ELİNDE SİLAH OLANLAR BU İŞİ BOZMAYA ÇALIŞIYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Siirt'te sivil toplum örgütleri ve muhtarlarla bir araya geldi. Çözüm süreci üzerinde duran Arınç, süreci başından beri devam ettiren kendilerini olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Baldıran zehri içiyoruz, bu iş bitecek diyoruz, bu iş çözülmeli diyoruz, memleket bunu istiyor buna ihtiyacımız var diyoruz. Ve bize karşı her türlü tahriki yapılıyorlar. Bu süreci bozmak için herkes gizli açık bunun düşmanları çok. Her türlü hayır işlerinin munzur manileri olabilir. Bir taraftan birisi bomba patlatıyor, öbür taraftan birisi yol kesiyor, birisi iki asker kaçırıyor. Evet eskisi gibi karakol baskınları yok, ama vergi toplayacağım diye, haraç toplayacağım diye çadıra çağırıyor, iş makinelerine saldırıyor, müteahhitlerden para topluyor, işçileri tehdit ediyor. Sanki biz bunları duymuyor, görmüyormuyuz. Bütün bunları biliyoruz ve tedbirini alıyoruz. Ama işin ne kadar nazik olduğunu da biliyoruz. Elinde silah olanlar, silahtan vazgeçmemek için terörden beslenenler kan içmeye devam etmek için bu işi bozmaya çalışıyorlar. Bizde sabırla annelerin gözyaşları dinsin, kan akmasın, cenaze gelmesin artık. Dağa çıkmayalım, dağa çıkanlar da, dönenlerde bu ülkede kucaklaşalım. Silah gitsin, şiddet gitsin, terör gitsin kim ne yapacaksa fikrini siyasetini ortaya koysun diyoruz. Yanlış mı yapıyoruz?"
KÜRTÇÜLÜK, TÜRKÇÜLÜK YAPMAYA KALKANLAR GAFLETİN İÇİNDE
Arınç, iktidara geldiklerin bu işi çözmeye karar verdiklerini anlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz varsak çözüm süreci var. Biz yoksak havada bulut sen onu unut. Ne çözüm var ne süreç. Kandil -İmralı arasında gidip gelirken çözüm sürecini baltalamak için de ellerinden geleni yapanların sözlerine kanmayın. Ben batıda siyaset yapan bir insanım. Bu düşüncelerimden dolayı birileri bana Kürtçü demiş olabilir hiç umurumda bile değil. Ben bu milleti tanıyorum Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle, nesiyle biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Kuran-ı Kerim de ırkçılık yoktur, kabile, kabile millet olarak ta yaratılsak birbirimize el ele vereceğiz. Bizi Müslümanlık kardeş yapıyor. Takva elbette bizim için en büyük rütbedir diyeceğiz, ırkçılık yok. Bu seçimde ben kendime oy vereceğim diyen insan imanını bir tazelesin. Çünkü çok açık söylüyorum; Ben Türk'üm ama Türkçü değilim. Türk milletinin de İslam'a yaptığı hizmetlerden, vatanıma yaptığı hizmetlerden şeref duyarım. Aynı şekilde ben Kürt'üm ama Kürtçü değilim. Müslüman Kürtler Müslüman'dır, İslam'a kahramanlıklarıyla hizmet etmişlerdir. Ben şuyum, ama şucu değilim o yüzden benim mesleğim haktır ama hak yalnız benim mesleğimdir diyemezsiniz. Kürtçülük yapmaya kalkanlar ne kadar büyük bir gafletin içindeyse, Türkçülük yapmaya kalkanlar da özellikle siyasette bunu kullananlar da o kadar gafletin içinde. Aklımızı başımıza alalım."
Bülent Arınç, Kürt sorunu konusunda hükümetlerinin yaptığı hizmetleri anlatarak, "Bizim Kürt kardeşlerimiz için, onların kültürleri, insan hakları konusundaki arzu ve istekleri için yapmadığımız ne kaldı ki. Bize karşı itham edici sözler söylüyorlar. Onlar yalanla, iftirayla bizi tahrik etmek için ne kadar yanlış işler yapıyorsa, bizde hamdolsun o kadar güzel insanlarımıza o kadar büyük hizmetler yapıyoruz" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
