Esma ÇAKIR () - TUNUS’ta, Arap Baharı ayaklanmalarının ardından ilk kez gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun galibinin, laiklerin adayı El-Baci Kaid es-Sibsi olduğu kesinleşti.

Arap Baharı’nın fitilini 2011’deki Yasemin Devrimi’yle ateşleyen Tunus halkı, Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin devrilmesinin ardından ilk kez cumhurbaşkanlarını belirlemek için Pazar günü sandıklara gitti.

Tunus Yüksek Seçim Kurulu’nun bugün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamayla ikinci tur seçim sonuçları kesinleşmiş oldu.

Resmi sonuçlara göre 11 milyon nüfuslu Tunus’un yeni cumhurbaşkanı, yaklaşık 5 milyon seçmenin oyunun yüzde 55.7'sini alan laiklerin çatı partisi Nida Tunus’un (Tunus'un Çağrısı) lideri El-Baci Kaid es-Sibsi oldu.

Es-Sibsi’nin rakibi ise, İslami kesimin desteklediği geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Muhammed el-Munsıf el-Merzuki idi.

23 Kasım’da yapılan seçimlerin ilk turunu da önde tamamlayan es-Sibsi oyların yüzde 39,4’ünü, Merzuki ise yüzde 33,4’ünü elde etmişti.

ZAFERİNİ, YASEMİN DEVRİMİ ŞEHİTLERİNE ADADI

88 yaşındaki laik Es-Sibsi, dün akşam sandıkların açılmasından kısa süre sonra kutlamalar yapmaya başlayan taraftarlarına erken zaferini ilan ettiği hitabında, ülkeyi istikrara kavuşturma sözü verirken, Tunuslulara, kimseyi ayırmadan birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi.

Es-Sibsi ayrıca zaferini, Yasemin Devrimi’nde hayatını kaybedenleri kastederek, Tunus’un şehitlerine adadığını belirtti.

1965-1969 tarihleri arasında İçişleri Bakanı olan Es-Sibsi, kendisinin, Tunus’un kurucusu Habib Burgiba’nın siyasi varisi olduğunu belirtiyor. Burgiba döneminde bakanlık yapan Es-Sibsi ayı zamanda avukatlık yapıyordu.

1970’te Paris büyükelçiliği de yapan Es-Sibsi, seçim kampanyası boyunca radikal İslam ve terör tehdidiyle mücadele edeceğini de söylüyordu. Es-Sibsi Bin Ali yönetiminde de görev almıştı.

TUNUS’UN AK PARTİSİ, ÜLKENİN KUTUPLAŞMASINI ENGELLEMEK İÇİN SEÇİME GİRMEDİ

Sürgünden ayağının tozuyla döner dönmez 1981’de kurulan ve yasaklı olan siyasi hareketini 2011’de resmen partileştiren Raşid Gannuşi liderliğindeki Ennahda ise bu seçimlerde aday çıkarmadı.

2011’den beri ülke siyasi hayatında önemli bir rol oynayan ılımlı İslamcı partinin lideri Gannuşi bunun, “Kutuplaşmanın derinleşmesini veya ülkenin bölünmesini önlemek” isteğinden kaynaklandığını ifade etmişti. Ennahda, Türkiye’deki Ak Parti modelini kendisine örnek alıyordu.

Söz konusu cumhurbaşkanlığı seçimleri, devrimi takip eden yaklaşık dört yıl boyunca Arap ülkeleri içinde geniş katılımlı demokrasiyi elde etme arzusunu ortaya koyan ilk ülke olma özelliğini taşıyan yaseminler ülkesi Tunus için büyük öneme sahip.

Tunus’ta demokrasiye geçişin ölçüsü kabul edilen Ekim ayındaki genel seçimlerde de halk, anti-İslamcı parti Nida Tunus’u seçmişti. Yarışın favorisi gösterilen Ennahda Hareketi ise ikinci olmuştu. Parlamentoda uzlaşıyla yeni sivil anayasanın kabulünden sonra ilk kez düzenlenen özgür seçimlerde oyların yüzde 38,71'ini alan Nida Tunus 217 üyeli mecliste 84 sandalye elde ederken, Ennahda ise oyların yüzde 31,79'u ile 69 sandalyeye sahip olmuştu. Kalan sandalyeler de 15 ayrı siyasi parti arasında bölüşülmüştü.