Arınç: Gazeteciler Terörle Mücadele Yasası'na muhalefetten tutuklu

15 Aralık 2012 Cumartesi 15:50
Arınç: Gazeteciler Terörle Mücadele Yasası'na muhalefetten tutuklu






BOLU (CİHAN)- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu gazetecilerin Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet ettiklerini söyledi.

Arınç, Odalar ve Borsalar Birliği'nce (TOBB) tarafından Bolu'da düzenlenen 'Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı´na katıldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konferansta yaptığı konuşmada, 3. yargı paketiyle, basın yayın yolu ile işlenmiş bazı suçların 5 yıla kadar ertelendiğini söyledi. Bu suçların ifade özgürlüğü kapsamında sayılabileceğini ve bu nedenle ertelendiğini kaydeden Arınç, Bu ertelemeden bir milletvekilinin de yararlandığını biliyoruz., BDP Diyarbakır Milletvekili Kemal Aktaş'ın Nevruz Bayramı'nda yaptığı konuşmadan dolayı aldığı mahkumiyet, bu erteleme kapsamına alındı ve vekilliği devam etti. dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti: Somut bir teklifle karşımıza getirilemeyen bir Terörle Mücadele Kanunu var. Özellikle terörün çok can yaktığı, şehit haberlerinin arka arkaya geldiği Türkiye'de baskınlar, göz yaşları, insanların ağıtlarının yürekleri her gün dağladığı bir Türkiye'de Terörle Mücadele Kanunu'nun hangi maddesinin ne şekilde güncelleşebileceği konusunda kimse doğrudan ağzını açmıyor. İçerde bulunan ve sayıları 60 civarı hüküm giyen gazetecilerin yaptıkları şey Terörle Mücadele Kanunu'na aykırı faaliyette bulunmaktır. Sadece 6. ve 7. maddeleri değil, terör örgütünün doğrudan mensubu olmasa bile, yaptıklarıyla o örgüte destek olmak gibi bir suç kapsamı içindeler. Bunu belki BDP'liler, tamamen bunu kaldırın diye çıkabilirler. Ama onun dışında hiçbir parti Terörle Mücadele Kanunu'nun tamamen kaldırılsın veya şu maddeleri, şu şekilde dönüştürülsün teklifiyle gelmedi.

'Bir yazı, bir bildiri, bir konuşmanın şiddete ve silaha teşvik etmemesi halinde, sadece düz ve net ifadelerle bir propagandaya yönelik yazılar suç olmaktan çıkabilir' düşüncesinde olduklarını belirten Arınç, şunları ifade etti: Bu tarifi yapıyoruz, ancak bunun çok kapsamlı düşünülmesi lazım. Çok merhametli bir düşünce olabilir, ama terör gibi bir baş belasının olduğu Türkiye'de, o örgüte veya başka bir örgüte yazdıklarıyla, çizdikleriyle destek olan, cesaret veren birtakım olguların yaşandığı Türkiye'de, ne yapmalıyız ki propaganda unsuru net olarak anlaşılabilsin?

Propagandanın terörle, şiddetle, silahla, kanla irtibatının çağdaş bir anlayışla ortaya konulması gerektiğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları dile getirdi: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve mahkeme kararları, bize bu konuda bir değişiklik yapılması ihtiyacını önümüze koydu. 4. yargı paketi veya başka bir düzenleme içinde bunu yapabileceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki aylarda bu konu üzerinde sevindirici bir haber verebiliriz. Ama diğerleri üzerinde doğrusu güçlü bir talep yok, güçlü bir talep olmayınca bunu ortadan kaldırmamız düşünülemez.

GAZETECİLİK BU KADAR DA AYAĞA DÜŞMEMELİ

Basın İlan Kurumu (BİK) aracılığıyla her yıl bin 500'e yakın gazeteye milyonlarca ilan dağıttıklarını söyleyen Bülent Arınç, İşte BİK'in işi bu. Bu işin kontrolünü yapmaya kalktığımızda da 2 tane şehit verdik. 500 tirajı olduğu görülen bir gazetenin bayi satışı 3 bile değil. Sadece 500 tane basıp bizden 20 bin lira ilan parası alıyor. Haksızlık değil mi? Dolayısıyla buna da bir çekidüzen getireceğiz. Yerel medya bizden ilan aracılığıyla çok destek alıyor. Şimdi biz bu gazetelerin birleştirilmesi yoluna gideceğiz. Mehmet Atalay Bey'in en büyük uğraşı da bu. ifadesini kullandı. CİHAN
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.