Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan şu anda beklentiler çok büyüktür. Avcının bu beklentileri boşa çıkarmaması ise son derece önemlidir dedi.Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklamayla öğretmen atamalarının özür grubu dışında da Şubatta ve Ağustosta yapılmasını istedi. Bostan açıklamasında şunları söyledi:Ömer Dinçerin eğitimle yoğrulmuş insanlar yerine, acemiler ordusu ile bakanlığı yönetmesi, öğretmen düşmanı bir bakan görünümüne bürünmesi, ataması yapılmayan öğretmenleri yem bekleyen güvercinlere benzetmesi, öğretmenleri Şubat ayında atamama inadı, özür grubu tayinlerinin önüne engeller koyması, aileleri bölük pörçük etmesi, 4+4+4 sistemi getirilirken, süreci iyi yönetememesi, kılık-kıyafet yönetmeliğini paydaşların görüşlerine başvurmadan değiştirmesi ve daha sayamayacağımız bir sürü neden kendisinin sonu oldu. Ömer Dinçer yeni Bakan Nabi Avcıya adeta bir enkaz devretti. Öyle ki öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanlığına güveni, inancı şu anda sıfırdır. Bu güveni tesis etmek biraz zaman alacaktır. Bu noktada Nabi Avcının Ömer Dinçerin hatalarından ders çıkararak, akılcı icraatlara imza atması gerekmektedir. Nabi Avcının çözmesi gereken uzunca bir sorunlar listesi bulunmaktadır. Adil ve insan odaklı bir Bakan olarak görev yapması, eğitim camiasının sevgisini kazanması Nabi Avcının elindedir. Nabi Avcı her adımında hesabını ve sağlamasını titizlikle yapmalıdır. Nabi Avcıdan şu anda beklentiler çok büyüktür. Avcının bu beklentileri boşa çıkarmaması ise son derece önemlidir.Nabi Avcı, özür grubu tayinlerinde tam anlamıyla iyi bir sınav verememiştir. Öğrenim özrü mağdurlarına tayin hakkı tanınmaması, öğretmenlere il içi tayin hakkı verilmemesi, il/ilçe emrinin geri getirilmemesi Avcının eksiklikleri olmuştur. Bu nedenle özür grubu mağdurlarının bir kısmı sevinirken, bir kısmı sevinememiştir. Bakan Avcıdan saydığımız bu hususlar ile ilgili düzenleme yapmasını talep ediyoruz.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcının yaptığı açıklamalara atama bekleyen, öğretmenlere de hayal kırıklığı yaşattığını söyleyen Bostan, Önce Başbakan, Eğer bütçeniz buna muktedir değilse, kalkıp ben 'hepsini alayım, doldurayım' diyemezsiniz şeklinde açıklama yapmıştır, ardından Nabi Avcı, Maalesef Şubat ayında böyle bir atama söz konusu olmayacak demiştir. Avcı bu sözlerini yaptığı röportajlarda da tekrarlamıştır. Oysa 350 bin öğretmen Başbakandan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan müjdeli bir haber beklemekteydi. Onları hüsrana uğratmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyoruz. Zira öğretmen açığının giderilmesi için okullar ücretli öğretmenler ile dolup taşmaktadır. Şu anda 69 ilde görev yapan ücretli öğretmen sayısı 57 bin 404tür. Ücretli öğretmenlik yapanların 10 bin 759u iki yıllık meslek yüksek okulu mezunudur. Daha açık bir ifadeyle açık öğretim mezunları, iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları, su ürünleri mezunları, süt teknolojisi mezunları bu ülkede öğretmenlik yapmaktadır. Özel uzmanlık gerektiren zihinsel engelli, görme engelli, işitme engelli öğrencilerimizin derslerine bile iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları girebilmektedir. Bu koşullarda nasıl öğretmen ihtiyacımız olduğunu göremezsiniz, bütçe neye elverirse, ona göre atama yaparız dersiniz? Yoksa ülkemizin eğitimle kalkınacağından bihaber misiniz? Kör topal, düşe kalka giden bir eğitim sistemine sahip olmak sizlerin içine siniyorsa, diyeceğimiz hiçbir şey olamaz! Öğretmensiz okullarla çağı yakalarız, dünyayla rekabet edebiliriz iddiasındaysanız, yine söyleyecek lafımız olamaz!AVCI, ERDOĞAN'I SIKIŞTIRMALIBu ülkeyi yönetenlerden kadro dilenmiyoruz, Ülkemizin öğretmen ihtiyacı var ve bu ihtiyacı karşılayacak genç beyinlerimiz var. Bu nedenle atama şart diyoruz dedi.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan eski öğretmen kadroları için başbakanı sıkıştırmasını isteyen Bostan, Nabi Avcı yaptığı açıklamada, Şubat ayında yapılacak her atama, alan sorularını da içeren sınavlara girecek olan gençlerin kontenjanından düşüleceği anlamına gelir demiştir. Kadro konusundaki en büyük engelin Maliye kafası olduğunun farkındayız. Bizim Avcıdan isteğimiz; Ömer Dinçerin yapamadığını yapmasıdır. Yani Avcı; Sayın Başbakanı kadro konusunda sıkıştırmalı, benim öğretmen ihtiyacım var diyebilmelidir. Amacımız polemik yaratmak değil, yeni Bakanı yerden yere vurmak hiç değil. Zira Nabi Avcının başarısı, eğitimin, eğitimin aktörlerinin, öğrencilerin kısacası bu ülkenin başarısı olacaktır. Bu noktada Başbakanın öğretmen atamaları ile ilgili manidar sözlerine de değinmek istiyoruz. Türkiyenin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğuyla övünen Başbakan değil miydi? Ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasını hedefleyen Başbakan değil miydi?2013 yılının ilk aylarında yapılacak ödemelerle, Türkiye'nin IMF'ye borcunu tamamen sıfırlayacaklarını söyleyen Başbakan değil miydi?Hazinedeki paranın Cumhuriyet tarihinin en büyük parası olduğunu gururla ifade eden Başbakan değil miydi?Başbakanın, ülkemiz ekonomisi hakkındaki bu söylemleri aslında bir masaldan mı ibaretti?Başbakanın dün ülke ekonomisinin zenginliğinden söz ederken, bugün bütçenin yokluğundan dem vurması büyük bir çelişkidir. Başbakan dün mü doğru söylüyordu, yoksa bugün mü? Eğer Başbakanın ülke ekonomisinin güzelliğine ilişkin sözleri gerçekse, bunun gereği yerine getirilmelidir diye konuştu.ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİMİZ UMUTLARINI KORUMALIÖğretmen atamalarında bütçe nedeniyle yapılmamasını eleştiren Bostan, Bu ülkede nerelere, ne paralar harcanmıyor ki. Son 10 yılda milyoner sayısı 5.5 kat arttı. TBMM tarafından kullanılan 28 araç için yıllık tam 454 bin TL yakıt faturası devletin kaynaklarından ödenirken, vekil odalarının tadilatı için 238 milyon lira harcanırken, çalışmadan para kazanan rantiyeciye ödenen yıllık 50,3 milyar TL faiz gideri bütçeyi etkilemezken; söz konusu öğretmen atamaları olunca mı bütçe muktedir olmuyor? Buna güler, geçeriz.Öte yandan Başbakanın Ondan sonra da yeni bir sorun başlar. 'Öğretmenlerin maaşları verilmiyor'. Bizden önceki dönemde yaşadığımız gibi. Biz bunları yaşamak istemiyoruz şeklindeki sözleri de aslında düşündürücüdür. Biz öğretmen ataması yaparsak, öğretmenlerin maaşlarını veremeyiz anlamına gelen bu sözler, şu anda görev yapan öğretmenler ile atama bekleyen öğretmenleri ister istemez karşı karşıya getirmektedir. Türkiyeyi böyle bir tartışmanın içine sokmak kimseye fayda getirmeyecektir. Türk Eğitim-Sen olarak öğretmen atamaları ile ilgili talebimizi bir kez daha gündeme getirmek istiyoruz: Şubat ayında öğretmen ataması yapılması bu ülkenin ihtiyacıdır. Atama bekleyen öğretmenlerimiz de umutlarını korumaktadır. Dolayısıyla siyasi erk; gençlerimiz için elini taşın altına sokmalı, tüm imkânlarını seferber etmeli ve Şubat ayında atama yaparak, onların yüzünü bir nebze de olsa güldürmelidir. bu ülkenin Şubat ayında 30 bin, Ağustos ayında 70 bin öğretmen atayacak gücü yoksa, vay bu memleketin haline! ifadelerini kullandı.
06 Şubat 2013 Çarşamba 19:55
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan şu anda beklentiler çok büyüktür. Avcının bu beklentileri boşa çıkarmaması ise son derece önemlidir dedi.Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklamayla öğretmen atamalarının özür grubu dışında da Şubatta ve Ağustosta yapılmasını istedi. Bostan açıklamasında şunları söyledi:Ömer Dinçerin eğitimle yoğrulmuş insanlar yerine, acemiler ordusu ile bakanlığı yönetmesi, öğretmen düşmanı bir bakan görünümüne bürünmesi, ataması yapılmayan öğretmenleri yem bekleyen güvercinlere benzetmesi, öğretmenleri Şubat ayında atamama inadı, özür grubu tayinlerinin önüne engeller koyması, aileleri bölük pörçük etmesi, 4+4+4 sistemi getirilirken, süreci iyi yönetememesi, kılık-kıyafet yönetmeliğini paydaşların görüşlerine başvurmadan değiştirmesi ve daha sayamayacağımız bir sürü neden kendisinin sonu oldu. Ömer Dinçer yeni Bakan Nabi Avcıya adeta bir enkaz devretti. Öyle ki öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanlığına güveni, inancı şu anda sıfırdır. Bu güveni tesis etmek biraz zaman alacaktır. Bu noktada Nabi Avcının Ömer Dinçerin hatalarından ders çıkararak, akılcı icraatlara imza atması gerekmektedir. Nabi Avcının çözmesi gereken uzunca bir sorunlar listesi bulunmaktadır. Adil ve insan odaklı bir Bakan olarak görev yapması, eğitim camiasının sevgisini kazanması Nabi Avcının elindedir. Nabi Avcı her adımında hesabını ve sağlamasını titizlikle yapmalıdır. Nabi Avcıdan şu anda beklentiler çok büyüktür. Avcının bu beklentileri boşa çıkarmaması ise son derece önemlidir.Nabi Avcı, özür grubu tayinlerinde tam anlamıyla iyi bir sınav verememiştir. Öğrenim özrü mağdurlarına tayin hakkı tanınmaması, öğretmenlere il içi tayin hakkı verilmemesi, il/ilçe emrinin geri getirilmemesi Avcının eksiklikleri olmuştur. Bu nedenle özür grubu mağdurlarının bir kısmı sevinirken, bir kısmı sevinememiştir. Bakan Avcıdan saydığımız bu hususlar ile ilgili düzenleme yapmasını talep ediyoruz.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcının yaptığı açıklamalara atama bekleyen, öğretmenlere de hayal kırıklığı yaşattığını söyleyen Bostan, Önce Başbakan, Eğer bütçeniz buna muktedir değilse, kalkıp ben 'hepsini alayım, doldurayım' diyemezsiniz şeklinde açıklama yapmıştır, ardından Nabi Avcı, Maalesef Şubat ayında böyle bir atama söz konusu olmayacak demiştir. Avcı bu sözlerini yaptığı röportajlarda da tekrarlamıştır. Oysa 350 bin öğretmen Başbakandan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan müjdeli bir haber beklemekteydi. Onları hüsrana uğratmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyoruz. Zira öğretmen açığının giderilmesi için okullar ücretli öğretmenler ile dolup taşmaktadır. Şu anda 69 ilde görev yapan ücretli öğretmen sayısı 57 bin 404tür. Ücretli öğretmenlik yapanların 10 bin 759u iki yıllık meslek yüksek okulu mezunudur. Daha açık bir ifadeyle açık öğretim mezunları, iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları, su ürünleri mezunları, süt teknolojisi mezunları bu ülkede öğretmenlik yapmaktadır. Özel uzmanlık gerektiren zihinsel engelli, görme engelli, işitme engelli öğrencilerimizin derslerine bile iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları girebilmektedir. Bu koşullarda nasıl öğretmen ihtiyacımız olduğunu göremezsiniz, bütçe neye elverirse, ona göre atama yaparız dersiniz? Yoksa ülkemizin eğitimle kalkınacağından bihaber misiniz? Kör topal, düşe kalka giden bir eğitim sistemine sahip olmak sizlerin içine siniyorsa, diyeceğimiz hiçbir şey olamaz! Öğretmensiz okullarla çağı yakalarız, dünyayla rekabet edebiliriz iddiasındaysanız, yine söyleyecek lafımız olamaz!AVCI, ERDOĞAN'I SIKIŞTIRMALIBu ülkeyi yönetenlerden kadro dilenmiyoruz, Ülkemizin öğretmen ihtiyacı var ve bu ihtiyacı karşılayacak genç beyinlerimiz var. Bu nedenle atama şart diyoruz dedi.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcıdan eski öğretmen kadroları için başbakanı sıkıştırmasını isteyen Bostan, Nabi Avcı yaptığı açıklamada, Şubat ayında yapılacak her atama, alan sorularını da içeren sınavlara girecek olan gençlerin kontenjanından düşüleceği anlamına gelir demiştir. Kadro konusundaki en büyük engelin Maliye kafası olduğunun farkındayız. Bizim Avcıdan isteğimiz; Ömer Dinçerin yapamadığını yapmasıdır. Yani Avcı; Sayın Başbakanı kadro konusunda sıkıştırmalı, benim öğretmen ihtiyacım var diyebilmelidir. Amacımız polemik yaratmak değil, yeni Bakanı yerden yere vurmak hiç değil. Zira Nabi Avcının başarısı, eğitimin, eğitimin aktörlerinin, öğrencilerin kısacası bu ülkenin başarısı olacaktır. Bu noktada Başbakanın öğretmen atamaları ile ilgili manidar sözlerine de değinmek istiyoruz. Türkiyenin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğuyla övünen Başbakan değil miydi? Ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasını hedefleyen Başbakan değil miydi?2013 yılının ilk aylarında yapılacak ödemelerle, Türkiye'nin IMF'ye borcunu tamamen sıfırlayacaklarını söyleyen Başbakan değil miydi?Hazinedeki paranın Cumhuriyet tarihinin en büyük parası olduğunu gururla ifade eden Başbakan değil miydi?Başbakanın, ülkemiz ekonomisi hakkındaki bu söylemleri aslında bir masaldan mı ibaretti?Başbakanın dün ülke ekonomisinin zenginliğinden söz ederken, bugün bütçenin yokluğundan dem vurması büyük bir çelişkidir. Başbakan dün mü doğru söylüyordu, yoksa bugün mü? Eğer Başbakanın ülke ekonomisinin güzelliğine ilişkin sözleri gerçekse, bunun gereği yerine getirilmelidir diye konuştu.ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİMİZ UMUTLARINI KORUMALIÖğretmen atamalarında bütçe nedeniyle yapılmamasını eleştiren Bostan, Bu ülkede nerelere, ne paralar harcanmıyor ki. Son 10 yılda milyoner sayısı 5.5 kat arttı. TBMM tarafından kullanılan 28 araç için yıllık tam 454 bin TL yakıt faturası devletin kaynaklarından ödenirken, vekil odalarının tadilatı için 238 milyon lira harcanırken, çalışmadan para kazanan rantiyeciye ödenen yıllık 50,3 milyar TL faiz gideri bütçeyi etkilemezken; söz konusu öğretmen atamaları olunca mı bütçe muktedir olmuyor? Buna güler, geçeriz.Öte yandan Başbakanın Ondan sonra da yeni bir sorun başlar. 'Öğretmenlerin maaşları verilmiyor'. Bizden önceki dönemde yaşadığımız gibi. Biz bunları yaşamak istemiyoruz şeklindeki sözleri de aslında düşündürücüdür. Biz öğretmen ataması yaparsak, öğretmenlerin maaşlarını veremeyiz anlamına gelen bu sözler, şu anda görev yapan öğretmenler ile atama bekleyen öğretmenleri ister istemez karşı karşıya getirmektedir. Türkiyeyi böyle bir tartışmanın içine sokmak kimseye fayda getirmeyecektir. Türk Eğitim-Sen olarak öğretmen atamaları ile ilgili talebimizi bir kez daha gündeme getirmek istiyoruz: Şubat ayında öğretmen ataması yapılması bu ülkenin ihtiyacıdır. Atama bekleyen öğretmenlerimiz de umutlarını korumaktadır. Dolayısıyla siyasi erk; gençlerimiz için elini taşın altına sokmalı, tüm imkânlarını seferber etmeli ve Şubat ayında atama yaparak, onların yüzünü bir nebze de olsa güldürmelidir. bu ülkenin Şubat ayında 30 bin, Ağustos ayında 70 bin öğretmen atayacak gücü yoksa, vay bu memleketin haline! ifadelerini kullandı.