Kılıçdaroğlu: En Temiziniz Buysa, Kirlinin Boyunu Biliyoruz (2)

"PARTİDEKİ EN BÜYÜK SORUN GÜVEN" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basına kapalı toplantıda yaklaşık 2 bin parti yöneticisine sesledi. Kılıçdaroğlu, partideki en önemli sorunun güven olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Birbirimizi...

01 Aralık 2014 Pazartesi 14:18
Kılıçdaroğlu: En Temiziniz Buysa, Kirlinin Boyunu Biliyoruz (2)






"PARTİDEKİ EN BÜYÜK SORUN GÜVEN"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basına kapalı toplantıda yaklaşık 2 bin parti yöneticisine sesledi. Kılıçdaroğlu, partideki en önemli sorunun güven olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Birbirimizi eleştirmekten bir şey yapamıyoruz. Elimize ne geçecek? Parti militanı gibi olmalısınız. Parti militanlığı, her koşulda partisini savunmaktır. Eğri olduğunu bilse yanlış olduğunu anlasa dahi partisini savunur. Parti sempatizanı ise, evinde oturur, işine gider. Seçimden seçime gider oy verir. Parti üyesinin herhangi bir yurttaş gibi konuşma hakkı ve yetkisi yoktur. Onun görevi parti programı, kurultay kararları, tüzükler genel başkan söylemleridir. Ona uyacak. Uymuyorsa ayrılır gider. Ona saygı duyarız. Hem parti üyesi olacaksın hem sabah akşam partiyi eleştireceksin. Bu kısır bir düşüncedir. Partiyi savunacaksınız."
"KİMSE ATATÜRK ÜZERİNDEN SİYASET YAPMASIN"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kimsenin Mustafa Kemal Atatürk üzerinden siyaset yapmamasını isterken, strateji ürettiklerini, bunun ne olduğunu bilmeden itiraz edenler çıktığını bunu kabul etmeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bazı değerler var ki CHP'nin ortak değerleridir. Kimse Mustafa Kemal üzerinden özel siyaset yapmasın. O hepimizin ortak değeri. Bugün, 1930'ların konuşmalarına sıkışıp kalınmaz. Dünya değişiyor. Biz de değişeceğiz ama değişim neye göre. Geriye değil ileriye doğru değişeceğiz. Yurttaşı kazanacağız. Sosyal devlet, laiklik, demokrasi, özgürlükten ödün vermeyeceğiz. Biz aynı zamanda içinde yaşadığımız bölgenin halkın değerlerini savunacağız" diye konuştu.
"RAMAZANDA SİGARA İÇMEK DOĞRU DEĞİL"
Kılıçdaroğlu, CHP'lilerden toplumun değerlerine saygı göstermelerini isteyerek, Ramazan'da oruç tutanların içinde sigara, Muharrem ayında cem evinde su içmenin doğru olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Toplumun değerlerine saygı göstermek parti üyesinin görevidir. Ramazan ayında elinde sigara ile ortama girmek doğru değil.Muharrem ayında cem evinde su içmek de doğru değil. Toplumun değerlerine saygı gösterin. Ben bunu söylediğim zaman 'vay efendim laiklik elden gidiyor' deniyor. İnsanlar istediği gibi inanabilir. Biz o güveni topluma vermek zorundayız. Karnı aç bir insana sosyal devleti laikliği demokrasiyi üniversite özerkliğini anlatamazsınız. Onun derdi akşam ne yiyecek onu düşünüyor."
“SİZDE OKUMAMA HASTALIĞI VAR"
Kılıçdaoğlu, partinin Ege Bölgesi yöneticilerine konuşurken partide 'Okumama hastalığı' olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
"SOkumuyoruz. Partinin bu konuda bir projesi var. Toplumun hangi sorunu varsa o konuda CHP'nin görüşü vardır. Askerlik, tarım, üzüm, fındık, patates hepsi var. Her alanda her projemiz var. Okumuyoruz. İnternet sitemize yükledik, sizlere gönderdik. Okumuyoruz. Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi Aile Sigortası. Koyduk ama okumuyoruz. Birbirimizi eleştiriyoruz vatandaşa ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz. İktidar olmamızı biz engelliyoruz. AKP engellemiyor bizim iktidarımızı. Güven vermiyoruz. Niye güven vermiyoruz? Hangi gerekçeyle? Kendi partisine ihanet eden bir parti mensubu olur mu? Eleştireceksen ayrılırsın partiden. Hem partili olacaksın hem partiyi eleştireceksin."
"KAHVEHADE ELEŞTİRME"
Kılıçdaroğlu, partililerin en büyük hatasının birbirini eleştirmek olduğunu, birilerinin partiyi eleştirdiğinde CHP üyesinin de eleştiriye katıldığını, bu durumda vatandaşa  güven veremediklerini anlatırken şöyle konuştu:
"Bizim iktidar olmamızı AKP değil, biz kendimiz engelliyoruz. Kendi partimize ihanet ediyoruz. Bu olmaz. Eleştirilecek yer varsa; o da partinin yetkili yerleridir. Çıkar konuşursunuz. Ama kendi aranızda değil bir üçüncü kişi yanında partinizi eleştirmeyin. Önce davanıza inanacaksınız. Ne yazık ki kendi davamızın farkında değiliz. Köylere gidip CHP'lilerin olduğu kahvelerde değil AKP'nin ya da diğer kesimlerin kahvesine gidin. Orada kendinizi anlatın. İl, ilçe başkanının görevi partiyi anlatmaktır. Bizim önümüze sandık görevlileri geldi. Tam 10 bin sandıkta üyemiz var ama oradan 1 oy bile çıkmamış. Kusura bakmayın ama hepsini partiden sildik. Artık birbirimizi kandırma dönemi bitti. Kimse yalan konuşamaz. Her şey sistem üzerinden kontrol ediliyor. Sen önce kendi sandığına sahip çıkacaksın."
"PARTİYİ DAR ÇEMBERDEN ÇIKARACAĞIM"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroglu, daha önce de söylediği “Rakı masalarında enerji harcamayın" sözlerini yine tekrarladı. Konuşmasında özellikle erkeklere seslendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sözleri söylediğinde "Nasıl konuşursun?" sorusu ile karşılaştığını anlatırken şöyle dedi:
"Yazılar yazdılar, eleştirilerde bulundular. Ben size 'İçmeyin' demiyorum ki. Size 'Enerjinizi rakı masasında harcamayın' diyorum. Gidin o enerjiyi başka yerde harcayın. Zaten bir araya geldiğiniz 5- 6 kişi partili. Siz 'ya bu AKP nasıl seçim kazanıyor' diyorsunuz. Bunu dediğinizde zaten kendi arkadaşlarınıza diyorsunuz. İşte o sözleri başkalarına söyleyin. Onlara sorun. Çözümünü de bulun. Benim amacım partiyi dar çemberden kurtarmaktır. Ben dışarıya açılmak, oy vermeyen kesimlerle kucaklaşalım istiyorum."
SEÇİM YÜKÜ KADINLARIN OMUZLARINDA
Önümüzdeki 2015 seçimlerinde kadınlara büyük görev düştüğünü anlatan Kılıçdaroğlu kadınlara görevler verileceğini söyledi. Konuşmasında kadınların ev ziyaretleri yapmasını isteyen CHP Genel Başkanı şöyle devam etti:
"Burada ana aktör kadınlar olacak. Onlar evlere girecekler. Broşür dağıttığınızda her 1000 broşürden sadece birisinde birisinde vatandaşı etkiliyorsunuz ama ev ziyaretinde ise bu oran 4'te 1'e kadar yükseliyor. Yüzde 25 oranında başarı getiren bir çalışma şeklidir. Evlere gidin kadınlarımız ile birlikte sorunları inceleyin. Ayakkabılarınızı çıkartın, oturun. Erkek gittiğinde 'eve icra memuru geldi' diye düşünülür ama kadın giderse olmaz. Çocukların deftere, ayakkabıya ihtiyacı varsa ben göndereceğim. Siz bana sadece ihtiyacı söyleyin."
PARTİYİ ELEŞTİRMEME SÖZÜ ALDI
Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda partililere “Partiyi eleştirmeme sözünü veriyor musunuz" diyerek üç kez sordu: partililer de bir ağızdan üç kez "Söz" diye bağırdı. Kılıçdaroğlu, “Söz verdiniz. Unutmayacağım. Sözünüzün arkasında duracağınıza inanıyorum. Sizlere güveniyorum inanıyorum. Yeni bir Türkiye'yi el birliği ile kuracağız" dedi.

FOTOĞRAFLI

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.