Erdoğan'dan Sevr Hatırlatması

Özgür ALTUNCU- Özgür ARSLAN/İSTANBUL, () CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesi 2014-2015 akademik yılı açılış törenine katıldı. Vatan Caddesi'ndeki Üniversite Yerleşkesi'ndeki törende konuşan Erdoğan,...

03 Kasım 2014 Pazartesi 14:19
Erdoğan'dan Sevr Hatırlatması






Özgür ALTUNCU- Özgür ARSLAN/İSTANBUL, () CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesi 2014-2015 akademik yılı açılış törenine katıldı. Vatan Caddesi'ndeki Üniversite Yerleşkesi'ndeki törende konuşan Erdoğan, Sevr hatırlatmasında bulundu. Erdoğan, " Biz Sevr Antlaşması'nı yırtıp atmış, manda ve himayeyi elinin tersiyle itmiş, bağımsız, hür bir ülkeyiz, Türkiye'yiz. İçerde ya da dışarıda Türkiye'ye bunun dışında farklı gözle bakanlar varsa, bakış açılarını değiştirsinler. Asparagasla, yalan haberlerle, algı operasyonlarıyla Türkiye'ye istikamet çizmeye çalışanların hevesleri kursakların kalır ve kalacak" diye konuştu.

3 KASIM HATIRLATMASI
3 Kasım gününün kendisi için önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Bugünün, yani 3 Kasım tarihinin benim nezdimde çok farklı bir anlamı var. 12 yıl önce o zaman Genel Başkanı olduğum siyasi parti, ilk seçimlerine girmiş ve milletimizden aldığı yetkiyle tek başına iktidar görevini üstlenmişti. Önce genel başkan olarak ardından hem genel başkan hem de Başbakan olarak 12 yıl boyunca başkanlığını yaptığım o hükümetler için 4 öncelik belirlemiştik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu alanlarda kararlı adımlar attık. Hamdolsun sürekli ilerledik"dedi.

BEZMİALEM HASTANESİ ÜCRETSİZ OLMALI
Bezmialem Hastanesi'nin kurucusu Valide Sultan'ın rüyasının bir ürünü olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Kendisine 200 kişinin kıyamete kadar dua ettiğini görür. Rüyayı yorumlatır. Kendisine bir hastane kurması tavsiye edilir. Hemen 200 yataklı olarak Vakıf Gureba Hastanesi kurdurur. Şöyle bir talimat verir: Bir tek soğan, bir tek altına dahi satılsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek, tedavi devam edecek. Bezmi Alem Valide Sultan Hastanesi'nde kesinlikle hastadan para alınmaması gerekir. Çünkü bu Bezmi Alem Valide Sultan'ın vakıf olarak tavsiyesi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne de önemli görev düşüyor. Herhangi bir mali noktada, para almamak için bu vakıfnameye uygun hareket etmemiz gerekiyor. 171 yıl önce görülen bir rüyanın bugün ulaştığı seviyeyi sizler en yakından görüyorsunuz, yaşıyorsunuz. Bunu haletmemiz gerekir. Bu millet, bu devlet bunu halleder mi, halleder. Yeter ki biz bu alanlardaki adımlarımızı atmaya devam edelim. Bizler de milletimiz de işte böyle sağlık sisteminin hayalini yıllarca kurduk."

KENDİ HALKLARINA İHANET EDİYORLAR
Anadolu'nun en ücra köşelerinde bile modern hastaneler olduğunu söyleyen Erdoğan Başbakanlığı döneminde Yüksekova'da yaşadığı bir olayı anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

"Hakkari'ye, Yüksekova'ya gidin o terör estirilen yer var ya, orada bile, 150 yataklı modern bir hastane inşa ettik. Açılışını bizzat ben yaptım. O açılışa Yüksekova halkını göndermediler, ölümle tehdit ettiler, 'gitmeyeceksiniz' dediler. Hiç unutamıyorum, hasta ziyareti yaparken, genç bir bayan doktor yanıma geldi. İlk görev yeriydi. 'Başbakanım her şey iyi güzel de ben şehre nasıl gideceğim' dedi. 'Korkuyorum, bize bu hastanenin Kampüsü içinde lojmanlar yapın da biz oralara gitmeyelim' dedi. Bunlar hain ya, ihanet çetesi. Düşünebiliyor musunuz? Bir bayan doktor oraya gidiyor, bu korkuyla orada yaşıyor. Nasıl hizmet verecek? Ondan sonra 'barış, özgürlük' diyorlar. Ne barışı ne özgürlüğü? Bunlar kendi halkalarına ihanet içindeler, onlara hainler, böyle bir şey olabilir mi? Aynı gün Hakkari merkezde yine 150 yataklı bir başka hastaneyi açtık. Aynı günde iki hastane. Oraya kim uğrar be? Şu anda havalimanı yapıyoruz, yaptırtmıyorlar. Sürekli müteahhitler tehdit altında, makineleri yakıyorlar. Size hizmet verecek ya. Onu dahi istemiyorlar. Kendi vatandaşımızın, kardeşim diyor yalan, onların insanca yaşamasını önünü açmıyor. Onun uçağa binme hakkı yok mu? Böyle bir vatanseverlik olabilir mi? Bu şartlar altında biz yine bitireceğiz. İsteseler de istemeseler de bitireceğiz. Çünkü 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında batıda ne varsa onu biz doğuya, güneydoğuya yapacağız."

İLERİ DEMOKRASİ YAŞAYAN ÜLKELER TÜRKİYE GİBİ DEĞİL
Gelişmiş demokrasilerin olduğu ABD, Japonya, AB ülkelerinin Türkiye'nin maruz kaldığı tehditlere maruz kalmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bulunduğumuz coğrafyanın özelliğinden kaynaklanan ya da sahip olduğumuz potansiyelden kaynaklanan çok farklı tehditlere maruz kalmaktayız. İçerde ve dışarıda terör örgütleri var. Yanı başımızda devam eden, bizi doğrudan etkileyen çok büyük sorunlar var. Paralel yapı misali değişik ihanet şebekeleri var. Bir üst akıl bunların hepsini yönetiyor. Bu ülkelerin adını vermeme gerek yok. Çok sayıda riski kontrol etmek zorunda olan bir ülkeyiz. İleri demokratik standartlara sahip ülkelere bakın. Bu tür riskler risklerle karşı karşıya olmadıklarını görürsünüz. O ülkelere bakın, kendilerine yönelik bir tehdit söz konusu olduğunda, o ileri demokratik standartları nasıl tartışmaya açtıkların görürsünüz."

BATI MEDYASININ TAVRI
Türkiye'de Gezi olayları yaşandığından Batı medyasının tavrının dikkat çekici olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu;

 " Kendi topraklarında benzeri olaylar yaşandığında ortaya koydukları tavra bakın. Türkiye'de askere, polise silah doldurtup katleden kişilerin gazeteci denilerek nasıl savunulduğuna, Türkiye'nin nasıl eleştirildiğine bakın. Gazze'de ik ayda ölen 16 gazeteci için konulan, daha doğrusu hiç konulmayan tavra bakın. 16 gazeteci öldürülüyor, dünya medyasının sesi çıkmıyor. Türkiye'de böyle bir şey olsa dünya medyası ne yapar, kıyametler kopar. Türkiye'de şiddet içeren gösterilen karşısında polisimiz en küçük ihlalini haftalarca dillerine dolayanlara bakın. Aynı kişilerin Mısır'da halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına yapılan darbeye karşı, ardından katledilen binlerce insana karşın tek çift söz söylemediğini görürsünüz. Yakın siyasi tarihimizde bir günde 3-4 bin insanın katledildiği hiçbir ülke yok. Sesleri çıktı mı, çıkmadı. Niye. Çünkü Mursi farklı bir insandı. Onların dünyalarının insanı değildi. Fakat onun yerine gelen, darbeyi yapan Sisi görevliydi. Sıkıntı burada. İstediğimiz kadar demokrasi, mantık bu. Demokrasi kavramına, onun içeriğine uygun demokrasi savunulur. Yoksa egemen güçlerin, emperyalist güçlerin istediği demokrasi değil. Ben ne kadar istiyorsam o kadar demokrasi. Böyle bir şey olmaz. Bu kavram neyse, bu kavramın içindekine hepsinin saygı duyması gerekir."

GERİLİMDEN DEĞİL HAKTAN YANAYIM
BM Genel Kurulu'nda Sisi'yle aynı masaya oturtulmak istendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " 'Ben bu yemeğe katılmam' dedim. Çünkü o adama meşruiyet kazandıracak kadar meşruiyetini kaybetmiş bir lider değilim. Ve tabii katılmadım. Bizim izzetimiz, onurumuz var. Biz bu izzeti korumak zorundayız. Birileri değişik şeyler söyleyebilir. 'Erdoğan gerilimden yana'. Ben haktan yanayım, gerilimden yana değilim. Hakkı tüm zulümler karısında da olsa, tek kalacağımı da bilsem savunmaya mecburum. Bizim ecdadımızdan, medeniyetimizden aldığımız terbiye budur, medeniyetimizin gereği budur" diye konuştu.

BERKİN ELVAN'I TERÖRE İTTİLER
Gezi olaylarını hayatını kaybeden Berkin Elvan'a isim vermeden değinen Erdoğan, " Hakkında senaryolar yazarak, reklam malzemesi yaparak aylarca istismar konusu yaptılar. Yalan söylüyorlar. 'Ekmek almaya gitti' diyorlar, yalan. Ne ekmek alması. Çocukcağızı terörün içine ittiler. Sapanlarla, maskelerle resmi var, bunların hepsi tespit edildi. Bunun için kıyametleri koparanlar Diyarbakır'da, alçakça, vahşice 3 kattan aşağı atılan Yasin ile ilgili, onu arabayla çiğnedikleri halde, bunu asla gündeme getirmediler. Yasin Börü ve arkadaşlarını görmediler, görmezden geldiler. Çünkü Yasin Börü inancını yaşayan bir delikanlıydı. Bu vahşet anlayışını anlama mümkün değil. Tüm bu ve buna benzer tavırlar son derece kasıtlı, son derece bilinçli, Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarının parçası olarak ortaya konan tavırlardır. Bu çifte standart, 100 yıllık bir batı alışkanlığıdır. Şu anda batı medyasında Türkiye'ye karşı tamamen yalan haberlerle örülmüş bir psikolojik saldırının olduğunu görürsünüz" dedi.

ÜLKESİNE İFTİRA ATAN ZAVALLILAR VAR
Belli kesimlerin ABD'de Türkiye'yi sürekli imam hatip okulları açan ve alkolü yasaklanan bir ülke olarak karaladıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

" Aslı olmayan ithamlarla, iftiralarla karalayan, kendi ülkesine bu iftirayı atacak, bu ihaneti yapacak kadar alçalan, zavallı haline gelen hainler var. Niye, Tayyip Erdoğan imam hatip mezunu. Ben hem imam hatip mezunuyum, hem Eyüp Lisesi mezunuyum. Çünkü üniversitelere almadınız bir de Eyüp Lisesi'ni bitirdim. Hendek atlattılar bunlar bize ya. Yapmadıkları kalmadı ki. Aynı şeyi yavrularımıza yaptılar. Katsayı dediler. Bu zulümlerin hepsi bu ülkede yaşandı. Ama şimdi hamdolsun artık okulunu bitiren ne katsayı ne şu ne bu, serbestçe yarışa giriyor. Ne içerdeki ihanet şebekelerine ne dışarıdan gelen algı operasyonlarına Türkiye boyun eğecek, eyvallah edecek bir ülke değildir. Kim ne yazarsa yazsın kim hangi iftirayı atarsa atsın, hangi ihaneti yaparsa yapsın, biz, iç politikamızı da dış politikamızı da milletimizle birlikte kendimiz belirleriz."

ELİNİZE GÖZÜNÜZE DURSUN
Türkiye'nin Kobani'ye her türlü desteği verdiğini söyleyen Erdoğan, " Bizim için 'DEAŞ'a destek veriyor' diyorlar. Elinize gözünüze dursun. 200 bin Kürdü Kobani'den Türkiye'ye kabul eden bu iktidar. Biz aldık. Onları biz yediriyoruz, biz içiriyoruz. Her şeyini biz veriyoruz. Bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 4,5 milyar doları buldu. Dünyadan bize gelen destek 200 milyon dolar.
Bir asır sonra tüm dünyaya buradan hatırlatmak isterim. Biz Sevr Antlaşması'nı yırtıp atmış, manda ve himayeyi elinin tersiyle itmiş, bağımsız, hür bir ülkeyiz, Türkiye'yiz. İçerde ya da dışarıda Türkiye'ye bunun dışında farklı gözle bakanlar varsa, bakış açılarını değiştirsinler. Biz kendi gündemimizi kendimiz belirleriz. Bir satranç oyuncusunun ustalığıyla, tarihten, ecdattan ve medeniyetimizden aldığımız tecrübeyle politikalarımızı biz kendimiz belirleriz. Asparagasla, yalan haberlerle, algı operasyonlarıyla Türkiye'ye istikamet çizmeye çalışanların hevesleri kursakların kalır ve kalacak" diye konuştu.

1 SAATLİK TOPLANTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılış töreninin ardından Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Rektörlüğüne geçerek yetkililerle 1 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan ardından Ankara'ya hareket etmek için Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ne hareket etti.

(FOTOĞRAF)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.