Adı: Eğemen,
Soyadı: Bağış
Milletvekili ve eski bakan!..
Eğitimini ABD’nin ve dünyanın en parlak okullarında yapmış.
The Baruch College of The City, University of New York’ta İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Bölümünü bitirmiş. Yüksek lisansını aynı üniversitede kamu yönetimi alanında yapmış.
Üst düzey yönetici olarak atılmış hayata.
Sırasıyla; ABD New York'ta Turkish Link Danışmanlık, Emlak ve Tercüme Bürosunu kurmuş.. İki dönem Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanlığına seçilmiş.. Yurt Dışındaki Türkler Danışma Kurulunda görev yapmış..
Günün birinde Türkiye’ye gelmiş vatan hasretine dayanamıyarak. Ayağının tozuyla AKP Genel Başkanı Dış İlişkiler Danışmanlığında koltuğuna oturmuş.
22 ve 23. Dönemde İstanbul Milletvekili seçilmiş.. 22. Dönemde Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı, NATOPA Türk Grubu Başkan Yardımcılığı ve Transatlantik Komitesi Başkanlığı görevlerini üstlenmiş..
Ve nihayet 60. Hükümette Devlet Bakanı ve Başmüzakereci olmuş. 2011 Genel Seçimlerinin ardından, 61. Hükümette de Avrupa Birliği Bakanı olmuş.
Sıradan biri değil; resmen büyük adam.
İşte bu büyük adam; hem Başbakan’ın memleketi Rize’yi hem doğup büyüdüğü İstanbul’u hem de eşi Emine Erdoğan’ın dünyaya geldiği Siirt’i kutsal kent ilan etmiş.
“Ülkemizde eğer Urfa şanlıysa, Antep gaziyse, Maraş kahramansa, Rize, İstanbul ve Siirt de mübarektir. Çünkü bu 3 şehir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük liderinin doğmasına vesile olmuştur”.
Ne diyelim; buyrun burden yakın…
***
Adı: Fevai.
Soyadı: Arslan.
Arslan da sıradan biri değil; Milletvekili; üstelik de İmam Hatip mezunu…
Arslan 13 Ocak 2014’te Düzce merkezde AK Parti seçim çalışma bürosu açılışında konuşurken ve tabi medyanın verdiği şekliyle:
“Bu seçim ayrı bir seçim. Bu seçim AK Parti’nin belediye başkan seçimleri değil, bu seçim ülke seçimi, bu seçim vatan seçimi. İşte bu koşan arabanın tekerine bir şey sokma hedefi olanlarla karşılaştık. Çünkü başında öyle bir lider var ki dünya liderliği kabiliyetinde ve Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var. İşte bunun önünü kesmek istediler. Özellikle dış mihraklar. Türk halkı 2002’den bu yana bütün bunlara izin vermedi inşallah bundan sonra da izin vermeyecektir.” demiş.
Ne diyebiliriz ki “Allah ıslah etsin” diye dua etmekten başka.
***
Adı: Hüseyin.
Soyadı: Şahin.
Şahin İktisatçı, Sanayici ve İş Adamı.
Şahin; Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirmiş.
Şahin; soyadı gibi şahin. Girişken, tuttuğunu koparan ve hayli de sosyal. İnegöl Genç İşadamları Derneği Kurucusu ve Dönem Başkanı, İnegölspor Yöneticisi, Bursaspor Süper Lig İdari Asbaşkanı ve Yöneticisi, Türkiye Futbol Federasyonu Delegesi..
Şahin; İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeliği, İnegöl Ağaç İşleri ve Mobilya OSB Kurucu Üyeliği, Güney Marmara Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlenmiş. Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olmuş.
Şahin aynı zamanda çekirdekten yetişme bir siyasetci;
Bursa İl Genel Meclisi Üyeliği ve İl Daimi Encümen Üyeliği görevlerine seçilmiş. Ve o şimdi Bursa Milletvekili..
Şahin’in medyaya yansıyan açıklamasına gore; geçen hafta ilçe teşkilatından 16 -17 arkadaşı Ankara’yı ziyaret etmiş. Şahin de gelen arkadaşlarla birlikte sayın Başbakanımızla 5 dakikalığına bile olsa sohbet etmek imkanı bulmuş. Birlikte fotoğraf çektirmişler, Sayın Başbakana yakınen sorular sormuş ve elini sıkmışlar. Bu tablo karşısında aşırı duygulanan Şahin durumdan vazife çıkarmış ve ilk fırsatta kameraların karşısına geçerek:
“Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir. Ben bunu söylüyorum. Çünkü varlığı ile bile bizlere enerji veriyor. Çalışma tempomuz ne kadar yoğun olursa olsun artması için enerji veriyor" demiş.
“Sen ne diyorsun” diye sormayın bu fakire.
İnanın “Allah günahınızı affetsin” diye dua etmekten ve övgüde ölçüyü iyice kaçıran Sayın Eğemen Bağış’ı, Sayın Fevai Arslan’ı ve Sayın Hüseyin Şahin’i Sayın Başbakan’a havale etmekten başka bir şey gelmez elimizden.
