Osman Nuri BOYACI- Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, () - AİLE ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, çözüm sürecinin, birleşmenin, büyümenin ve bölgesel güç olmanın kalıcı anahtarı olduğunu söyledi. Ülkeyi eski karanlık günlerine götürmek isteyenlerin başarılı olamayacağını söyleyen Bakan İslam, sürecin hedefini; terörü tamamen sonlandırmak, milli birlik ve beraberliği pekiştirmek, yaralı duyguları tamir etmek ve kardeşlik hukukunu yüceltmeye çalışmak olarak açıkladı.
Denizli'ye gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. AK Parti Denizli milletvekilleri Mehmet Yüksel, Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, İl Başkanı Avni Örki, belediye başkanları ve partililer de toplantıda yer aldı. Milletvekillerinin de partililere seslendiği toplantıda İl Başkanı Bilal Uçar, ilçe kongrelerinin 14 Kasım'da başlayacağını ve İl Kongresi'nin ise 1 Şubat'ta yapılacağını açıkladı.
'MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN'
Ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, dereceye giren bir engelli sporcuya plaket verdi. Bakan İslam, kürsüye yerel seçimler öncesi hazırlanan Dombra şarkısı eşliğinde çıktı. Şarkıya salondakilerle birlikte alkışlayarak eşlik eden İslam, konuşmasına Hakkari'de şehit edilen üç askere rahmet ve ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. İslam, "Hakkari'de şehit edilen askerlerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Elbette bu iş burada bitmeyecek, bu işin hesabı görülecek. Anaların ağlamaması için bu gayretleri sürdüreceğiz" dedi.
'İNSANA YAPILAN YATIRMLAR ARTMIŞ'
Ülkenin 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde diğer partilerin hayal edemeyeceği işleri hayata geçirdiğini öne süren Bakan İslam, siyasetin güç kazandıkça milletin ve ekonominin güç kazandığını, Türkiye'nin büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğini söyledi. Sosyal devletin gereği olarak insana yapılan yatırımların arttığını, ülkenin ilk defa 12 yıl önce sosyal devlet olacağını deklere ettiğini belirten İslam, "Sosyal harcamaların gayri safi milli hasılaya oranını üç katına çıkardık. 2013 yılında Sosyal Yardım Teşvik Fonu'ndan 4 milyar liralık kaynak aktardık. Yılda ortalama 15 milyon ders kitabı dağıtıyoruz. Muhtaç asker ailelerine yardım ediyoruz. Sosyal yardım kartı uygulamasına geçtik. 1 milyon 300 bin engelli vatandaşımıza düzenli yardım yaptık. Engelli maaşı alan vatandaşımız 262 bin kişi iken 604 bin kişi oldu. Engellilere pozitif ayrımcılık güvence altına alındı. 1500 maddelik engelliler hukuku oluşturuldu. Şehit yakınları ve gazilerle ilgili mevzuatta düzenlemeler yaptık. 5 bin şehit yakını ve gazimizin istihdam haklarını kendilerine teslim ettik" dedi.
'ORTADOĞU'YU, BALKANLARI BİZ PLANLARIZ'
Yapılanların AK Parti'nin başarısı olduğunu belirten İslam, şöyle devam etti:
"12 yıl içinde bunlar nasıl yapıldı? Türkiye'de petrol bulunmadı, doğalgaz bulunmadı. Dışarıdan hibe almadık, aksine borçlarımızı ödedik. Bunlar 12 yıl içinde yapılabiliyorsa neden daha önceki 12 yıllarda yapılmadı. Bunu sormak Türkiye'de yaşayan herkesin en tabii hakkıdır. Batılılar satranç oynar. Satranç bir planlama sanatıdır, plan yaparsınız ve uygularsınız. Doğulular ise tavla oynar zar atarlar ne geldiyse o olur. Biz aslına bakarsanız Türkiye olarak uzun yıllar önce tavla kutusunun kapağını kapadık, satranç masasına oturmaya kalkıştık. Rahmetli Menderes dönemi. Birkaç yıl sonra geldiler, masaya tekme attılar ve 'bu iş bitti' dediler. Rahmetli Özal devri. Biz yine satranç masasına oturduk, 'olmaz' dediler. 'Biz planlarız' dediler, yeniden o devir kapandı. Erbakan dönemi yeniden kapandı. Cumhurbaşkanımıza 1990'lı yıllarda 'muhtar bile olamaz' dediler. Aslında plan onun iktidara gelmemesi üzerine kurulmuştu. Ellerinden geleni arkalarına koymadılar. Muhtar bile olamaz dedikleri kişi bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı. Biz; onlar ne söylerse söylesinler, 2002 yılında satranç masasının başına oturduk. Kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz. Yüce kader hariç başımıza gelecekleri biz planlarız. Ortadoğu'yu, Balkanları biz planlarız. Biz sadece bir oyuncu değiliz. Biz kendi hinterlandımızın baş aktörüyüz. Artık istikbalimizi zar atarak tayin etmiyoruz. Artık size şunu söylüyoruz. Şah, mat."
'BİZ GÖZÜMÜZÜ AÇTIK ARTIK'
Çözüm sürecine de değinen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, eski Türkiye sevdalılarının amaçlarına ulaşamayacağını söyledi. Gezi olaylarının, 17-25 Aralık olaylarının, Kobani eylemlerinin eski Türkiye'ye özlem duyanların çabaları olduğunu söyleyen Bakan İslam, "İşte bu yüzden bu başımıza gelenler. Dilleriyle anlatamadılar, yaptıklarıyla söylemeye çalışıyorlar. 'Gezi olayları planlarız, şehirlerini karıştırırız, altını üstüne getiririz, 12 ağacı bahane ederiz turuncu, mavi sarı devrimler yaparız ülkenizde' dediler. Yapabildiler mi? O bitti, 17-25 Aralık geldi. Başbakan'ı tutuklamaya kadar gidebilecek bir sürecin önünü açmaya kalktılar. Başarabildiler mi, mümkün değil. Çünkü biz gözümüzü açtık artık. Biz karşımızdakinin kim olduğunu biliyoruz artık. Bize artık hiç kimse bu numaraları yutturamaz. Çünkü artık biz tuzlu fıstığı yedik. Darısı Türkiye'deki Baas partililerin başına. Onlar da inşallah bir gün tuzlu fıstığı yerlerse aynı dilden konuşmaya başlayacağız ve el ele vererek Türkiye'yi daha hızlı yükseltmeye başlayacağız. Her şey hayal etmekle başlar arkadaşlar. Belki onlar da bir gün fıstığı yerler" dedi.
'ÇÖZÜM SÜRECİ ORTAK AKIL GEREKTİRİYOR'
Çözüm sürecinin ortak akıl ve vicdan gerektirdiğini söyleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, şunları söyledi:
"Biz çözüm sürecine bu amaçla başladık. Çözüm süreci ortak akıl gerektiriyor, ortak vicdan gerektiriyor. Hükümetin tek taraflı iyi niyetiyle yürütülebilecek biz süreç değil. Toplumdaki tüm katmanların da desteği gerekiyor. Yerli, milli ve siyaseti devreye almaya çalışan bir proje. Terörün, şiddetin sona ermesi, sözü olanın düşüncelerini ifade etmesi için kurgulanmaya çalışılıyor. Çözüm süreci birleşmenin büyümenin kalıcı bölgesel güç olmanın yegane anahtarı olan bir süreç. Bizim sorunlarımıza çare olsun diye üretilmiş bir çözümdür. Bu sürecin hedefi, terörün tamamen sonlandırılması, milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi. Yaralı duyguları tamir etmeye, kardeşlik hukukunu yüceltmeye çalışan bir süreç. 11 yıllık normalleşme birikimi üzerine inşa etmeye çalışıyoruz. Hükümet olarak herkesin can emniyetinden sorumlu olduğumuzu düşünüyoruz. Bu çok büyük bir vebal ve çok önemli bir sorumluluk. Bütün kararlarımızı bunu bilerek alıyoruz. Biz hem insandan hem insanlıktan sorumluyuz. Sokağın emniyetinden de sokağa çıkanın emniyetinden de sorumluyuz. Kamu düzeni dediğimiz şey bu. Vatandaşın özgürlüğü ve can güvenliği için alınan tedbirler. Çözüm sürecine karşı çıkanların amacı süreci durdurmak ve Türkiye'yi eski karanlık günlerine döndürmek. Bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Milletimizin desteği gün yüzüne çıktı. Kardeşlik yürüyüşünün bitmesine izin vermeyeceğiz. Bütün dikkatimizle çözüme odaklandık. Yeni yol haritamızın hedefleri terörün bitmesi, tamamen silahsızlanma, toplumsal siyasetin önünü açma amacında. Yeni Türkiye hedefleri doğrultusunda eski Türkiye özlemlerini olan insanlar var. Onlar terör ve kaos ortamından beslendikleri için direnç gösteriyorlar. Şimdi millet kazanıyor, işte bunu istemiyorlar. Ama kaybediyorlar. Kazanmaları ihtimali bizce yoktur. Yeni Türkiye'yi engellemek için istedikleri kadar uğraşsınlar, önlerinde aldığımız tedbirleri bulacaklar."
'IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ HERKESTEN ÖNCE BİZİM İÇİN BİR RİSK'
Bakan İslam, Kobani eylemlerinde yaşanan şiddet ve vandalizmin arkasında eski Türkiye'nin tüm gizli ve açık aktörleri olduğunu, sandıktan sonuç alamadıkları için sokakları tekrar kan gölüne çevirmek istediklerini söyledi. IŞİD'ın de bir terör örgütü olduğunu söyleyen Bakan İslam, "IŞİD terör örgütü herkesten önce bizim için bir risk. Türkiye terör örgütünün karşısında duran tek ülke. Suriye ile kilometrelerce sınırımız var. Böyle bir durumda PYD ya da IŞİD herhangi bir terör örgütünün yaşamasını isteyecek bir ülke mümkün müdür? Akla, izana aykırı. Başbakanımızı, Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi IŞİD'e destek vermekle itham etmeye çalışıyorlar. Bu asla mümkün değil. Susmak zorunda kalmamızın sebebi 49 canımızın sağ salim kurtarılabilmesi içindi. Bizim üç şartımız uçuşa yasak bölge. Güvenli bölge ve eğit donat sisteminin uygulamaya konmasıdır. Bunlara karar verilmesini biz aylar öncesinden söylüyoruz. Türkiye bir gecede 200 bin insanı kabul etti. Avrupa'nın üç senede kabul ettiği insan sayısından fazla insanı bir gecede kabul ettik. Bunun hiçbir değeri yok sanki. Bunun ne kadar büyük bir insanlık olduğunu, insanlığın onurunu ve şerefini kurtaran tek hareketin Türkiye'den çıktığını biliyorlar ama bunu kapalı kapılar ardından söylüyorlar" diye konuştu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam toplantının ardından Polisevi'nde öğle yemeği yedi. Korucuk Mahallesi'nde bulunan Çocuk Yuvası'nı, Denizli Valiliği'ni ve Denizli Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Bakan İslam, Huzurevi'ni ziyaret ettikten sonra Ankara'ya dönecek.

FOTOĞRAFLI