Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal'ın şike soruşturmasıyla ilgili, "Türk futbolu çok ağır bir şaibe altında. Gerekirse ligler bir süre ertelenmeli. Bu ateş üfleyerek sönmez, çözüm zamana yayılamaz" açıklaması tartışılıyor.
Bazı spor hukukçuları Ünal Aysal'a destek çıkarken Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği, Beşiktaş, Fenerbahçe ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi takımları tepki gösterdi.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Yargıya intikal eden ciddi deliller ve tutuklamalara rağmen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın, Süper Lig'i tescil etmesi tartışmalara yol açtı.
Spor hukukçusu avukat Metin Ünlü "Bırakın delili, şüphe bile varsa Federasyon karar verme yetkisine sahip." dedi ve UEFA'nın "Yüzde 1 şüphe de olsa gerekli kararı ver." uyarısını hatırlattı. Spor hukuku uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör ise bu karar sebebiyle Federasyon'un ileride UEFA ve FIFA ile sorun yaşayabileceğine dikkat çekti.
Aydınlar'ın özellikle soruşturmada adı geçen takımların şimdilik küme düşürülmeyeceğini ifade etmesi bazı kesimlerin tepkisini çekti. Federasyon'un önceki gün verdiği kritik kararı değerlendiren Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, temkinli davranma hastalığının spor davalarında çok fazla rastlanan bir durum olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Bu olay TFF'nin disiplin talimatlarına aykırı bir durum. Bu nedenle de bir disiplin soruşturması. Bunlar bir an önce soruşturma kapsamına alınıp, bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Eğer iş devlet yargısına göre yapılacaksa, spor hukukunun genel prensibine aykırı."
Küçükgüngör, Türkiye'de iddianamelerin çok uzun zamanda hazırlandığına dikkati çekerek, "Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı karar sonrasında UEFA ve FIFA ile ileride sorunlar yaşayacaklarına inanıyorum." şeklinde konuştu.
Ünlü spor yorumcusu ve eski hakemlerden Erman Toroğlu da TFF'nin kararını hatalı buldu. Telegol'e konuşan Toroğlu, "Ben Federasyon başkanı olsam UEFA'ya şöyle bir teklif yaparım. Türkiye'de futbol içerisinde çok kirli olaylar yaşanmıştır. Birçok kulüp yöneticisi ve futbolcular bazı olaylar içerisine girmiştir. Bize 1 yıl süre verin bunu temizlemek için gereken çalışmaları yapalım. Kendi içimizde iyi bir temizlik yapalım ve seneye tertemiz bir şekilde kaldığımız yerden devam edelim." şeklinde konuştu.
Star Gazetesi yazarı Ali Sami Alkış ise dünkü 'Yeni federasyon kaçak görüşüyor' başlıklı köşe yazısında şunları dedi: "Federasyonun şike olup olmadığı ile ilgili bir derdi yok. Yönetim, işi Etik Kurul'a devredip başından savmış durumda... Türkiye'yi ayağa kaldıran bir şike dalgasında; sanki kendisi taraf değilmiş gibi davranıyor. İş bu denli dallanıp budaklanmışsa; Futbol Federasyonu'nun bütün bu olup bitenlerden geçmişte habersiz kalmış olması tuhaf değil mi? Bakın Özgener'i bile sorguya aldılar.
Federasyonun aldığı 'devam' kararını yanlış bulanlar kadar doğru olduğuna inananlar da var. Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Avukat Kemal Kapulluoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Federasyon doğru karar verdi. Yapacak başka bir şey yok. Bu işte ilerlemek için kanıtlara ihtiyaç var. Dava açıldığında gizlilik kaydı kalkacak. TFF o zaman kanıtlara ulaşma imkanı bulacak. O zaman da kendi işlemlerini başlatabilir. Başka çareleri yok. Kanıtlar olmadan hiçbir şey yapamazlar. Kanıtlar da o noktada paylaşılabilir." ifadelerini kullandı.
G.Saray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Pınar Memiş de TFF'nin doğru yolda olduğuna inananlardan. Memiş, konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Federasyon bu kararla hukuka saygısını ortaya koymuştur ve örnek olmuştur. TFF doğru bir karar vermiştir. Henüz iddianame tanzim edilmemiştir. Şu anda deliller kimseye verilmemiştir ve verilemez de. İddianame hazır olduktan sonra TFF devreye girer. Savcı şu anda suç şüphesini kuvvetlendirmeye çalışmakta. Pek çok kişi şüpheli durumunda. Bir eylem vardır hem suç teşkil ediyor hem de disiplin suçu teşkil ediyor. TFF Disiplin Kurulu yargı kararını beklemelidir. Tutuklama tedbirdir, ceza değildir. 'Adamı tutukladılar bu kesin suçludur' diye bir kanaat oluşmamalı.
GALATASARAY'YA FENER'DEN TEPKİ
Sarı - kırmızılı kulübün Başkanı Ünal Aysal'ın kulübün resmi internet sitesinden yaptığı, 'Bu ateş üfleyerek sönmez, çözüm zamana yayılamaz.' başlıklı açıklamasına Futbol Federasyonu, Beşiktaş, Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'dan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü de yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
Sarı - lacivertli kulübün resmi internet sitesinden Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Spor Toto Süper Lig'i oluşturan takımların temsilcileri, dün (11.07.2011), geçtiğimiz pazar gününden bu yana yaşanan hukuki sürece dair, Türkiye Futbol Federasyonu'nda bir araya gelerek, Kulüpler Birliği çatısı altında kenetlenmiş; sorumlu spor adamı bilinciyle Türk Futbolu'nun geleceği adına bir açıklama yapmıştır.
Gençlerbirliği Başkanı Sayın İlhan Cavcav, aralarında Galatasaray Spor Kulübü'nün de bulunduğu Kulüpler Birliği adına birlik ve beraberlik mesajının altını çizmiş, yargısız infazın kabul edilemeyeceğine vurgu yapmıştır.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun, kuralları ve talimatları gereği, kararları bilgi, belge ve delile dayalı olarak kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte olmalıdır. Nitekim Türkiye Futbol Federasyonu da gizlilik kararı alınan davaya ilişkin aynı şekilde davranmıştır.
Bu bağlamda, belge ve delile dayanmadan, basına tek taraflı bilgilerin sızdırılması ve soruşturmanın gizliliğinin ihlali niteliğinde sayılabilecek yayınlar çerçevesinde karar almasını temenni etmek, Türk Futbolu aleyhine vurulacak en büyük darbe olur ve Türk Futbolu'nu kaosa sürükler.
Türk Futbol Ailesi'nin birlik olma ihtiyacını en derinden hissettiği günlerde, Galatasaray Spor Kulübü'nün bugün Sayın Ünal Aysal imzasıyla yayınladığı açıklama, her anlamda derin bir hayal kırıklığına ve 'güven bunalımına' neden olmuştur.
2. Başkanını ve temsil ettiği değerleri görmezden gelecek bir fikir karmaşasına düşen Galatasaray'ın, bu ve bundan sonraki görüşlerinin ciddiyeti Türk Spor Kamuoyu nezdinde daima büyük bir soru işareti olacaktır.
Yargı sürecindeki konu üzerinden manipülasyon yapılmasını uygun bulmadığımızı beyan eder, Türk Sporu'nun tüm unsurlarının konuya serinkanlı bir şekilde ve hukuka saygı çerçevesinde yaklaşması gerekliliğinin altını çizeriz.''
