ANKARA (CÝHAN)- Çankýrýspor Kulübü´nün Baþkaný Sevda Karaali, dünyada tribün terörünü engelleyebilecek en uygun milletin Türkler olduðunu belirterek, Þiddete en uzak olan toplumuz. Gelenek göreneklerimiz, örf adetlerimiz, inancýmýz þiddeti ön plana çýkarmýyor. Sadece doðru çalýþmalar yapýlmalý. dedi. Karaali´ye göre, bu konuda gerçekleþecek bir çalýþma için seyirciden futbolcuya, hakemden kulüp baþkanlarýna hatta amigolara kadar her kesimden görüþ alýnmasý ise þart. Karaali, Tek baþýna kulüp baþkanlarý oturup bu yasayý yaptýðýnda ne kadar verimsiz olursa, birkaç bürokratýn bir araya gelip bu çalýþmayý yapmasý en az o kadar verimsiz olur. diye konuþtu. Çankýrýspor Kulübü Baþkaný Sevda Karaali, erkek egemen futbol dünyasýnda kendini kabul ettiren bir kadýn. Göreve ilk geldiðinde kadýn olmasýndan ötürü bir þaþkýnlýk yaþandýðýný ifade eden Karalali, ancak kýsa sürede bu duruma alýþýldýðýný anlattý. Baþkan Karaali, Artýk kendi aramýzda kadýn baþkan, erkek baþkan muhabbeti yok. Baþkan muhabbeti var. Hatta bazen, sen bu iþi daha iyi biliyorsun, diye kendi aramýzda latife yapýyoruz. þeklinde konuþtu. Karaali, sýk sýk gündeme gelen sporda þiddet konusunda ise, çözüm için her kesimden görüþ alýnmasý gerektiðini düþünüyor. Karaali, sözlerini þöyle sürdürdü:Saha, tribün, yönetim; sahanýn içindeki sporcu ve hakem ikilisi, tribünde seyirci ve yönetici. Futbolda bu unsurlarýn hepsini masaya yatýrmak lazým. Sadece yöneticinin gözüyle yasa yaparsanýz bir yere varamazsýnýz, sadece sporcunun gözüyle yaparsanýz orada da bir yere varamazsýnýz. Kanun yapýcýlar olayýn tüm figürlerini deðerlendirmek zorundalar. KULÜP YÖNETÝCÝSÝ FÝGÜRÜ ÇOK ÖNEMLÝ Kadýn Baþkan Karaali, Düdük çalýyor, müsabaka baþlýyor. Sahanýn içindeki adaletsizlikler, sahanýn içinde uygulanan bir takým haklý haksýz yerli yersiz çalýnan düdükler sahanýn içinde sporcuyu geriyor. Hakem sporcuyu geriyor, sporcular birbirini geriyor ve saha içinde arbede baþlýyor. Tribünde seyirci haksýzlýða uðradýðýna kanaat ederse, küfürle cevap vermeye kalkýyor. Orada kulüp yöneticisi figürü ortaya çýkýyor. Siz kulüp yöneticisi olarak o figürü desteklemiyor, elinizi kaldýrýp onlarý susturmaya çalýþýyorsanýz, ya da bir þekilde müdahale edip dindirmeye çalýþýyorsanýz, olayý yüzde 60 sübvanse ediyorsunuz. Ama siz de o haksýzlýða uðradýðýnýzý ve o þekilde tepki vermenin doðru olduðuna kanaat ediyorsanýz, onlarla birlikte baþlýyorsunuz olumsuz söylemlere. Yetmiyor koridorlara iniyorsunuz. Bu da yetmiyor baþka iþler yapýyorsunuz, çirkin iþler oluyor. Bazen de tam tersinden geliyor. Seyirci kendince bir þeyleri protesto ediyor. O protestoda yönetimin tavrý ve tarzý çok önemli. Yönetim süreci doðru yönetirse onu sahaya inmeden ya da üç beþ taraftarýn ya da birkaç küçük grubun içinde kalarak olayý sübvanse edebiliyor. Türk toplumu þiddete en uzak olan toplum. Bizim gelenek göreneklerimiz, örf adetlerimiz, inancýmýz þiddeti ön plana çýkarmýyor. Kul hakký denilen bir kavrama sahibiz. Dünyada tribün terörünü ya da spordaki þiddeti engelleyebilecek en uygun milletin biz Türkler olduðu kanaatindeyim. Sadece doðru çalýþmalar yapýlmalý. diye konuþtu. Holiganizmin bireysel deðil, toplu yaþanan bir olgu olduðunun altýný çizen Karaali, toplum psikolojisi ile birlikte insanlarýn uðradýklarý haksýzlýk duygusu çok ön plana çýktýðýna vurgu yaptý. Eðitimin önemine dikkat çeken Baþkan, sözlerine þöyle devam etti:Bir kulüp önce yöneticisini, sonra çalýþanlarýný, teknik kadrosunu, sporcularýný, seyirci temsilcilerini, amigolarýný, tribünü ve þehrini eðitebilmeli. Kulüplerin bir misyonu da bu olmalý. Ama sanýyorum bugün buraya gelmedik. Bugün Türkiye´de kulüp yöneticileri seçilirken hiçbir kriteri yok. Yani, 5-6 trilyonluk özel tasarým bir araba için birileri direksiyona geçmeye talip oluyor. Ehliyetin var mý diye bile sorulmuyor. Kazan var mý, yok mu? Sadece anahtar teslim ediliyor. Sonra insanlar onu bir duvara çarpýp geliyor. Aracý pert ediyor, anahtarýný valiliðe, dernekler masasýna ya da arkadan gelen baþka bir yönetime teslim ediyor. Bu kadar kolay gözden çýkartýlabilen bir þeyde de bir düzen tutturmanýz mümkün olmuyor tabi ki. Sporda þiddet konusunda gerçekleþtirilecek bir çalýþmada her kesimin iþin içine dahil edilmesi gerektiðini tekrarlayan Karaali, Bunun içinde futbolu býrakmýþ futbolcular olmalý, mevcutta futbolcular olmalý. Býrakan hakemlerin deneyimleri, mevcuttakilerin güncel bilgileri olmalý. Taraftar temsilcileri olmalý, amigolar olmalý. Sektör ne olursa olsun kanun yapýcýlar sektörün tam paydaþlarýný, kimseyi ayýrt etmeden dinlediklerinde çok daha saðlýklý yasalar yapýlacaðý kanaatindeyim. Çýkartýlacak kanunun 6222 sayýlý kanunda olduðu gibi ya bunu da görmemiþiz, bunu da atlamýþýz´, demek yerine, süreci daha uzun tutup daha çok insanla fikir alýþveriþi yapmanýn daha saðlýklý kanunlar çýkartacaðý inancýndayým. Spor yasasý ile alakalý yapýlacak çalýþmalarda, içinde emek veren biri olarak söylüyorum, herkesin iyi yaptýðý bir iþ vardýr. Tek baþýna kulüp baþkanlarý oturup bu yasayý yaptýðýnda ne kadar verimsiz olursa, birkaç bürokratýn bir araya gelip bu çalýþmayý yapmasý da en az o kadar verimsiz olur. diyerek sözlerini tamamladý. CÝHAN
21 Ocak 2013 Pazartesi 11:15
ANKARA (CÝHAN)- Çankýrýspor Kulübü´nün Baþkaný Sevda Karaali, dünyada tribün terörünü engelleyebilecek en uygun milletin Türkler olduðunu belirterek, Þiddete en uzak olan toplumuz. Gelenek göreneklerimiz, örf adetlerimiz, inancýmýz þiddeti ön plana çýkarmýyor. Sadece doðru çalýþmalar yapýlmalý. dedi. Karaali´ye göre, bu konuda gerçekleþecek bir çalýþma için seyirciden futbolcuya, hakemden kulüp baþkanlarýna hatta amigolara kadar her kesimden görüþ alýnmasý ise þart. Karaali, Tek baþýna kulüp baþkanlarý oturup bu yasayý yaptýðýnda ne kadar verimsiz olursa, birkaç bürokratýn bir araya gelip bu çalýþmayý yapmasý en az o kadar verimsiz olur. diye konuþtu. Çankýrýspor Kulübü Baþkaný Sevda Karaali, erkek egemen futbol dünyasýnda kendini kabul ettiren bir kadýn. Göreve ilk geldiðinde kadýn olmasýndan ötürü bir þaþkýnlýk yaþandýðýný ifade eden Karalali, ancak kýsa sürede bu duruma alýþýldýðýný anlattý. Baþkan Karaali, Artýk kendi aramýzda kadýn baþkan, erkek baþkan muhabbeti yok. Baþkan muhabbeti var. Hatta bazen, sen bu iþi daha iyi biliyorsun, diye kendi aramýzda latife yapýyoruz. þeklinde konuþtu. Karaali, sýk sýk gündeme gelen sporda þiddet konusunda ise, çözüm için her kesimden görüþ alýnmasý gerektiðini düþünüyor. Karaali, sözlerini þöyle sürdürdü:Saha, tribün, yönetim; sahanýn içindeki sporcu ve hakem ikilisi, tribünde seyirci ve yönetici. Futbolda bu unsurlarýn hepsini masaya yatýrmak lazým. Sadece yöneticinin gözüyle yasa yaparsanýz bir yere varamazsýnýz, sadece sporcunun gözüyle yaparsanýz orada da bir yere varamazsýnýz. Kanun yapýcýlar olayýn tüm figürlerini deðerlendirmek zorundalar. KULÜP YÖNETÝCÝSÝ FÝGÜRÜ ÇOK ÖNEMLÝ Kadýn Baþkan Karaali, Düdük çalýyor, müsabaka baþlýyor. Sahanýn içindeki adaletsizlikler, sahanýn içinde uygulanan bir takým haklý haksýz yerli yersiz çalýnan düdükler sahanýn içinde sporcuyu geriyor. Hakem sporcuyu geriyor, sporcular birbirini geriyor ve saha içinde arbede baþlýyor. Tribünde seyirci haksýzlýða uðradýðýna kanaat ederse, küfürle cevap vermeye kalkýyor. Orada kulüp yöneticisi figürü ortaya çýkýyor. Siz kulüp yöneticisi olarak o figürü desteklemiyor, elinizi kaldýrýp onlarý susturmaya çalýþýyorsanýz, ya da bir þekilde müdahale edip dindirmeye çalýþýyorsanýz, olayý yüzde 60 sübvanse ediyorsunuz. Ama siz de o haksýzlýða uðradýðýnýzý ve o þekilde tepki vermenin doðru olduðuna kanaat ediyorsanýz, onlarla birlikte baþlýyorsunuz olumsuz söylemlere. Yetmiyor koridorlara iniyorsunuz. Bu da yetmiyor baþka iþler yapýyorsunuz, çirkin iþler oluyor. Bazen de tam tersinden geliyor. Seyirci kendince bir þeyleri protesto ediyor. O protestoda yönetimin tavrý ve tarzý çok önemli. Yönetim süreci doðru yönetirse onu sahaya inmeden ya da üç beþ taraftarýn ya da birkaç küçük grubun içinde kalarak olayý sübvanse edebiliyor. Türk toplumu þiddete en uzak olan toplum. Bizim gelenek göreneklerimiz, örf adetlerimiz, inancýmýz þiddeti ön plana çýkarmýyor. Kul hakký denilen bir kavrama sahibiz. Dünyada tribün terörünü ya da spordaki þiddeti engelleyebilecek en uygun milletin biz Türkler olduðu kanaatindeyim. Sadece doðru çalýþmalar yapýlmalý. diye konuþtu. Holiganizmin bireysel deðil, toplu yaþanan bir olgu olduðunun altýný çizen Karaali, toplum psikolojisi ile birlikte insanlarýn uðradýklarý haksýzlýk duygusu çok ön plana çýktýðýna vurgu yaptý. Eðitimin önemine dikkat çeken Baþkan, sözlerine þöyle devam etti:Bir kulüp önce yöneticisini, sonra çalýþanlarýný, teknik kadrosunu, sporcularýný, seyirci temsilcilerini, amigolarýný, tribünü ve þehrini eðitebilmeli. Kulüplerin bir misyonu da bu olmalý. Ama sanýyorum bugün buraya gelmedik. Bugün Türkiye´de kulüp yöneticileri seçilirken hiçbir kriteri yok. Yani, 5-6 trilyonluk özel tasarým bir araba için birileri direksiyona geçmeye talip oluyor. Ehliyetin var mý diye bile sorulmuyor. Kazan var mý, yok mu? Sadece anahtar teslim ediliyor. Sonra insanlar onu bir duvara çarpýp geliyor. Aracý pert ediyor, anahtarýný valiliðe, dernekler masasýna ya da arkadan gelen baþka bir yönetime teslim ediyor. Bu kadar kolay gözden çýkartýlabilen bir þeyde de bir düzen tutturmanýz mümkün olmuyor tabi ki. Sporda þiddet konusunda gerçekleþtirilecek bir çalýþmada her kesimin iþin içine dahil edilmesi gerektiðini tekrarlayan Karaali, Bunun içinde futbolu býrakmýþ futbolcular olmalý, mevcutta futbolcular olmalý. Býrakan hakemlerin deneyimleri, mevcuttakilerin güncel bilgileri olmalý. Taraftar temsilcileri olmalý, amigolar olmalý. Sektör ne olursa olsun kanun yapýcýlar sektörün tam paydaþlarýný, kimseyi ayýrt etmeden dinlediklerinde çok daha saðlýklý yasalar yapýlacaðý kanaatindeyim. Çýkartýlacak kanunun 6222 sayýlý kanunda olduðu gibi ya bunu da görmemiþiz, bunu da atlamýþýz´, demek yerine, süreci daha uzun tutup daha çok insanla fikir alýþveriþi yapmanýn daha saðlýklý kanunlar çýkartacaðý inancýndayým. Spor yasasý ile alakalý yapýlacak çalýþmalarda, içinde emek veren biri olarak söylüyorum, herkesin iyi yaptýðý bir iþ vardýr. Tek baþýna kulüp baþkanlarý oturup bu yasayý yaptýðýnda ne kadar verimsiz olursa, birkaç bürokratýn bir araya gelip bu çalýþmayý yapmasý da en az o kadar verimsiz olur. diyerek sözlerini tamamladý. CÝHAN
