Haliç'e çakılan kazıklar, şehri tarumar ediyor

Haliç'e çakılan kazıklara sert tepki gösteren şehircilik uzmanları, projenin güvenlikten yoksun olduğunu ve İstanbul'un 500 yıllık tarihi dokusunun tarumar edildiğini ileri sürdü.

18 Ekim 2017 Çarşamba 08:51
Haliç'e çakılan kazıklar, şehri tarumar ediyor






Haliç'e çakılan kazıklar, şehri tarumar ediyor

Boğaz kıyısında tarihi Kuşkonmaz Camii'nin temellerini parçalayan sahil yolu projesinin kazıklarıyla ilgili skandal uygulamaya son verilirken, benzer bir proje Haliç'te ortaya çıktı. Yeni tramvay hattı için Haliç'e çakılan kazıklar, mimarların sert tepkisini çekti. Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Prof. Afife Batur, İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, Haliç Tramvay Yolu projesinin şehrin kimliğini tarumar ettiğini belirterek "Tarihi yarım ada içinde uygulamaya konulan bu projenin geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açacağını" söylediler.

Haliç suları içine çakılmaya başlanan tramvay yolu kazıkları vatandaşların ve konuyla ilgili çevrelerin tepkisine neden oluyor. Bugün Gazete Habertürk'te yer alan habere göre uzmanlar Haliç’e tramvay için çakılan kazıklara isyan etti. Prof. Afife Batur çakılan kazıkları, “Tarihe saygısızlık. Bölgeyi tarumar ediyorlar.” diyerek değerlendirdi. Feshane’den Eyüp Anadolu Lisesi’ne yaklaşık 900 metre mesafede, Eminönü-Alibeyköy tramvay hattı için denize çakılan onlarca kazığın, Haliç hattını daralttığı mimarların yanı sıra şehir ve çevre uzmanları tarafından da dile getiriliyor.

‘TARUMAR OLDU’

Gazete Habertürk'ten Can Mete'nin haberine göre Haliç’e çakılan kazıklara tepki gösteren mimarlık tarihçisi Prof. Afife Batur, “Bölgenin topografyası güvenilir değil. Bölgenin zemin etütleri yapıldı mı, projeye nasıl karar verildi? Kazıkların çakılması projenin yapılabilir olduğunu kanıtlamaz” diyor. Batur’a göre böyle bir projeye kolay cüret edilmemeli: “Neye güvenerek hareket ediliyor sorgulamak lazım. Zemine sağlam kazıklar çakılsa bile bunun mühendislik açısından ne derece sağlıklı olacağı bir muamma. Daha önce yapılan metro köprüsüyle Haliç’in tarihi dokusu zaten zedelenmişti. 500 yıllık bir kente bu şekilde muamele edilmesi tarihe saygısızlık. Bölgeyi tarumar ediyorlar. Üstelik bu projeleri tarihe çok değer verdiğini söyleyenler yürütüyor.”

‘KORUYAMIYORUZ’

İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman ise “Tarihi Yarımada’da yürütülen projelerle bölgeyi ‘köhne’ hale getiriyoruz. Tarihi dokunun, korunması gereken bölgelerin merkezleşmesi söz konusu. Vatan ve Millet caddeleri açılınca Aksaray iş merkezine döndü. Tarihi Yarımada’yı koruma konusunda dünyaya söz verdik. Ancak sürekli müdahale ediyoruz. Tarihin izlerini kaybediyoruz” diye konuşuyor.


‘KİMLİĞİNDEN PARÇA KOPUYOR’

Yüksek Mimar ve kent bilimci Ahmet Vefik Alp’in görüşleri ise şöyle: “Şehir dokusunun Haliç ile doğal buluşması bozulmamalıdır. Şehirler genellikle deniz ve nehir kıyılarına konuşlanırlar. Çünkü su hayattır. Şehir dokusunun su ile buluştuğu çizgi doğal ve özgün güzellikler barındırır. Bu buluşmanın doğallığını bozmamak lazım. Denizleri, nehirleri doldurarak kıyılara beton dökmek ve kayalar yığmak yer yer yapılabilir. Ancak, birçok konuda olduğu gibi, İstanbul’umuzda bu işin de dozu kaçırılmıştır. Florya’dan Pendik’e kadar dolgu sahil yolu, insanlarla Marmara Denizi*nin buluşmasını engellemektedir. Sahil yolu yer yer üstten, içeriden veya alttan götürülerek, kent dokusunun deniz ile doğal buluşması korunamamıştır. Satıhtan giden Marmaray hattı da beton duvarlarıyla kenti kıyısından koparmaktadır. Haliç İstanbul’un tarihi ve doğal gözbebeğidir. Kıyıları zaten yer yer kazıklı yollar ile yabancılaştırılmıştır. Yeni bir tramvay hattı için Haliç sahiline yapılacak kazıklı yol Haliç’in kimliğinden bir parça daha söküp alacaktır. Bu projeler için tarih ve doğa ile barışık çözümler mevcuttur.”

KAYNAK HABERTÜRK GAZETESİ
,

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.