Melâhat ÜRKMEZ
Ülkeler, şehirler kurulur, yaşar, saltanat sürer, zayıflar, yıkılır, yok olur... İnsanlar doğar, yaşar, ölür... Niceleri vardır anılacak bir eser bırakamaz; niceleri de vardır ad bırakacak değerdedir ancak kitaplaşamadığı için elli, bilemedin yüz yıl sonra hafızalardan silinir gider. Kim bilir uzun yıllar önce Karatay'da da yaşamış ama yazıya aktarılmadığı için unutulup gitmiş ne çok değer vardı.
Arkaya dönüp bakmanın, "Vah! Vah!" demenin bir yararı yok. Geçen geçmiş gitmiştir. Yapılabilecek çok fazla bir şey de kalmamıştır artık. Önemli olan bundan sonrası için böylesi gafletlere düşmemektir.
İşte böylesi bir gaflete düşmeyen Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli yukarıda bahsettiğim, asırlardır yapılamamış olanı, bir ilke imza atarak yapmıştır. Başta kendisini, Başkan Yardımcısı Hüseyin Baran'ı, Basın Yayın ve Halkla ilişkiler Müdür v. Mehmet Çalık'ı gelecek nesiller için, gelecek bin yıllar adına ne kadar tebrik etsek, kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Zira, tarihi, bundan yüzyıllar yüzyıllar öncesine, M.Ö. 7500'lü yıllara dek uzanan hatta dünyanın en eski, ilk yerleşim yeri olarak tespit edilen Çatalhöyük'ü de sınırları içinde bulunduran, dünyanın akın akın "gel" çağrısına koştuğu Hz.Mevlâna'ya ve daha yüzlerce değere ev sahipliği eden, binlerce yıllık medeniyet ve kültür zenginliğinin nabzını tutan Karatay'ın kitabını yazdırmıştır. Bunun zorluğunu bilenler bilir. Böylesi bir kitap kolay kolay vücuda gelemez. Maddi ve manevi fedakarlık, emek, özveri ister. Başkan Mehmet Hançerli, bu kalıcı eserin ortaya çıkmasında maddi ve manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.
2 Temmuz 2012 tarihinde Hilton Garden Inn'de, üç yıl gibi uzunca bir çalışmanın sonucunda tamamlanan Karatay Tarih-Kültür-Sanat kitabının tanıtımı yapıldı. Prof.Dr.Yusuf Küçükdağ, Yrd.Doç.Dr.Yaşar Erdemir ve Bekir Şahin'in editörlüğünde, acizane benim de içinde bulunduğum 58 kişilik yazı kuruluyla vücuda gelen kitap tanıtıldı. M.Ali Uz ve Seyit Küçükbezirci'nin de yazı kurulunda bulunmakla beraber, katkılarını zikretmek gerekir.
Bir şaheser diyebileceğimiz ve yüzyıllar sonrasına kalacak olan iki ciltlik bu kitapta Karatay'la ilgili mevcut ya da ulaşılabilen bütün bilgiler yer alıyor. Birinci bölümünde; Karatay'ın coğrafi, jeolojik, hidro jeolojik yapısından, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine; Milli Mücadele döneminde Karatay'daki kadınlar mitingine, idari yapısına, yaban koyunlarına... İkinci bölümünde; cami ve mescitler. Üçüncü bölümünde; Mevlâna, Mevlevilik, tasavvuf, sema, müze, vakfiyeler, tekke ve zaviyeler... Dördüncü bölümde; Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan günümüze eğitim kurumları, medreseler, kütüphaneler, müzeler... Beşinci bölümde; hamamlar, imaretler, bedesten, debbağlar, hanlar, fırınlar, mezarlıklar, şehitlikler, haralar... Altıncı bölümde; ilim, fikir, devlet adamları, Ahi Evran, Şems-i Tebrizî, Celaleddin Karatay, Piri Mehmet Paşa, Şair Şem'i, Hacı Veyis Efendi, İ.H.Konyalı, Milletvekilleri, sporcular... Yedinci bölümde; Karatay el sanatları, giyim kuşamları, düğünleri, mutfak kültürü, çeşmeleri, türküleri, oyunları, hatıralar... İki cilt 1274 sayfadan oluşan kaliteli bir kitap.
Şems-i Tebrizî başlıklı yazımın Karatay Kitabı'nda bulunması ve gelecek yüzyıllara kalacak olması kendi adıma tarifsiz bir mutluluktur. Bana bu onuru veren Başkan ve hocalarıma ayrıca teşekkür ederim.
Şanlı tarihimizden süzülüp gelen, kültür ve medeniyet büyüklüğüyle gurur duyduğumuz geçmişimizin, ölümsüzleşmesine vesile olan herkese selam olsun!..
