Başbakan Davutoğlu Bursa'da (6)

EKONOMİYE DEĞER KATANLAR ÖDÜL TÖRENİNE KATILDI Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplu açılışın ardından Merinos Kongre ve Kültür Merkezi bünyesinde kurulan Göç Tarihi Müzesi'nin açtı. Başbakan Davutoğlu daha sonra Çelik Palas Otel'de...

07 Kasım 2014 Cuma 23:38
Başbakan Davutoğlu Bursa'da (6)






EKONOMİYE DEĞER KATANLAR ÖDÜL TÖRENİNE KATILDI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplu açılışın ardından Merinos Kongre ve Kültür Merkezi bünyesinde kurulan Göç Tarihi Müzesi'nin açtı. Başbakan Davutoğlu daha sonra Çelik Palas Otel'de Ak Partili 18 büyükşehir belediye başkanı ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ve yaklaşık 4 saat süren toplantıda yerel yönetimlerin çalışmaları ile ilgili istişare ve değerlendirmeler yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu daha sonra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Başbakan Davutoğlu daha önce açıkladığı öncelikli yapısal dönüşüm programı ile ilgili işadamlarına bilgiler verip, "Teknoloji yoğunluklu, Ar-Ge ağırlıklı sektörlere ek teşvikler vermeye hazırız" dedi.
Konuşmasında Bursa'nın Türkiye'nin önemli kentlerinden biri olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Bugün Bursa'yı anlayan, Türkiye'nin bütününü anlayabilir dersek yanılmayız. Bursa bir imparatorluğun çınar ağacı gibi nasıl yükselirken etrafa kol kanat germişse, düşüş esnasında da bu kolların ve kanatların sığındığı büyük bir gölgelik oluşturdu. Biz Bursalıya minnettarız. Bursa'ya minnettarız ki o çınarının altına kendi yurtlarından kopup gelen o muhacirleri aldı ve yepyeni bir şehrin dokusunu hep beraber ortaya koyacak. Onun için şimdi bizim takip ettiğimiz, bütün mazlumlara açık dış politikayı, bu mazlumları kabul etme siyasetimizi de en iyi Bursalılar anlar. Çünkü bu Anadolu çınarının altına sığınmaya gelen kimse kapının önünde bırakılmaz. Hiç kimse bırakılmaz" ifadelerini kullandı.
Ödül töreninden önce 18 büyükşehir belediyesinin başkanları ile yaptığı toplantı ile ilgili de bilgi veren Başbakan Davutoğlu, "Büyükşehir belediye başkanlarımızla yeni 21. yüzyılda kendisine özgün ve bütün dünyaya örnek olacak bir şehir geleneğinin temellerini atmaya çalıştık. Büyükşehir belediyelerimizin başkanlarıyla burada aldığımız kararlar, şimdiye kadar yaşadığımız tecrübeler ve 12 yılda edindiğimiz bir şehrin kalkınması yönündeki temel tecrübe yanında küreselleşmekle birlikte gelecek yeni şehir karakteristiklerini genel tarih içinde o kültürel birikimle uyumlu kılma tecrübesini de bir araya getirdi. İmarlardan başlamak üzere tarihi dokunun muhafaza edilmesi, mimari kurallarla şehirlerimizin bir şekilde koruma altına alınması ama aynı güçte de yeni küresel havzalar haline dönüşebilmesi için ekonominin, kültürün, sanatın, siyasetin ve yerel yönetimlerin bir entegre, bütünlük içinde değerlendirilmesi konusunda gerçekten son derece faydalı bir oturumda ve son büyükşehir yasası etrafındaki meseleleri de ele alarak önemli kararları birlikte aldık. İnşallah hep beraber değerlendireceğiz. Bütün hedefimiz şehirlerimizin köklü geleneği ve köklü kültürü ile çok parlak geleceğimiz arasındaki temel istasyonlar, ara duraklar olmasını sağlamak" dedi.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ZAAFI VEYA ZAYIF TARAFI ENERJİ ÜRETEN BİR ÜLKE OLMAMASI
Konuşmasında daha önce açıkladığı öncelikli yapısal dönüşüm programları ile ilgili de bilgiler veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi: "Mesela ithalata olan bağımlılığın azaltılması. Türkiye'de en fazla ihracat yapan ikinci şehir Bursa. Geçen seneki ihracat 12.2 milyar dolar. Bu sene 9 ayda 7 milyar doları aştı. Eğer Türkiye cari açığını kapatıyorsa, her birimizin Bursa'ya teşekkür etmesi lazım. Bu yapısal dönüşüm programlarının her biri çok ince bir hesapla ve çok dikkatli bir çalışma ile yürütüldü. 25 yapısal dönüşüm programında bin 400'e yakın eylem planı ortaya kondu ve bunun 9 tanesini dün açıkladık. Bursa'nın ihracatı teşvik etme konumu, inşallah daha da güçlenmiş olacak. 2002 yılında Türkiye'nin toplam ihracatı 36 milyar dolardı. Geçen sene Bursa'nın tek başına yaptığı ihracat, Türkiye'nin bir bütün olarak 2002'de yaptığı ihracatın 3'te biri. Bir şehir, bütün bir Türkiye'nin 10 sene önce yaptığı ihracatın üçte birini yapıyor, şu anda. İkinci program, öncelikli teknoloji alanlarında ticarileştirme programı ve kamu alımları yoluyla teknoloji geliştirme ile yerli üretim programı. Burada da Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları teşvik ediliyor. Türkiye'de 165 Ar-Ge var. Bunun 23'ü Bursa'da. Bunun 19'u da otomotiv sanayide. Buradan işadamlarından ve Bursalılardan ricamız şu: Bu yeni hamle döneminde otomotiv sanayindeki bu Ar-Ge çalışmalarınızı, bütün sektörlere yayın. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde, fark oluşturacak ekonomik performansının arkasında Ar-Ge çalışmaları olacak. Son 12 yılda Gayri Safi Milli Hasılamız 4 misli büyüdü. Küresel ekonomik krize rağmen büyümeye devam ettik, daha düşük hızla ama büyümeye devam ettik. Şimdi bir yere geldik. Artık bundan sonra atıl kapasite kullanımıyla büyüme ve sadece belli sektörel yoğunlaşmayla büyümenin dönemi bitiyor. Limitlerine yaklaştı. Şimdi büyümemizin odağının Ar-Ge çalışmaları ve insan odaklı büyüme oluşturmak durumunda. İşadamlarımıza şunu vurgulamak istiyorum; Çalışmaları yürüterek, teknoloji yoğunluklu Ar-Ge ağırlıklı sektörlere ek teşvikler vermeye hazırız. Yeter ki herkes Ar-Ge ve inovasyona yönelsin. Diğer bir program ise yerli kaynaklara dayalı enerji üretim programı. Enerji verimliliğinin geliştirilmesi programı. Sanayinin geliştiği yerde en önemli girdi, enerjidir. Eğer enerji verimliyse, enerji maliyetleri düşer ve rekabet gücünüz artar. Türkiye'nin en büyük zaafı veya zayıf tarafı enerji üreten bir ülke olmaması. Dış ticaret açığımızın büyük ölçüde enerjiden kaynaklanıyor olması. Onun için enerjiyi öylesine verimli kullanmalı ve yerli kaynaklara dayalı enerji üretimini böylesine artırmalıyız ki Bursalı sanayicinin ihtiyaç hissettiği enerji, en ucuza Bursa'ya gelebilsin, Bursa'da üretilebilsin. Türkiye'de enerji üretimi alanında faaliyet göstermek ve transit ülke olarak Türkiye'nin üzerinden geçen, coğrafyasından geçen enerjiyi mümkün olduğu kadar Türkiye'nin çıkarları yönünde değerlendirmek bizim için en temel hedeflerden biridir. Bir diğer program ise tarımda su kullanımının etkinleştirilmesi. Tarım artık önümüzdeki yüzyılın ve yüzyılların en stratejik sektörü tarım olacak. Çünkü gıda güvenliği olmayan ülkelerin, sanayi güvenliği de olmaz. Çünkü kendisini besleyecek, kendisini gelecek nesillere taşıyabilecek imkanları kaybeder."
Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasının ardından aralarında TÜSİAD eski Başkanı Muharrem Yılmaz'ın da bulunduğu çok sayıda işadamına ekonomiye değer kattıklarından dolayı ödülleri verildi. 

FOTOĞRAFLI

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.