Polis Akademisi ve Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu (UTSAS 2012) Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesi Spice Otel'de başladı. 3 gün sürecek sempozyumda 'Sınıraşan organize ve kaçakçılık suçlarında yeni trendeler' teması ele alınacak, sınıraşan organize ve kaçakçılık suçlarının nedenleri, çeşitleri ve mücadele yöntemleri tartışılacak. Sempozyum ayrıca, bu suç türlerinin terör ve diğer bağlantılı suçlarla ilişkisi ve muhtemel etkileri konularında uzman akademisyenleri bir araya getiriyor. Sempozyuma İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile birlikte yerli ve yabancı polis müdürleri ve çok sayıda konuk katıldı.Programda konuşan Bakan Şahin, terörle mücadelede uluslararası ilişkilerin önemine değindi. Türkiye'deki terör belası PKK ve KCK'ya değinen Şahin, bu örgütlerle mücadelenin güvenlik güçlerinin topyekun hizmet anlayışı ile kararlılıkla sürdürüleceğini kaydetti. Terörle mücadelenin terör örgütleri eylem yapamaz insan öldüremez hale gelinceye, ülkede son terörist kalmayıncaya kadar kararlılıkla devam edeceğini kaydeden Bakan Şahin, bugün özellikle terörizm ve sınır aşan örgütlü suç türleri uluslararası güvenliği tehdit eden başlıca sorunlar olarak ortaya çıktığına değindi. Türkiye'nin terör ve diğer örgütsel suçlarda deneyimli olduğuna değinen Şahin, Terörün her türlüsüyle beraber, PKK, KCK bölücü terör örgütü ile tüm imkanlarını seferber ederek mücadele etmektedir. Terörle mücadelenin kolay olmadığın bu belayı defetmek için çok boyutlu, her alanda kapsamlı mücadele gerektiğini hepimiz biliyoruz. Terörle mücadele hükümetler döneminde özel bir hassasiyetle yürütülmekte, mücadeleyi bütüncül bir yaklaşılma bakılarak uluslararası alanda önemli adımlar atılmaktadır. dedi.Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle suç ve suç örgütlerinin yeni yöntemler oluşturduğunu anlatan Şahin, Bugün özellikle terörizm ve sınır aşan örgütlü suç türleri uluslararası güvenliği tehdit eden başlıca sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Terör tehdidi dünyada her geçen gün söylem ve içerik yöntemler açısından değişim ve dönüşüm göstermektedir. Diğer yandan dünyada meydana gelen olaylar, değişimler örgütler için yeni istismar alanları açarken, bu alanlar yeni eleman temin etme kaynakları haline gelebilmektedir. Bu gelişmeler örgütler açısından aynı zamanda yeni eylemler için meşrulaştırma gerekçeleri olarak kullanılmaktadır. Terörizm sorunu artık hiçbir ülkenin benim böyle sorunum olamaz diyemeyeceği sorun haline gelmiştir. diye konuştu.ABD'de düzenlenen 11 Eylül saldırılarının terör konusunda güçlü- zayıf, zengin- fakir ayrımı yapmadan her ülkeyi hedef aldığına değinen Şahin, terör örgütlerinin ideolojilerini yaymak için sınır tanımadığını belirtti. Terör örgütlerine karşı hukuk ve meşruiyet içinde hareket etmek zorunda olan devletlerin başarılı mücadele için daha çok işbirliğine gitmeleri gerektiğini anlatan Şahin, Aksi takdirde çabalarımız istenilen sonuçları vermeyecektir. Bu noktada önemli vurgulamak gerekir bu tür suçlarla mücadelede başarı süreçte ortak dilin kullanılmasına bu da temelde sorunun doğru kavramlarla tanımlanmasına bağlıdır. Bölgesel gelişmelerin ortaya çıkardığı ya da daha da derinleştirdiği güvenlik sorunları hepimizin malumudur. Suç örgütleri çevrelerinde meydana gelen gelişmeleri izleyen ve buna göre taktik ve yöntemler geliştiren yapılardır. Örneğin suç terörizm ilişkisi her geçen gün daha da derinleşirken bazı terör örgütleri organize suç örgütleriyle onlar gibi hareket etmekte, organize suç örgütleri de terör örgütlerinin yöntemlerine başvurmaktadır. Terör örgütleri ile diğer suç örgütlerinin işbirliği içinde hareket etmeleri üzerlerinde dikkatle düşünmesi gereken bir konudur. Suç örgütleri kendi aralarında işbirliği yaparken, bu suçlarla mücadelede uluslararası işbirliği konusunda maalesef bazı ülkelerde istenilen seviyede hassasiyet görememekteyiz. ifadelerini kullandı. Şahin, sınır aşan suçlarla mücadele başarı sağlayabilmek için uluslararası işbirliğine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Türkiye olarak uluslararası alanda başka ülkelerden gelen işbirliği taleplerine her zaman olumlu cevap verdiklerini kaydeden Şahin, bazı ülkelerden de aynı hassasiyeti beklediklerini söyledi. Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı da, sempozyumun bir öncekinden daha büyük katılımla ve heyecanla geçtiğini söyledi. Fındıklı, sempozyumun Türkiye ve dünya barışına katkıda bulunmasını diledi. Terör suçlarının uluslararası kabul edilmiş bir standardının bulunmadığını belirten Fındıklı, terör, silahla, insanı ve doğayı yıkan, yok eden insanlık dışı örgütlü bir şiddet şekli olduğunu belirtti. Terör toplumları dehşete düşüren, insanların güvenliğini tehdit eden sosyal bir kanserdir. Tıptaki, kanser tümöre neyse toplumdaki terör kanseri de odur. diyen Fındıklı, bütün çalara rağmen terör belasının önüne geçilemediğini kaydetti. Terörün çözümü için yardımlaşmanın şart olduğunu belirten Fındıklı, Dünyada bazı ülkeler bunun tam tersini yapmakta ve teröre destek vermektedir. Terörü kendi amaçları doğrultusunda taşeron olarak kullanmaktadırlar. Bir arı insanı sokar ve insana acı verir ancak kendisi daha fazla ızdırap çeker. Çünkü iğnesini sokmakla bütün gücünü kaybetmiştir ve bunu kendi hayatıyla öder. Teröre destek veren ülkeler bir şekilde bu yaptıkları kötülüğün daha beterini göreceklerdir. ifadelerini kullandı.Küreselleşen çağda suçların artık sınırı aşan küresel boyutlara ulaştığına dikkati çeken Fındıklı, bu suçlar arasında terör, kaçakçılık ve organize suçların ilk sırada yer aldığını kaydetti. CİHAN