Erdoğan: Baldıran zehri içmeye hazırız

08 Mart 2013 Cuma 16:57
Erdoğan: Baldıran zehri içmeye hazırız






Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine yönelik olarak Siirtli kadınlardan destek beklediğini söyledi. Çözüm sürecinin sonuçlanması için baldıran zehri içmeye hazır olduklarını ifade eden Erdoğan, çağrıda bulunarak, ''Biz bu meseleyi birlikte çözeceğiz ama sizinle çözmek istiyoruz. Biz sizler için çırpınıyoruz. Bir şeylere rağmen çırpınıyoruz, aşırılıklara rağmen çırpınıyoruz. Bedeli ne olursa olsun baldıran zehiri içmeyi göze alarak sürdürüyoruz. Sizin acınızı bitirmek bizim görevimiz. Çözümü engellemek isteyenlere inat, biz çözmek için yüreğimizi ortaya koyuyoruz. Siz de yanımızda olun. Nuran'ın yaşadığı acıyı başkası yaşamasın. Siirtli anaların yaşadığını başka anneler yaşamasın. Silahlar değil, artık gönüller, fikirler, siyaset konuşsun. Fikirlerine güveniyorlarsa silahları ayaklarının altına alsınlar.'' dedi.      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, eşi Emine Erdoğan'ın memleketinde, Siirtli hanımlara Şehir Stadyumu'nda seslendi. Başbakan Erdoğan'ın Siirt'e gelmesi sebebiyle şehirde güvenlik güçleri yoğun önlemler aldı. Batman'dan itibaren yol kenarlarında askeri ekipler yol güvenliğini sağladı. Şehir merkezinde emniyet güçleri de yoğun önem aldı, Özel Harekat Polisi, yüksek noktalara konuşlandı. Şehir Stadyumu'na gelen kadınlar, saha içine kurulan çadıra geçti.       Programda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadının tarihte önemli bir yeri olduğunu söyledi. Dünya tarihinin kötü gidişinin, çoğu zaman kadınların şefkatli dokunuşlarıyla değiştiğini ifade eden Şahin, ''Ne zaman bir kadın şefkatiyle, sevgisiyle dokunduysa dünya tarihini değiştirebildi. Türkiye aynı dönüm noktasında. Barış zordur ama elif olmak da zordur.'' dedi. Barış taşlarının döşenmesinde kadınların önemli bir yeri olduğunu kaydeden Şahin, ''O taşları döşerken cesaretle duracak olan kadınlar. Doğum sancısını çekenler ölüm acısına da 'dur' diyecektir.'' şeklinde konuştu. Şahin'in konuşmasının ardından başarılı kadınlara ödül olarak tablet bilgisayar verildi. Ödüllerini alan kadınlar, Emine Erdoğan'la tokalaştı. Başbakan Erdoğan da başarılı kadınlara ödüllerini verdi. Erdoğan, ayrıca terör örgütü PKK'nın Siirt'te sivil bir otomobile gerçekleştirdiği saldırı sonrasında sakat kalan Nuran Evin'e de plaket takdim etti.      Kadınlara ödüllerini veren Başbakan Erdoğan, daha sonra kadınlara seslendi. Siirt, Türkiye ve bütün dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Erdoğan, ''Türkiye'nin ve tüm dünyanın emekçi, cefakar, çilekeş, mazlum, mağdur kadınları selamlıyor, hepsine dostluk kardeşlik mesajlarımı iletiyorum''. dedi.       'Kadınların ezilmediği, ayrımcılığa tabi tutulmadığı, horlanmadığı, şiddete maruz kalmadığı bir dünya için kadınlarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz' diyen Erdoğan, ''Kadınların hak mücadelesini bir insanlık mücadelesi olarak görüyoruz. Bu insanlık mücadelesinde onlarla hareket edeceğiz.'' ifadelerine yer verdi.       ''TOPLUMUN TEMELİ ANNE, ŞİDDET GÖSTEREN ERKEKLERE HZ. PEYGAMBERİ ÖRNEK GÖSTERİN''      Türk toplumunda aile ve toplumun çekirdeğinin kadın olduğunu belirten Erdoğan, ''Bir anne olarak, bir eş olarak, bir evlat olarak kadın evini çekip çevirdiği kadar toplumu dönüştüren bir varlıktır. Bugüne kadar defaatle söyledim. Burada Siirt'te de tekrar ifade edeceğim; eğer kadın mutluysa toplum mutludur. Kadın huzurluysa ülke huzurludur. Kadın umut içindeyse toplum da o kadar umut içindedir. Kadınlarını ihmal eden, aşağılayan, ikinci sınıf varlık muamelesi yapan bir topluluk gelişme ilerleme kaydedemez. Bu, asla mümkün değil.'' dedi.       Erkeklere seslenen Erdoğan, Hz. Peygamber Efendimiz'in (sas) ilk yasakladığı vahşetin kız çocuklarının diri diri gömülmesi olduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadınların hor görüldüğü bir toplumdan kadınları baş tacı etmiş, annelerin ayağının altında Cennet olduğunu müjdelemiştir. Biz böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Dikkat edin Cennet babaların ayağı altında değil, Cennet kadının ayağı altında da değil, Cennet annelerin ayağı altında. Bizim dinimizde anne yüksek seviyededir. Bunun için anneyi hor görmek yanlıştır.'' diye konuştu. Erkekleri, kadınlara şiddet göstermemesi konusunda uyaran Erdoğan, şiddet gören bayanların önce Hz. Peygamber'i (sas) örnek göstermelerini, şiddetin devam etmesi durumunda ise polise, jandarmaya, hakime ve savcıya başvurmasını istedi. Şiddete maruz kalan kadınların korunması için yeni kanunlar çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, ''Anayasa'da çok önemli cezalar, yasa ve kanun çıkardık. Bu yasanın uygulanması konusunda hiçbir mazeret aksaklığı kabul etmiyoruz. Jandarmanın, hakim ve savcılarımızın yasayı harfiyyen uygulaması konusunda daha duyarlı olmasını rica ediyorum.'' diye ifade etti.      ''TÖRE CİNAYETLERİNE KARŞIYIZ''      Töre adı altında kız çocuklarının, kadınların cinayete kurban gittiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bizim medeniyetimizde böyle töreler olmaz. Kız çocuklarını toprağa gömmeye karşı alınmış bir toplumda böyle insanlık dışı bir muamele yapılmasın. Önce sizler bu şiddete dur diyeceksiniz. Siz haklarınızı bilecek, haklarınızın farkında olacak ve o hakları kullanacaksınız. Siz haklarınıza sahip çıkarsanız, bunun mücadelesini verirseniz, tüm engeller ortadan kalkacaktır. Son 10 yılda hanımlara her alanda çok büyük haklar kazandırdık. Cesaret edilemeyen yenilikler yaptık. Bir şeyin altını çizmek zorundayım, bizim yasal düzenleme yapmamız haklar konusunda adeta sessiz devrimler yapmamız yetmiyor sizlerin de bu hakların bilincinde olmanız, bu haklara sıkı sıkıya sahip çıkmanız gerekiyor.'' Erdoğan, 2004 ve 2010 yıllarında kadın haklarıyla ilgili ciddi yasalar çıkardıklarına işaret ederek, kadın ve erkek arasında fırsat eşitliğini yakalamaya çalıştıklarını dile getirdi.       ''KADINLAR BİZİM İÇİN DEĞERLİ''      Kadınların eğitim alması için ciddi çalışmalar yaptıklarını dile getiren Erdoğan, ''Eğer kadın cahil kalırsa çouk cahil kalır, toplum cahil kalır. Kadınların rahatça, özgürce, kolayca okuyabilmesi için çok önemli adımlar attık. Eşimin Şanlıurfa'da başlattığı 'Baba Beni Okula Gönder' 'Ana Kız Okulda' kampanyasıyla yaygın bir eğitim seferberliği başlattık. Eğitimin önünden maddi engelleri kaldırdık. Maddi imkanı olmayan ailelere nakdi yardım yapıyoruz. İlk öğretimde okuyan erkek öğrenci için 30, kız öğrenci için 35 lira. Orta öğretimde erkek için 50, kız için 55 lira veriyoruz. Paraları da anneye veriyoruz. Kızlara daha fazla yatırım yapıyoruz. 10 yılda bu şekilde 2 milyar lirayı çocuklarımıza kullandık. Sadece 2 milyon öğrenci bu yardımdan istifade etti. Kadınların okuması için yapılan çalışmaları da yürekten destekliyoruz. Kadınların iş gücüne katılmaları oranının yüzde 23'ten yüzde 29'a yükselttik. Teşvik kanunlarıyla, projelerle iş hayatına kadınların katılması için düzenlemeler yaptık. Siyasette de kadının adı var artık. 2002'de kadın milletvekili oranı yüzde 4 iken bu oran yüzde 14'e çıktı. İl genel meclislerinde, belediye yönetimlerinde kadınların sayısı artıyor.'' diye konuştu. Erdoğan, kadının gelişmesi durumunda Türkiye'nin gelişeceğini kaydetti.       ERDOĞAN NURAN EVİN'İ UNUTMADI, TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN SİİRTLİ KADINLARDAN DESTEK İSTEDİ      Ayrıca, Siirt'te terör örgütü PKK'nın silahlı saldırısı sonucu yaralanan Nuran Evin'i, gösterdiği dirayetli duruşundan ötürü tebrik eden Erdoğan, ''O, Türkiye'nin en genç gazisi. O kadar dirayetli, o kadar yürekli, o kadar büyük ki inşallah rabbim huzuruyla iyileşecek ve inanıyorum ki inşallah ayağa kalkacak. Umutsuz olmayacak. Rabbim her şeye kadirdir. Nuran'ın bir an evvel iyileşmesi için dua edeceğiz. Elimizden gelen neyse hep birlikte en ufak bir aksamaya yer vermeden yapacağız. Senden her zaman haberdar olacağız. Tabi Nuran kızıma, kardeşime 21 Eylül akşamını hatırlattığımız için bizi bağışlasın. Onun sabrının, dirayetinin tüm kadınlara örnek olmasını arzu ediyorum. O talihsiz akşam teröristler pusu kurdu. Bir arabaya 100'den fazla kurşun yağdırdı. Aracın içinde 3 kızımızı şehit verdik. Onlar yüce bir makamdalar. Nuran ve Gülcan kardeşlerimiz sağ olarak çıkarıldılar.'' dedi.       Son dönemde buna benzer bir olayda Hatice Belgin'in hayatını kaybettiğini ifade eden Erdoğan, silahın hiçbir sorunun çözümü olmadığını ve olamayacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: ''Terörün ve onun ortaya koyduğu şiddet hiçbir şekilde mazur görülemez. Silah, göz yaşından başka bir şey bırakmaz. 30 yıl boyunca terör, arkasında sadece yetimleri, öksüzleri bıraktı. Karartılmış hayatlar, karartılmış ocaklar bıraktı. Terör, bu toprakların insanlarına çok ağır bedeller ödetti. Bir kardeşiniz olarak Siirt'in bir damadı olarak sizlere sesleniyorum; bu yolun bir çıkmaz sokak olduğunu sizler de daha güçlü şekilde dile getirin diyorum. Evlatlarımızı elimizden alan, yavrularımızın eline silahlar vererek ölmeye ve öldürmeye sevk eden şebekeye karşı sesinizi yükseltin. Biz bu meseleyi birlikte çözeceğiz ama sizinle çözmek istiyoruz. Biz sizler için çırpınıyoruz. Bir şeylere rağmen çırpınıyoruz, aşırılıklara rağmen çırpınıyoruz. Bedeli ne olursa olsun baldıran zehiri içmeyi göze alarak sürdürüyoruz. Sizin acınızı bitirmek bizim görevimiz. Çözümü engellemek isteyenlere inat, biz çözmek için yüreğimizi ortaya koyuyoruz. Siz de yanımızda olun. Nuran'ın yaşadığı acıyı başkası yaşamasın. Siirtli anaların yaşadığını başka anneler yaşamasın. Silahlar değil, artık gönüller, fikirler, siyaset konuşsun. Fikirlerine güveniyorlarsa silahları ayaklarının atlına alsınlar. Sizin hayır dualarınızı bizlerden eksik etmeyin. O hayır duaları tüm kapıları açar, engelleri aşar. Kan, göz yaşı ve acıyı durdurur. Bu sürece yüreğinizle dur deyin. Siz dur derseniz bu kan durur. Siz yeter derseniz bu gözyaşı diner. Bu hayırlı yolda sizlerden destek bekliyoruz. Niyetimiz hayır, inşallah akıbetin de hayır olacağına gönülden inanıyoruz.'' Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Kurtalan ilçesine hareket etti.  
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.