamar) trombozu (pıhtılaşması) riskinizin yüzde 10 arttığını belirtiyor. Eğer akşam da hareketsiz kalırsanız risk katlanarak artıyor. Araştırma verilerine göre; uzun periyodlar halinde oturan ve sürekli olarak yemeğini çalışma masasında yiyenler, yemek yemek için masasını terk edenlere göre kanlarındaki pıhtılaşma oranını ikiye katlıyor.

RAHATINIZI BOZUN; Bilgisayar ekranının köşesine yapıştırdığınız “ayağa kalk” notu üç gün sonra etkisini yitirir. Daha yaratıcı olmanız gerekiyor. Ofise sipariş vermek yerine öğle yemeğini dışarıda yiyin. Eğer yoğun bir günse veya hava kötüyse yemeğinizi masanızda değil, mutfak gibi ofisin ortak alanlarında yiyin (fazladan hareket edersiniz). Mayo Clinic’ten Dr. M. Hassan Murad, bacaklardaki kan dolaşımını artırmak için otururken kalf egzersizleri yapmanızı öneriyor. Saat başı birkaç kez, dönüşümlü olarak topuklarınızı ve ayak parmaklarınızı yukarıya kaldırın.

Floresan aydınlatma

Sağlığınızı tehdit eden bazı şeyler, tepenizde yanan floresan lambalardan geliyor olabilir. Avustralya’da yapılan bir araştırmaya göre, floresan lambanın altında çalışan kişilerin, katarakt ve sarı nokta (makula dejenerasyonu) dahil bazı göz problemleri yaşama riski yükseliyor. Neden mi? Çünkü bu lambalar, gözlerinizi kesintisiz olarak UVA, UVB ve UVC ışınlarından oluşan bombardımana maruz bırakıyor.

KÖR EDİCİ IŞIĞA ESİR OLMAYIN; Floresanı kapatın ve jaluzileri kaldırın. Pencereden gelecek dolaylı gün ışığı, kör edici tepe ışığının aksine gözlerinizi daha az yoracak ve genel sağlığınıza olumlu katkıları olacak. Northwestern Üniversitesi araştırmacıları, gün ışığı almanın kendinizi daha sağlıklı hissetmenizi ve geceleri daha iyi uyku çekmenizi sağladığını belirtiyor.

Havalandırma sistemi
Çoğu bina dışarıdaki havayı dışarıda, içerideki havayı da içeride tutmak prensibiyle tasarlanmıştır. Bu yalıtım sistemi şirketinizin enerji giderlerini düşürüyor olabilir ama sizi hasta ettiği de bir gerçek. İçeride dönüp duran hava, uçucu organik bileşikler ve zehirli partiküllerle kirleniyor. Endüstriyel hijyen uzmanı Peter Dooley, bu kirli havanın fotokopi makineleri, yazıcılar, hava temizleme cihazlarındaki solüsyonlar ve hatta yan masadakinin kolonyası tarafından emildiğini söylüyor. Bu partiküller çok küçük olduğundan akciğerde tutunması da kolay oluyor. Bu da
baş ağrısı, baş dönmesi, solunum yolu hastalıkları ve hatta kalp rahatsızlığına davetiye çıkarıyor.

ÇİÇEK BAHÇESİ KURUN; Belki patronunuzdan parfümü üstüne boca etmemesini isteyemezsiniz ama temiz hava için yapabileceğiniz bir şey var: Ofise birkaç saksı bitkisi alıp masanıza, fotokopi makinesi ve yazıcıların çevresine koyabilirsiniz. Penn State Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kılıç çiçeği veya kurdele çiçeği, iç mekandaki ozon yoğunluğunu azaltmak konusunda en etkili bitkiler.

Mesai saatleri
Bir ofisin kadrolu çalışanı olana kadar dik yürürdünüz ama ne zaman ki masanıza zincirli bir şekilde çalışmaya başladınız, Neandertaller gibi kamburlaşmaya başladınız. Üstelik tek sorun duruş bozukluğu da değil. Omuzlarınızla birlikte öz saygınız da düşüyor. Health Psychology’de yayımlanan 2014 tarihli çalışmaya göre, duruş bozukluğu bilinçaltına mesaj göndererek kişinin özgüvenini olumsuz etkiliyor.

DURUŞ BOZUKLUĞUNA AVUÇ AÇIN; Otururken veya ayaktayken avuçlarınız, avuç içleriniz uyluklarınıza bakacak şekilde dursun. Fizyoterapist Susy Russell’a göre bu pozisyon, görünüş olarak bedende bükülmeyi en aza indirerek göğsü açmayı ve omuzları eski haline sokmayı kolaylaştırıyor.

Şirket mutfağı

Öğle yemeği verilmiyor olabilir ama mikroplar ücretsiz servis edilir. Kimberly- Clark Professional’ın yaptırdığı bir araştırma, bir şirketin en kirli üç noktasının mikrodalga fırın, buzdolabı ve dinlenme odasının kapı kulbu olduğunu buldu.

BİRAZ TEMİZLİK HASTASI OLUN; Buzdolabını ve mikrodalga fırını her kullanımdan sonra dezenfekte etmeyeceğinize göre, en azından kullanmadan önce ve sonra ellerinizi yıkayın. Veya yiyeceklerinizi buralardan uzak tutun.


Son Güncelleme: 22.10.2015 14:10
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.