Teröristlere silah veren ülkeler? Tank füzesini kim verdi?

Türk kamuoyu, Türkiye'de kanlı saldırılarda kullanılan Amerikan yapımı RDX tipi patlayıcılar ile Suriye'de askerlerimize karşı kullanılan füzelerin teröristlere hangi ülkeler tarafından verildiğini merak ediyor. Amerikan malı TOW füzelerini terör örgütlerine kim verdi, bu füzelerin eğtimi nerede yapıldı?

01 Ocak 2017 Pazar 00:55
Teröristlere silah veren ülkeler? Tank füzesini kim verdi?






Teröristlere silah veren ülkeler? Türk tanklarını vuran TOW füzesini DAEŞD'kim verdi?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de sürdürdüğü Fırat Kalkanı Harekatı sırasında, teröristler tarafından kullanılan silahların türü ve modelleri derin kuşkular oluşturuyor. Son bir aydır Suriye'de DAEŞ'li katillere yönelik operasyonlar sırasında ilginç silah bağlantıları ortaya çıkıyor.

Amerikan silah şirketi Raytheon tarafından geliştirilen ve sadece ABD'nin yakın müttefikleri ile NATO ülkelerine satılan TOW füzesi ilk kez bir terör örgütü tarafından kullanıldı. Üstelik bu füzeler zırhlı bir araçtan atılarak iki Türk tankı hedef alındı. Terör örgütü üyelerinin kullandığı zırhlı tank üzerine monte edilmiş TOW füzeleri ile yapılan saldırı, terör örgütlerinin sahip olduğu silahları ve bu silahların kaynağını da tartışmalı hale getiriyor. Yıllardır İslami söylemlerle, Afganistan, Pakistan, Irak ve Suriye'yi kan gölüne çeviren terör örgütleri ile PKK'lı teröristlerin elde ettiği çoğu NATO malı silahın kaynağı hep aynı ülkeleri işaret ediyor. ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya...

Motorlu ve güdümlü TOW füzelerinin 22 kilo ateşleme gücü 900 mm zırh delme kabiliyeti bulunuyor. Tow füzelerini kullanmak için üç ayrı yetişmiş personelin çatışma bölgesinde görev yapması gerekiyor. 750 metre menzile sahip olan füzelerin kablolu türleri oldukça eski olarak biliniyor. Füze güdümü, ateşleme sistemleri farklı modellere sahip olan Tow'lar için "Tank katili" tanımı yapılıyor. Ancak Suriye'de görev yapan Türk tanklarının zırhlarının bu tür füze saldırılarına karşı güçlendirildiğini hatırlatan uzmanlar tek füze ile zırhlıların saf dışı kalmasının zor olduğunun altını çiziyor.

Terör örgütü DAEŞ militanları sık sık Amerikan ordusunda kullanılan Hummer tipi araçlar ve yine Amerikan yapımı füzelerle ekranlarda boy göstermişti.

DERİN İLİŞKİLER YUMAĞI

TOW füze sistemlerini uzun süreli askeri eğitim almış teknoloji birikimi olan personelin kullanabileceğine işaret eden güvenlik uzmanları şu yorumu yapıyor; "NATO ülkeleri ordularının kullandığı füzenin tek üretici ülkesi ABD. ABD'nin izni olmadan üçüncü bir ülkenin eline bu füze sistemlerinin satılması, gönderilmesi, kullanılması neredeyse imkansız. SSCB döneminde Afganistan'da savaşan milislere Stinger füzesi veren Amerikan yönetiminin Suriye'de DAEŞ'e TOW vermesi ve bunları eğitmesi imkansız görünmüyor. Çünkü ABD geçmişte Latin Amerika ülkelerinde Kontra yapılanmalarına da ağır silahlar vermekten çekinmemişti."



PKK'YA SİLAH VERMEKTEN SABIKASI VAR

Terör örgütleriyle ilişki kurmaktan, eli kanlı katillere ağır silah vermekten çekinmeyen Amerikan yönetimi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, güvenlik güçlerimiz PKK'lı hainlerle canını siper ederek mücadele ederken, en yakın müttefikinin ihanetine uğradığını geç farketti.

Tarihler 14 Ocak 1992'ye geldiği günlerde, PKK'yı kıskaca alan TSK, Cudi Dağı'nın yamaçlarında ihanetle yüzleşti. Irak'ın kuzey bölgesinde oluşturulan güvenli bölgeyi koruma maskesiyle havalanan Çekiç Güç içerisinde görev yapan 2 Amerikan helikopterinden, köşeye kıstırılan PKK'lı teröristlere yardım paketleri attığı,Türk helikopter pilotları tarafından rapor edildi. Bölgede bulunan bir askeri timimiz olay yerine PKK’lılardan önce ulaşarak 27 çuvalı ele geçirdi. Çuvallardan ilaç, giyecek ve yiyecek çıkmıştı. Bu olay TSK'nın ve Türkiye'nin hafızasında derin izler bıraktı. Sık sık Amerikan malı silahlar, Amerikan ordusunda görev yapan askerlerin giydiği kıyafet ve tezhizatların öldürülen PKK'lı teröristlerin üzerinde çıkması rutin bir hal aldı. İtalyan malı mayınlar, Alman malı mühimmat, Fransız ordusunun kullandığı patlayıcılar, Türkiye'nin karşılaştığı tablonun görünen yüzüydü.

Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik sınır ötesi operasyonda ele geçirilen çok sayıda ABD ordusuna ait M-16 tipi silahlar ise Washington yönetiminin ve Pentagon'un terörist örgüt listesine aldığı bir yapılanmaya el altından destek verdiğinin kanıtı olarak tarihe geçti.

11 EYLÜL SONRASI DURUM

11 Eylül'de aralarında Pentagon'un da bulunduğu çok sayıda eyalette aynı anda başlaşan terörist saldırılar, Amerikan yönetimini sarstı. New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne çarpan uçaklar, ABD yönetiminin de kafasını karıştırdı. Yıllardır Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde destek verdikleri teröristler sürekli isim değiştirse de, silah ve para kaynakları hiç değişmedi. Petrol kuşağı üzerinde oturan ve enerji yollarını kontrol eden müslüman ülkeler için kullanılabilecek en iyi işgal kurgusu Taliban ve El Kaide çevresinde yuvalanan sözde cihadcı gruplar Amerikan çıkarları uğruna kan dökmeye başladı.

Ekranlara yansıyan görüntüler dehşet vericiydi. Öldüren teröristler tekbir, can verenler Kelime-i Şehadet getirirken islam ülkelerinde "Bahar" havası altında "Demokrasi" sesleriyle çınlıyordu. Arap Baharı'nı tetikleyen Pentagon, isyanları Tunus, Libya, Mısır üstünden Suriye'de sınırlarımıza kadar ağır silahlarla donatılmış katiller aracılığıyla yaymayı başardı. Afrika'da Boko Haram, sınırlarımızda önce IŞİD, ardından El Nusra, sonra DAEŞ ya da DEAŞ olarak karşımıza çıkıyordu. Milyonlarca insanı evinden yurdundan eden katiller sürüsünün varlığı, PKK gibi bölüçü örgütlere can simidi olurken, İngiltere, Fransa ve ABD, kan havuzu olarak gördüğü bölgeye ağır silahlar atmaya başladı.

Terör örgütleri kendi aralarında çatışırken sadece Suriye'de yarım milyon insan can verdi. İşte bu kaotik ortamda devletlerin bile kendi askerine yıllarca eğiterek kullandırdığı füzeler ilk kez teröristlerin eline geçti.
Terör örgütü PKK'nın elinde 2012 yılı aralık ayında FGM-148 yakalanan füzenin akibeti gizemini korurken bu kez DEAŞ'in Suriye'de kullanmaya başladığı TOW füzesinin bu örgüte nasıl ve hangi kanaldan ulaştırıldığı, eğtiimlerini kimlerin verdiği sorusu kafaları karıştırdı.

Halen Suriye topraklarında PKK ile aynı karargahlarda görev yapan Amerikan ve İngiliz askerleri bu konuda akla gelen ilk kaynak olarak gösteriliyor. Rusya - Türkiye dayanışmasını Suriye'de hezimete uğratmak için akılalmaz ilişkiler geliştiren Amerikan askerlerinin DEAŞ'li katillere TOW füzesi eğitimi vermiş olabileceği dillendiriliyor. Afrin'de Heseke'de iki ayrı gizemli karargahta PKK'lı son bir yıldır varlığını sürdüren Amerikan askerlerinin, son  dönemde PKK'nın ve DAEŞ'in Türkiye'deki kanlı saldırılarda kullandığı RDX, C-4 tipi patlayıcıların da aynı karagahtan çıktığı işaret ediliyor.

 
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.