Ünlü modacı Yıldırım Mayruk'un terzi yamağı Barbaros Şansal, Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tasarım Topluluğu öğrencileriyle deneyimlerini paylaştı.
Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde Moda ve Hayat konulu performansında Şansal, terziliğin özellikleriyle deneyimleri arasında köprü kurarak bazı önerilerde bulundu. Beynimle dilim arasındaki süzgeci kaldırdım diyerek dobra konuşmayı benimsediğini anlatan Şansal, insanların artık sadece görsel ve işitsel olarak yaşadıklarını, birbirlerine dokunmaya çekindiklerini ifade etti. Şansal, Dokunsalı olmayanın sorunsalı oluyor dedi.
Barbaros Şansal, en önemli mesleklerden yola çıkarak gerçekleştirdiği performansında; doktor, bakkal, hoca, avukat ve terzi kategorilerini oluşturarak; yer, ihtiyaçlar ve hizmet alanları hakkında kendi saptamalarına yer verdi. Şansal, zanaatin olmadığı yerde sanatın filizlenmeyeceğini vurguladı. İyi bir elbise giyilmez, içine girilir sözüyle terziliğe ve modaya bakışını özetleyen Şansal, kendisine modacı denmesini de eleştirdi. Şansal, Ben modacı değilim, terziyim, Yıldırım Mayruk'un terzi yamağıyım. Moda vardır ama, modacı diye bir meslek yoktur. Polisci adında bir meslek var mı? diye sordu.
İnsanların hayat içinde bir duruşu ve ideolojilerinin olması gerektiğini savunan Barbaros Şansal, ülkesi, ilkesi ve ülküsü olmayanların yaşama haklarının olamayacağını savundu.
12 Eylül darbesinden sonra yaşamı zorlaştığı için yurtdışına gitmek zorunda kaldığını anlatan Şansal sözlerini, Emperyalizm insanı kırmızı halıda karşılıyor. Kendi kendime 9 yıl sürgünüm var ama hayatta hiç sürüngen olmadım. şeklinde tamamladı. CİHAN